Emrah Serbes’in cezaevinde yazdığı mektup

Alkollü olarak kaza yapan ve üç kişinin ölümüne sebep olan Behzat Ç’nin senaristi yazar Emrah Serbes cezaevinden basına mektup gönderdi. Mektup sosyal medyada tartışma konusu oldu.

Emrah Serbes cezaevinde yazdığı mektup

Behzat Ç.’nin senaristi olarak tanınan yazar Emrah Serbes, 22 Eylül’de İzmir-Aydın otobanında alkollü olarak kullandığı otomobille kaza yapmış, aynı aileden üç kişinin ölümüne neden olmuştu. Suçu arakdaşı Kenan Doğru üstlendi ve hapse girdi. Altı gün sonra gerçek ortaya çıktı. Menemen Cezaevi’nde yatan Emrah Serbes, Posta Gazetesi’nden Alev Gürsoy’a yazdığı mektupla kaza sonrası ilk kez duygularını dile getirdi.

İşte Emrah Serbes’in yazdığı mektuptan satırlar:

“Ben kendimi bildim bileli okuyup, yazıyorum. Behzat Ç.’yi de her yerde yazabilirim. Tek elle şınav çekerken de yazarım, kontrol kalemiyle de yazarım. Çünkü elimden gelen tek iş yazmak. Bunu bütün halkım bilsin, ben burada suçumun cezasını çekiyorum. Benim yüzümden 300 kişilik ekibin de ceza çekmesine gerek yok.


Evet, düşündüm, taşındım. Kullandığım ilaçları bıraktım, ailemle vedalaştım ve kazanın 6’ıncı gününde teslim oldum. Tanrı bile dünyayı altı günde yaratmışken benim altıncı günde teslim olmama neden şaşırdıklarını anlamıyorum.

Savcılığa teslim olduğumda Savcı Bey bana teşekkür etti, hakkımda bir soruşturma yürüttüğünü de o gün öğrendim. Hakkımda ne bir tebligat vardı, ne de yurt dışına çıkış yasağı. Beş yıllık Schengen vizem vardı, isteseydim yurt dışına çıkabilirdim ve hiçbir ülke de beni Türkiye’ye iade etmezdi. Ama ben bu memleketin yazarıyım ve memleketimi seviyorum. İsviçre’de, Fransa’da ya da Almanya’da ölmek istemiyorum.

Ben bir kahraman değilim ama bahsettikleri gibi bir canavar da değilim. Ben sadece insanım. Benim yüzümden üç kişi hayatını kaybetti. Vicdan azabı ve utanç içindeyim. Suçluyum, pişmanım ve üzgünüm.

Cezamı çekmek istiyorum. Cezaevinde olmak bana iyi geliyor. Demir kapılar sertçe kapandığında, infaz memurları adımı bağırdığında, ayakkabılarımı çıkararak üst aramamı yaptıklarında, bütün bunları cezamın bir parçası olarak görüyorum. İnsanlardan tek ricam var, beni unutsunlar beni rahat bıraksınlar ve cezamı çekeyim.”

Neler yaşandı?

İzmir-Aydın Otoyolu’nda 34 NT 5005 plakalı otomobil, Torbalı kavşağı yakınlarında Ayhan Özçelik (59) idaresindeki 35 TV 9335 plakalı otomobille çarpışmış, sürücü Özçelik ile 16 yaşındaki kızı Zeynep Özçelik kaza yerinde yaşamını yitirmiş, eşi Nilgün Özçelik ise ağır yaralanmıştı.

Sağlık ekiplerince Torbalı Devlet Hastanesi’ne kaldırılan anne Özçelik, sevk edildiği Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ndeki yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınmıştı.

34 NT 5005 plakalı otomobili kendisinin kullandığını söyleyen Kenan Doğru gözaltına alınmıştı.

Kazadan 6 gün sonra: “Teslim oluyorum itirafımdır”

Emrah Serbes, 28 Eylül’de sosyal medya hesabında yayımladığı fotoğraftaki notta kazaya karışan otomobili kendisinin kullandığını, yaşadığı şokla itiraf edemediğini, kazayı üstlenen arkadaşının cezaevinde kendisinin yerine tutuklu bulunduğunu, vicdan azabı çektiğini belirterek, “Teslim oluyorum. İtirafımdır” yazılı mesaj paylaşmıştı.

emrah serbes kaza itirafı

Tutuklama kararı

Notu paylaşmasının ardından Torbalı Cumhuriyet Başsavcılığı başvuran Serbes, önce savcıya ifade verdi. Emrah Serbes ardından, tutuklanması talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Hakim karşısına çıkan Serbes, tutuklanmıştı.

Emrah Serbes, Twitter’dan paylaştığı itiraf mektubunda şu ifadelere ver vermişti:

Kazanın sorumlusu benim

“22.09.2017 tarihinde İzmir-Aydın otobanında meydana gelen kazanın sorumlusu benim. Bu kazada aynı aileden bir baba-kız hayatını kaybetti, anne ise yoğun bakımda. Ölen genç kız, bir çocuk, 16 yaşında. Hiçbir şey bir genç kızın hayatından daha değerli değildir.

emrah serbes trafik kazası adli tıp raporu alkollü araç kullanma

Çarpışmanın önüne geçemedim

Bir rampanın ardından birden önümüze çıkan araca çarpmamak için elimden gelen bütün çabayı sarf ettim. Kaygan zemin nedeniyle yavaşlayamadığımdan direksiyonu bariyerlere kırdım ama çarpışmanın önüne geçemedim. Bariyerleri aşarak 3-4 takla attık ve sonunda demir tellere takılarak durduk. Açılan hava yastıkları ve aracın güvenlik sistemleri nedeniyle kazayı hafif sıyrıklarla atlattık. Kaza esnasında yanıma oturan Kenan Doğru ile birlikte aracın sunroofundan çıktık ve diğer aracın yanına gittik.

Olay anında kazayı üstlenemedim

Araçtakilerin nabızlarına baktım, anne hala hayattaydı. 112’yi aradık ama ambulans olay yerine çok geç geldi. Araçtan fırlayıp yolun kenarında yatan genç kızı görünce kendimi kaybettim ve bu şok nedeniyle olay anında kazayı üstlenemedim.

Kazayı arkadaşım üstlendi

Kazayı, yanımda oturan arkadaşım Kenan Doğru üstlendi. Şu an suçsuz olduğu halde cezaevinde yatmaktadır. Kenan’ı Beşiktaş tribününden tanırım, senelerce birbirimizi kolladık. Bu hadise nedeniyle hiç kimseye bir şey söylemeden sonuna kadar cezaevinde benim için yatabilecek bir insandır.

emrah serbes tutuklandı

Savcılığa geldim, teslim oluyorum

Ama aradan günler geçtikçe bu sorumluluğu kaldıramayacağımı anladım. Savcılığa geldim ve kendim teslim oluyorum. Hayatını kaybedenleri geri getirmeyecek olsa da cezam neyse çekmeye hazırım. Hayatını kaybedenlerin yakınlarından özür dilerim. Keşke bu kazada ben ölseydim. Hayatı boyunca haktan hukuktan adaletten bahsetmiş biri olarak bundan sonra doğan her gün benim için bir azap olacak. Suçun cezasından kaçabilirsin ama vicdanın azabından kaçamazsın.”

Emrah Serbes, bu açıklamayı yaptıktan sonra İzmir Torbalı Adliyesi’ne giderek savcılığa teslim olmuş, işlemlerin ardından tutuklanmıştı.

Adli Tıp her şeyi ortaya çıkardı!

11 Ekim 2017’de Adli Tıp’tan gelen rapora göre şoför tarafında bulunan hava yastığındaki kan örnekleri ile Emrah Serbes’ten alınan kan örnekleri eşleşti.

Araçta bulunan bira şişesinde de Emrah Serbes’in DNA’sına rastlandı. Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi’nden gelen rapora göre de Emrah Serbes hastaneye geldiğinde 1.25 promil alkollüydü…


Adli Tıp Kurumu raporunda Emrah Serbes’in DNA’sı ile eşleşen bulgular:

1- Aracın sol koltuk altından … ibareli teneke (bira) kutunun ağız kısmından alındığı bildirilen iki adet sürüntü örneği.

2- Olay yerinden alındığı bildirilen … ibareli ağzı kapaklı cam şişenin(su) ağız kısmından alındığı bildirilen iki adet sürüntü.

3- Aracın sol ön kapı camı içe bakan kısmından alındığı bildirilen 1 adet sürüntü örneği üzeri kan lekesi.

4- Aracın direksiyon hava yastığından alındığı bildirilen bir adet sürüntü örneği kan lekesi.

5- Aracın sağ ön göğüs torpido üzerindeki açılmış hava yastığından alınmış iki kan lekesi.

“Emrah Serbes yakalanacağını anlayınca itiraf etti”

Kazada hayatını kaybeden Ayhan Özçelik’in oğlu Ahmet Mert Özçelik de ifade verdi. Özçelik “Babamın aracının farlarının iyi yanmadığı iddiası doğru değil. Şüphelinin kendisini kurtarmak için bu iddiada bulunduğunu düşünüyorum” dedi.

Müşteki’ sıfatıyla ifade veren Özçelik, şunları söyledi:

“Annem, babam ve kız kardeşim İstanbul’dan Bodrum’a gitmek için 21.30’da araçla yola çıktılar. Saat 00.30 civarında Susurluk’ta olduklarını biliyorum. Daha sonrası hakkında bilgi sahibi değilim. Duyduğum kadarıyla babamın kullandığı araca İzmir-Aydın otoyolunda orta şeritte seyrederken arkadan çok yüksek hızla seyreden şüpheliye ait araç çarparak babamın aracının yoldan çıkmasına ve babam ile kız kardeşimin ölmesine ayrıca annemin de yaralanmasına sebebiyet vermiştir.

Annem şu an Ege Tıp Fakültesi’nde yoğun bakımda tedavi görüyor. İfade verecek durumu yok. Bu sebeple annem ve kendim adına şüpheli Emrah Serbes’ten şikâyetçiyim. En ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Ayrıca babam İstanbul Anadolu Adliyesi’nde fen bilirkişisi olarak görev yapar. Babamın aracının farlarının iyi yanmadığı iddiası doğru değildir. Şüphelinin kendisini kurtarmak için bu iddiada bulunduğunu düşünüyorum.”

Özçelik ailesinin avukatı: Delillerden şüphelendik, yakalanacağını anlayınca itiraf etti

Kazada hayatını kaybeden Ayhan ve Zeynep Özçelik’in ailesinin avukatı Burcu Ece Güler ise açıklamasında Serbes’in yakalanacağını anlayınca olayı itiraf ettiğini belirterek “Hastaneye gitmemelerinden ve şu an açıklayamayacağımız delillerden dolayı Serbes’ten şüphelendik” dedi.

“Vicdanlı bir vatandaş imajı çizmeye çalışıyor”

Açıklamanın tamamı şöyle:

“22 Eylül saat 04.30 sularında Emrah Serbes’in kontrolünde seyir halinde olan aracın sebep olduğu kaza sonucu müvekkilimin babası, kız kardeşi olay yerinde can vermiş, annesi ise ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılmıştır. Halen yoğun bakımda tedavisi devam etmektedir.

Emrah Serbes olayın ilk anından bugüne kadar geçen bir hafta boyunca suçunu üstlenmemiş ve sanki bu kazayı arabada bulunan Kenan Doğru yapmış gibi göstermiştir. Teslim olmadan önce sosyal medyada yayınladığı itirafname ile kamuoyuna ‘vicdanlı bir vatandaş’ imajı çizmeye çalışması üzerine tarafımızca basın açıklaması yapma zorunluluğu doğmuştur.

Emrah Serbes’in bir haftadır suçu üstlenmemesi sebebi ile müvekkilim bir yandan acısını yaşamaya ve yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren annesini yalnız bırakmamaya çalışırken diğer yandan arabayı kullanan kişinin Emrah Serbes olduğunu ve alkollü olduğunu kanıtlamak için uğraşmaktadır.

Bu kadar duyarlı bir vatandaş olduğunu iddia eden Emrah Serbes nasıl bir vicdanla müvekkilimin acısını yaşamasına izin vermeyip, üstüne bu sorunla uğraşmasına sebep olmuştur, anlamak mümkün değildir. Şu an ailenin tek önceliği yoğun bakımda olan annedir. Bu sebeple bizzat açıklama yapmak istemiyorlar.”

Alkol testi yaptırmadı

“Kazaya dair ilk bilgilere ulaşıldıktan sonra Emrah Serbes ve Kenan Doğru’nun hastaneye gitmek istememesi, Emrah Serbes’in alkol testinin yapılmaması nedeni ile aile tarafından arabayı alkollü kullandıkları yönünde şüpheler oluşmuştur. Bu sebeple soruşturmanın Emrah Serbes yönünden genişletilmesi tarafımızdan talep edilmiştir.

Savcılık mobese, hgs, ogs kayıtlarının incelenmesi Emrah Serbes’in aracındaki hava yastıklarından kan örneklerinin alınması, alkol ve uyuşturucu yönünden test yapılması, emniyet kemerinin vücutta bıraktığı izlerin tespiti yönünde karar vermiştir.

İlk etapta Emrah Serbes’e mağdur olduğu için alkol testi yapılmamıştır. Ancak şu an açıklayamadığımız, savcının emri ile toplanan bir takım delillerin neticesinde arabayı bizzat kendisinin kullandığının ortaya çıkacağını anlayana Emrah Serbes bu itirafı yapmak zorunda kalmıştır.”

“Bir hafta kendisinden haber alınamadı, bir anda ortaya çıktı”


“Geçen bir haftalık sürede ne Emrah Serbes ne de ailesinden hiçbir haber alınamamışken bugün bir anda ortaya çıkıp müvekkilim ve ailesinden özür dilemeleri ve suçluluk duyduklarını iddia etmeleri müvekkilimin ailesi tarafından inandırıcı bulunmamaktadır. Ne yazık ki müvekkilim ve ailesi bir haftadır yas tutamamış, taziyeleri kabul etmek yerine gerçek suçlunun bulunması için uğraşmak zorunda kalmış, acıları katlanarak artmıştır. Tek temennimiz adaletin yerini bulmasıdır. Sürecin takipçisi olacağız.”

Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın galasına kürk ceketle katıldılar!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.