Katar ile Suudi Arabistan’ın başını çektiği körfez ülkeleri arasındaki gerilim nasıl tırmandı? Katar krizi nasıl oldu? Neler yaşandı?
Suudi Arabistan, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır, Doha yönetimiyle diplomatik ilişkileri kesti. Dört ülkeye saatler sonra Yemen ve Libya da katıldı. Katar’ın ‘terörist’ gruplara destek verdiğini savunan ülkeler, Doha yönetiminin bölgeyi istikrarsızlığa sürüklediğini ileri sürüyor.
Katar’ın dış dünya ile bağlantısı kesildi
Körfez beşlisi kendi elçilerini geri çekmekle kalmayarak, Katarlı diplomatlara ülkelerini 48 saat içinde terk etmeleri için süre tanıdı. Katar vatandaşlarına da 14 gün verildi. Katar Yemen’de Husilere karşı savaşan Uluslararası Koalisyon’dan atıldı. Söz konusu ülkeler hava sahalarını, kara sularını ve limanlarını da Katar’a kapattılar. Suudi Arabistan’dan Basra Körfezi’ne uzanan bir yarımada olan Katar böylece kelimenin tam anlamıyla izole edildi. Anakarayla kara bağlantısı da kapatılarak dış dünya ile bağlantısı neredeyse kesildi.
Türkiye’den ilk açıklama: Hepimizi üzen bir gelişme
Katar kriziyle ilgili Türkiye’den ilk resmi açıklama Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’ndan geldi. Çavuşoğlu yaptığı açıklamada, “Katar meselesi hepimizi üzen bir gelişme. Elbette sorunlar yaşayabilir ülkeler. Ama her şartta diyaloğun devam etmesi lazım. Bu durumun normalleşmesi için elimizden gelen her türlü desteği veririz” dedi.
Katar ile Arap ülkeleri arasında adım adım siber saldırı krizi
- Katar resmi haber ajansı, 23 Mayıs 2017 tarihinde Katar Emiri Al Sani’nin ABD’ye karşı İran’ı destekleyici açıklamalarını yayınladı.
- Al Sani’nin açıklamasının yayınlanmasının ardından Doha yönetimi, Katar Haber Ajansı’nın siber saldırıya uğradığını, bu açıklamanın saldırıyı yapanlar tarafından girildiğini duyurdu.
- Aynı gece Katar’da bulunan Suudi Arabistan, Mısır, Kuveyt, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri büyükelçilerinin ülkeyi terk etmeleri son dakika olarak basına yansıdı.
- Katar Dışişleri Bakanlığı, bakanın Twitter hesabına dayandırılarak verilen açıklamaların uydurma ve gerçek dışı olduğunu, bu haberin de siber saldırıyı düzenleyenler tarafından yayınlandığını duyurdu.
- Bakanlık aynı zamanda açıklamaların yalanlanmasına karşın bazı basın organları tarafından kullanılmaya devam etmesini kınadı.
- Katar Haber Ajansı sitesi, Katar Devlet Televizyonu ve El Cezire, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde erişime kapatıldı.
- Mısır ve Bahreyn de El Cezire ve bazı Katar merkezli yayın organlarını kendi ülkelerinde erişime engellediklerini duyurdu.
- ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Ed Royce, kongrede yaptığı konuşmada Katar’ın İhvan’ı desteklediğini belirterek, mevcut siyasetin değişmemesi durumunda ABD’nin Katar’da bulunan askeri üstlerini nakil edebileceğini açıkladı.
İran ile mi ilgili?
Katar ile Suudi Arabistan arasındaki çatlak, Suriye’deki iç savaşın ilk yıllarına dayanıyor. Müslüman Kardeşler nedeniyle birbirine giren taraflar, dip akıntı şeklinde devam eden krizi bugün itibariyle resmen ilan etmiş oldu.
Bu hamle ABD’de Donald Trump’ın işbaşına gelmesiyle birlikte yürürlüğe sokulan İran’ın kuşatılması politikasının bir sonucu olarak yorumlanıyor. İddialara göre Trump geçen ay Suudi Arabistan ziyaretinde bu politikayı iyice netleştirdi ve Suudi Arabistan’ı İran kuşatmasının merkezi haline getirdi. Riyad ile yapılan yüz milyarlarca dolarlık silah anlaşması bunun bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
Doha yönetimi ise İran ile daha dengeli ilişkiler kurmaktan yana. Umman ile birlikte Körfez İşbirliği Konseyi’nde İran’a karşı zayıf halkayı oluşturuyor. Katar Emiri’nin daha sonra yalanlanan “İran’ın İslam dünyası içinde bir güç olduğu” sözleri, ABD’ye karşı İran’ı destekler tutumu Katar’ı Suudi Arabistan’ın hedefi haline getirdi.
Jeopolitik ve ekonomik gücü
İran ile birlikte dünyanın en büyük doğal gaz kaynaklarına sahip olan, 15 milyar kanıtlanmış petrol rezervi bulunan Katar, jeopolitik konumu dolayısıyla da İran ile birlikte hareket ettiğinde Körfez dengelerini etkileyebilecek bir potansiyele sahip. Bu nedenle Suudi Arabistan Katar’ı İran karşıtı koalisyonun içine zorla da olsa çekmeye bunu başaramazsa da izole ederek etkisini kırmaya çalıştığı anlaşılıyor.
Qatar Airways’e darbe
İşin ekonomik boyutu da var. Bu karar dünyanın en önemli havayollarından Qatar Airways’in operasyonlarını da etkileyecek. Gerek havalimanlarının kullanılması gerekse yolcu tercihleri açısından ülke önemli bir darbe yiyecek. Katar’ın petrol ve doğal gazını Basra Körfezi’nden çıkarması da zorlaşacak. Bu durum ülkeyi İran’a daha da yaklaştırabilir.
Türkiye’nin duruşu ne?
Dış politikada Avrupa Birliği’nden gelen eleştiriler, Almanya ile PKK-FETÖ-İncirlik, ABD ile PYD-YPG, Rusya ile Esad’ın geleceği gibi pek çok konuda sıkıntılar yaşayan Türkiye açısından Körfez’deki tablo yeni ve yüklü bir dosyanın açılması anlamına geliyor. Katar Türkiye’nin bölgedeki önemli müttefiklerinden biri. Ekonomi, finans, enerji konularında işbirliği içindeki iki ülke Suriye’de ve Filistin’de de zaman zaman paslaşıyor.
Ankara’nın işi zor!
Türkiye Katar’da bir askeri üs kurma hazırlıkları içinde. Suudi Arabistan ve diğer Körfez ülkeleri de Batı ile ilişkilerinde sorunlar yaşayan Türkiye için çok önemli. Şimdi bu iki taraf arasında yaşanan krizde Türkiye ince bir diplomasi ile iki tarafı da kızdırmadan ilişkilerini sürdürmeye çalışacak. İki taraf da Türkiye’yi tercih yapmaya zorlayabilir. Bu nedenle Ankara’nın işi zor olacak.