Bodrum’da deprem devam eder mi? Profesör Ahmet Ercan konuştu

İzmir Karaburun’da olan depremi 2 ay önce tahmin eden Prof. Dr. Ahmet Ercan, Bodrum’da gerçekleşen depremlerle ilgili konuştu.

Ege deprem devam eder mi? Profesör Ahmet Ercan konuştu

Gökova Körfezi çevresinde büyük depremler bekleniyor mu?

Bodrum’da arka arkaya 5 büyüklüğünde depremler yaşanmaya devam ediyor. Bodrum – Kos Adası merkezli olarak 21 Temmuz 2017 tarihinde meydana gelen 6.6 büyüklüğünde depremi değerlendiren İstanbul Teknik Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü’nden Övgün Ahmet Ercan, bu depremin belirtisinin 3-4 yıl önce başladığını belirtti.

Ahmet Ercan şöyle konuştu: “Karada ile Gündoğan arasındaki, Bodrum’u kesip geçen bir depremcik etkinliği vardı. Deprem bu kırıkla Gökova kırığının kesim yerinde olmuştur. Ve bu düşüntü türünde bir kırıktır, yanal atımlı değildir. İlk kez deniz sularında bir süpürtü (tsunami) gördük. Bunun yüksekliği 1 metreye kadar varabildi ve karaya doğru ilerledi. Teknelere zarar verdi ve tekrar geri çekildi. Bundan daha büyüğü artık gelemez. Çünkü düşey atım çok büyük değildi. Burada olabilecek en büyük deprem 7- 7.2 büyüklüğünde olabilirdi. Bu deprem ile bu gerginlik boşaldı. Bu büyük oranda bundan sonra büyük bir deprem olasılığını azaltmıştır. Bunun oranı yüzde 20’nin altındadır. Bölgede artıçı depremler ise sürecektir. Bu deprem özellikle İstanköy adasında etkili olmuştur” dedi.


Bodrum’da yıkım görülmemesinin 2007 deprem yönetmeliğinin başarısı olduğunu dile getiren Prof. Dr. Ercan şöyle devam etti:

“Bodrum Kalesi yıkılmadıysa”

“Bu yönetmelikle sağlam yerde sağlam yapılar yapılmıştır. Türkiye büyük bir sınavdan başarı ile çıkmıştır. Bodrum’daki yapılar 6.6’lık bir depreme kadar dayanıklıdır. Ancak köylerdeki yığma yapılarda hasar görülebilir. Bodrum Kalesi’nin bu depreme dayanabilmesi çok iyi bir şeydir. Bodrum Kalesi yıkılmadıysa, bölgedeki turistik tesislerin ve yazlık konutların yıkılması zaten beklenemez. Bodrum’un zemine topraktan oluşmamaktadır, kayadan oluşmaktadır. Bu nedenle depremin yıkım gücü ‘5’ olmuştur. Eğer aynı deprem Doğu Anadolu’da olsaydı, yıkım gücü 8-9 olurdu.


Depremin süresi 16-17 saniyedir. Bu uzun bir süredir. Yıkım yapsa bu sürede yapardı. 1894 İstanbul Adalar depremi bu büyüklükteydi, o da 16 saniye sürmüştü, kapalı Çarşı ve camiler yıkılmıştı, ölümcül olmuştu. Türkiye’de yapı niteliği arttı. Gerek yer bilimcileri gerekse inşaat mühendisleri ve mimarları, ayrıca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı kutluyorum. Türkiye büyük bir sınavdan olumlu olarak geçmiştir. Aferin Türkiye’nin bilimine. Yazlıkçıların bölgeden kaçışmasına neden yoktur. Denize girebilirler. İki yıldır kötü olan turizme deprem yüzünden darbe vurulmasın.”

3 ila 4 atom bombası gücünde

Depremin yaklaşık 3-4 atom bombası gücünde olduğunu belirten Prof. Dr. Ercan, “Bu depremin ana deprem olduğu, ardından daha büyük bir depremin gelmesinin şaşırtıcı olacağı kanısındayım. Artçı depremler gün boyu, ayrıca gelecek 3 hafta yoğun olarak sürecektir. Bunların büyüklükleri 5.2’ye dek varabilir” diye konuştu.

Yakın geçmişte yaşanan büyük depremler:

Prof. Dr. Ercan, bu bölgede, yakın geçmişte yaşanan yıkıcı depremlerin 1926’da Finike’de 6.9, 1941’de Muğla’da 6.0, 1941’de Muğla’da 5.7, 1957’de Fethiye’de 7.1, 1956’da Köyceğiz’de 5.7, 1961’de Marmaris’te 6.5, 1969’da Fethiye’de 6.2, 2004’te Gökova’da (Bodrum) 5.5, 5.4, 5.0 olduğu bilgisini de verdi.


Haziran ayında İzmir Karaburun ve Midilli Adası arasında gerçekleşen 6.3 şiddetindeki depremin ardından konuşan Prof. Dr. Ahmet Ercan, bölgede 7 şiddetinde deprem olabilir açıklamasında bulunmuştu.

Depremden önce Doğa Ana’nın verdiği şaşırtıcı işaretler


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.