ABD Başkanı Donald Trump, İslam dünyasından gelen tüm tepkilere karşın Kudüs’ü İsrail’in resmi başkenti olarak tanıdı ve Tel Aviv’deki ABD Büyükelçiliği’nin Kudüs’e taşınacağını açıkladı.
Donald Trump Beyaz Saray’da yaptığı açıklamada bu adımı “gecikmiş bir karar” olarak nitelendirdi ve “Sorunlarımızı başarısız olmuş stratejileri yineleyerek aşamayız” dedi.
“Kudüs sadece üç büyük dinin kalbi değildir” diye konuşan Trump, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aynı zamanda dünyanın en başarılı demokrasilerinden birisinin de merkezidir. Yahudiler, Hristiyanlar ve Müslümanların birlikte barış içinde yaşayıp özgürce ibadet ettiği bir yerdir.”
Trump ayrıca “Bu adımımız Orta Doğu barış süreci konusundaki kararlılığımızdan bir geri adım değildir” dedi.
Netanyahu: Başkan Trump’a sonsuza dek minnettar olacağız
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ABD’nin kararının ardından yaptığı ilk açıklamada Donald Trump’a teşekkür etti ve “İsrail halkı sonsuza kadar minnettar olacak” dedi.
1995’ten bu yana göreve gelen her ABD Başkanı, bunun için doğru zaman olmadığını belirterek, ABD Büyükelçiliği’nin Tel Aviv’den Kudüs’e taşınmasını ertelemişti.
Trump’ın açıklamasından dakikalar önce ABD Dışişleri Bakanlığı ise tüm diplomatik misyonlarına talimat göndererek “Zorunlu kalınmadıkça 20 Aralık’a kadar Kudüs ve Batı Şeria’ya zorunlu olmadıkça seyahat etmeyin” çağrısında bulundu.
Mahmud Abbas: Kudüs, Filistinlilerin ebedi başkentidir
Filistin Yönetimi lideri Mahmud Abbas ise Trump’ın açıklamalarına tepki göstererek Kudüs’ü ‘Filistinlilerin ebedi başkenti’ olarak tanımladı.
Abbas, “ABD bu kabul edilemez kararıyla, bilinçli bir şekilde tüm barış görüşmelerinin altını oymaktadır” diye konuştu ve ABD’nin artık Orta Doğu barış sürecinde üstlendiği arabuluculuk rolünü terk ettiğini ifade etti.
Hanan Aşravi: Uluslararası hukuk yok sayıldı
BBC’ye konuşan Filistinli siyasetçi Hanan Aşravi ise ABD’nin adımının bölge için tam anlamıyla bir felaket olduğunu söyledi ve “İsrail’deki savaş yanlıları cesaretlendirilmiştir” dedi.
Aşravi, Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak tanınmasıyla birlikte bölgede şiddetin tırmanacağı uyarısında bulundu.
“Trump bir şey söyleyip başka bir şey yapıyor. Bir yandan itidal çağrısı yapıyor, diğer yandan böyle bir adım atıyor” diyen Aşravi, “İsrail Kudüs’ü işgal ederek savaş sonucu ele geçirmiştir. İnsanlar elbette öfkeli olacaklar” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
Türkiye kınadı
ABD’nin kararına Türkiye’den ilk tepki Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’ndan geldi. Çavuşoğlu, kararı “uluslararası hukukun açık ihlali” olarak niteledi.
“ABD Yönetimi’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdığı ve İsrail’deki Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıyacağı yönünde yaptığı sorumsuzca açıklamayı büyük endişeyle karşılıyor ve kınıyoruz.
Bu karar uluslararası hukukun ve ilgili BM Kararlarının açık bir ihlalidir.” Mevlüt Çavuşoğlu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bugün yaptığı konuşmada, “Kudüs’ün statüsü konusunda atılacak yanlış bir adım İslam aleminde infiale yol açacaktır” demişti.
Erdoğan dün yaptığı konuşmada ise “Kudüs Müslümanların kırmızı çizgisidir” diye konuşmuş, “ABD’yi bölgedeki sorunu daha da derinleştirecek böyle bir adım atmaması için bir kez daha ikaz ediyorum. İsrail ile diplomatik bağları koparırız” ifadelerini kullanmıştı.
“İslam İşbirliği Teşkilatı Dönem Başkanı olarak, bu konunun sonuna kadar takipçisiyiz” diyen Erdoğan, “Eğer böyle bir adım atılacak olursa; hemen, 5-10 gün içerisinde İslam İşbirliği Teşkilatı Liderler Zirvesi’ni İstanbul’da toplayacağız” açıklamasını yapmıştı.
Birleşmiş Milletler: İki devletli çözümün alternatifi yok
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ise ABD’nin adımı sonrasında “Tek taraflı adımlar çözüme yardımcı olmaz” dedi.
Guterres, nihai çözüme ulaşmak için İsrail ve Filistinli yetkililerle çalışmaya devam edeceğini, bu hedefe ulaşmak için elinden geleni yapacağını ifade etti ve “B planı yok. İki devletli çözümün alternmatifi yok” diye konuştu.
Neden şimdi? Analiz – Anthony Zurcher, BBC Washington muhabiri
Trump Kudüs’ü başkent olarak tanıma konusunu seçim kampanyası sırasında sıkça dile getiriyordu.
Bu adımın daha da erken atılmasını bekleyenler vardı. Neden bugün bu adım atılıyor? Beyaz Saray etrafında dolaşan pek çok olumsuz haber var. Trump gündemi farklı bir noktaya taşımak istiyor olabilir.
Ya da ABD Başkanı seçim kampanyasında verilen bir sözü yerine getirmek için hareket etmiş olabilir.
Trump, “gecikmiş bir adım” diyor. Ancak herkes kabul edecektir ki aynı zamanda son derece tartışmalı bir adım atılıyor ve bunun ABD ve Orta Doğu açısından sonuçları da olacaktır.
Kudüs’ün durumu neden tartışmalı?
Kudüs’ün statüsü, İsrail-Filistin çatışmasının da en merkezi sorunlarından birini oluşturuyor. İsrail, 1967 yılındaki Altı Gün Savaşı’nda o zamana kadar Ürdün’ün kontrolü altında bulunan Doğu Kudüs’ü işgal etti. O tarihten bu yana da İsrail işgali altında bulunuyor.
İsrail, 1980 yılında kabul ettiği kanunla Kudüs’ü “bölünmez başkenti” ilan etti. Ayrıca aynı kanunla kentte yaşayan Araplara vatandaşlık verildi.
Araplar da Doğu Kudüs’ü ileride kurulması muhtemel Filistin devletinin başkenti olarak kabul ediyor. 1993 yılında imzalanan Oslo Barış Anlaşmaları’nda Kudüs’ün nihai statüsünün barış görüşmelerinin ileri aşamalarında ele alınması öngörülüyor.
İsrail devletine ait meclis, cumhurbaşkanlığı, başbakanlık ve bakanlıklar gibi resmi kurumlar Kudüs’te yer alıyor.
Ancak İsrail’in Kudüs üzerindeki başkent ilanı uluslararası alanda tanınmıyor. İsrail büyükelçiliğini Kudüs’te tutan hiçbir ülke bulunmuyor. Trump’ın açıklaması bu anlamda bir ilk olma özelliği taşıyor.
Türkiye’nin de İsrail Büyükelçiliği Tel Aviv’de bulunuyor. Ancak Türkiye, Kudüs’te diplomatik temsilcilik bulunduran az sayıda ülkeden birisi.
Türkiye’nin Filistin yönetimi ile ilişkilerini sürdürmek amacıyla Kudüs’te başkonsolosluğu bulunuyor. Kudüs Başkonsolosluğu’nda Türkiye büyükelçi düzeyinde temsil ediliyor.
(BBC Türkçe)