Sözcü de FETÖ’cüymüş de muş müş muş!

Ömrü hayatı FETÖ ile mücadele ile geçmiş, FETÖ ile birçok kez davalı olmuş Emin Çölaşan’ın ya da darbe gerçekleşmiş olsaydı FETÖ’nün ölüm listesinde olan Uğur Dündar’ın veya ömründe her daim “milli ekonomi”, “milli siyaset”ten bahseden Kemalist Soner Yalçın’ın çalıştığı Sözcü Gazetesi mi FETÖ’ye destek sağlıyor?!

Sözcü de FETÖ'cüymüş de muş müş muş!

Sözcü de FETÖ’cüymüş de muş müş muş!

Çok dikkat etmem gerektiğini biliyorum…

Neden dikkat etmem gerekiyor?


Çünkü, bu yazıda biraz devletin içindekileri eleştireceğim. Devletin içindekileri derken devleti devlet yapan makamların koltuklarında oturanları…

Tabi bunu yaparken de biraz dilimizi, elimizi tutarak; bunun bir yazı olduğunu ve binlerce insana ulaştığını unutmadan; yazılarımıza, dergimize soruşturma açılmaması gerektiğini aklımızda tutarak yazmaya çalışacağız…

Sözcü Gazetesi’nin imtiyaz sahibi ve çalışanlarına “FETÖ’ye üye olmamakla birlikte bu gruba yardım etmek” iddiasıyla soruşturma açıldı ve imtiyaz sahibi haricindeki çalışanları gözaltına alındı!

Sözcü de FETÖ'cüymüş de muş müş muş!

Neden gözaltına alındılar?

15 Temmuz’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Marmaris’te olduğunu haber yapıp FETÖ’cü askerlere yardım etmiş oldular!

Detaylara girmeden; her zaman söylediğim bir şey var: Bu AKP’den ve AKP’nin oluşturmuş olduğu kurumlardan adalet, demokrasi / çoğulcu demokrasi, özgürlük, insan hakları gibi devleti devlet yapan bu kavramları beklemiyorum. AKP bir kere kendi içerisinde bunları sindirmiş bir parti değil, hiçbir zaman da olmadı, olamaz! Bu kavramlar AKP’de GDO’ludur ve alerji yapar!

Neyse devam edelim…

FETÖ mensubu askerler aylar önce darbeye karar vermiş ve bunun üzerine şu an nasıl firari olduğu belli olmayan Adil Öksüz, darbe girişiminden hemen önce ABD’ye birçok kez gitmiş ve “Darbe sırasında ve darbe sonrası ne olacak?” sorusunun cevabını ABD’den almıştı. Hatta darbeci subaylar Ankara’da darbenin hazırlığı için ev kiralamışlar darbe üzerine toplantı yapmışlardı. Çok daha detaylandırmayalım…


Buradan ne demek istiyorum?

Yani darbe için ciddi bir hazırlık yapılmıştı.

Bu kadar hazırlık yapmış FETÖ’cüler Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın nerede olduğunu mu bilmiyordu?! FETÖ’cüler, Erdoğan’ın Marmaris’te olduğunu adları gibi biliyorlardı! Bilmedikleri sadece ‘o otelin yeri konusu’ydu. Onu da o gün hatırlanacağı üzere askerler, kırmızı tişörtlü birinden öğrenip otele yönelmişlerdi…

Sözcü operasyonu, muhaliflere gözdağı

Bu haber için ne diyebiliriz? Temelsiz, aslı astarı olmayan ve koftiden suç üretilen bir soruşturma olduğu ve muhaliflere gözdağı süreci olduğu gün gibi ortadadır. Bir ülkede siyasi akılla ‘çay toplayan’ bir yargı idaresi var ise o yargının cübbesinin önünde düğmesi de vardır! Yargının bağımsız olmadığı, hukuk aklının kiraya verildiği bir dönem, ardından çözümü mümkün olmayan belirsizlikleri doğurur, doğuracaktır!

Ömrü hayatı FETÖ ile mücadele ile geçmiş, FETÖ ile birçok kez davalı olmuş Emin Çölaşan‘ın ya da darbe gerçekleşmiş olsaydı FETÖ’nün ölüm listesinde olan Uğur Dündar‘ın veya ömründe “milli ekonomi”, “milli siyaset”ten bahseden Kemalist Soner Yalçın‘ın çalıştığı Sözcü Gazetesi mi FETÖ’ye destek sağlıyor, sağlayacak?!

sözcü fetö operasyonu uğur dündar emin çölaşan yılmaz özdil soner yalçın

Ne yazık ki, bugün gördüğüm AKP Türkiye’si, bana Demokrat Parti’li Menderes dönemini hatırlatıyor; o dönemin basınına yapılan baskı rejimini hatırlatıyor; İsmet İnönü’nün damadı olan Metin Toker‘in cezaevine girişini hatırlatıyor; o günkü muhalif gazete olan Ulus Gazetesi‘nin başına gelenleri hatırlatıyor!..

AKP Türkiye’si bu şekilde yol alırsa Menderes Dönemi’nin Tahkikat Komisyonu’na kadar ilerleyecektir.


O yüzden, o günleri araştırdığımda, bana bu operasyonlar Sözcü Gazetesi FETÖ’cüymüş de muş, müş muş dedirtiyor!

Mahmut Tanal: Sözcü’ye operasyon ile tabana mesaj verilmeye çalışılıyor


Erdal Kişioğlu
Kişioğlu, zıt düşüncelere sahip kişilerle tartışmayı seven ve her olaya bilimsel olarak yaklaşıp, olaylara septik yaklaşmaktan kaçınmayan biridir. Olayları derinlemesine incelemeyi ve yanlışın ortaya çıkarılıp doğruya nasıl ulaşılacağı konusunda fikir üretilip bunun üzerinden felsefe yapılmasını arzulayan biridir. Etik, ahlaki ve hukuki sınırları aşmadan herkesin, her ortamda eleştirilmesi taraftarıdır. Dogmatik düşüncelerden uzak; sormayı, sorgulamayı kendisine görev edinmiş ve bunun çabası içerisindedir… Her türlü bilgi alışverişine açık; farklı görüşlerin çarpıştıkça büyüyebileceğine ve kolektif düşünsel ürünlerin ikamesinin de olabileceğine inanmakta; halk için, halk yararına olan her şeyin de yanındadır…