İş hukukunda arabulucu dönemi başlıyor

Adalet Bakanlığı’nın hazırladığı İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı, TBMM gündeminde. İş uyuşmazlıklarında dava açılmadan önce arabulucuya gitmeyi zorunlu kılan düzenlemenin TBMM tatile girmeden yasalaşması bekleniyor.

İş hukukunda 'arabulucu' dönemi başlıyor!

Tasarı, işçi ile işveren arasındaki tüm alacak, tazminat ve işe iade uyuşmazlıklarında arabulucuya gitmeyi, dava şartı haline getiriyor. Yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte işe iade davalarının yargılama usulü, hüküm ve sonuçları tamamen değişecek.

KPMG Türkiye Hukuk Bölüm Başkanı Onur Küçük, TBMM’de görüşülen İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı’nın iş hukukunda önemli değişikler öngördüğünü söyledi.



Meclis tatile girmeden yasalaşması beklenen tasarı ile iş uyuşmazlıklarında arabulucu döneminin başlayacağını belirten Onur Küçük, “Yasa yürürlüğe girdiğinde bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacakları ile tazminat talepleri ve işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulması dava şartı olacak. Bu kapsamda, iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davaları ile SGK rücu davaları hariç olmak üzere, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötü niyet tazminatı, sendikal tazminat ve ücret alacağına ilişkin diğer tüm talepler için dava açmadan önce arabulucuya başvurulması zorunluluk haline gelecek” dedi.


İş davalarının, Yargıtay’daki hukuk uyuşmazlığı dosyalarının ciddi kısmını oluşturduğunu belirten Küçük, yapılacak düzenlemeyle yargıdaki iş yükünün hafifletilmesinin amaçlandığını söyledi. Küçük, tasarıda yer alan düzenlemeleri şöyle sıraladı:

  • İşçi-işveren arasındaki uyuşmazlık halinde dava açılmadan önce arabuluculuk başvurusu gerçekleştirilecek. Başvuru, işçi veya işverenin adresindeki veya işin yapıldığı yerdeki arabuluculuk bürosuna, büro bulunmayan yerlerde ise görevlendirilmiş sulh hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüğüne yapılacak. Büroların bildirdiği listeden arabulucu atanacak. Arabulucu tarafları önce bilgilendirecek ardından ilk toplantıya davet edecek.
  • Tasarı, arabulucunun görevlendirildiği tarihten itibaren başvuruyu en fazla üç hafta içinde sonuçlandırmasını öngörüyor. Bu süre zorunlu hallerde arabulucu tarafından en çok bir hafta uzatılabilecek.
  • İşe iade taleplerinde arabulucu aşamasında anlaşma sağlanması halinde, arabulucular işçinin işe başlama tarihi ile işçinin işe başlatılmaması halinde ödenecek ücret ve diğer hakların parasal miktarını da belirleyecek. Aksi durumda anlaşma sağlanamamış sayılacak.
  • Arabulucu ile görüşmelerde uzlaşma sağlanamazsa, uzlaşma sağlanamadığına ilişkin son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren iki hafta içinde iş mahkemesine dava açılabilecek.
  • İş kazası ve meslek hastalığından kaynaklanan tazminat talebi dışında arabulucuya başvurmadan açılan iş davalarının tümü usulden reddedilecek.
  • Yasal düzenleme, iş mahkemelerine ihtisaslaşma imkanı da tanıyor. Örneğin, işe iade davaları, işçi alacağı davaları, sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklar veya hizmet tespiti davaları ayrı dairelere gidecek.

Arabuluculuk sistemi nedir? Uyuşmazlıklara çözüm sağlıyor mu?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.