Enis Berberoğlu’na MİT tırları davasında 5 yıl 10 ay hapis

CHP milletvekili Enis Berberoğlu’nun yargılandığı MİT TIR’ları davasında karar açıklandı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, Berberoğlu’na 5 yıl 10 ay hapis cezası verdi.

enis berberoğlu chp milletvekili hapis cezası mit tırları davası

CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun, durdurulan MİT tırları görüntülerini eski Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’a ilettiği iddiasına ilişkin, “devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla açıklamak” suçundan istinafta yeniden yargılandığı davada karar açıklandı.

Berberoğlu neden ceza aldı?

CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun “devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri açıklamak” suçundan 5 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.


Kemal Kılıçdaroğlu’ndan ilk açıklama

CHP lideri Kılıçdaroğlu, 5 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılan Enis Berberoğlu için “Bu kararı asla kabul etmiyoruz. Enis kardeşim hiç üzülme. Adımın kemal olduğu kadar iyi biliyorum ki sen bu yargılama sürecinden beraat edeceksin” dedi.

Kılıçdaroğlu'ndan askerlik düzenlemesi ve Meclis TV'ye tepki

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu.

İşte Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları:

“Man Adası belgelerini açıklamıştım. Sahte demişlerdi. Recep Bey’e sormuştum. Dedi ki: “bunların tamamı sahte.” Seni önüne gelen herkes kandırır ama bu gariban kardeşinizi kimse kandıramaz. Savcıya verdik belgeleri. Savcılık diyor ki verilen belgelerle Halkbankası ve MASAK’ın verdiği belgeler aynı belgelerdir diyor. Şimdi Recep Bey’e soruyorum, istifa edecek misin. Namusun şerefin ve haysiyetin varsa bir dakika o koltukta oturmazsın. Sahte diyordun avukatın da yandaşların da sahte diyordu: verdik savcıya hiçbirisinin sahte olmadığı çıktı ortaya. Biz 50 sefer araştırmadan konuşur muyuz.

“İstanbul’da 1 milyon evin doğalgazı ve suyu kesildi”

Sadece İstanbul’da 1 milyonun üzerinde haneye su ve doğalgaz verilmiyor. Suyunu ve doğalgazını kestiler. Sen fakir fukaranın suyunu kesiyordun. Yazık günah değil mi. Bunların derdini bizler dile getiriyoruz.

“Kerkük’te Türkmenler sistemli bir şekilde öldürülüyorlar”

Kerkük’te Türkmenler sistemli bir şekilde öldürülüyorlar. En son ocak ayı içinde iki değerli Türkmen lider öldürüldü. Hükümetten bir laf duydunuz mu? Recep bey bir şey söyledi mi? Haberi bile yoktur.

“Afrin harekatını ilk günden beri destekledik”

Ülkenin bekasının geleceği o ülkenin ordusudur. Biz kendi ordumuzu peygamber ocağı, Mustafa Kemal’in ordusu olarak tanımlarız. Ordumuzun Afrin’deki harekatı destekledik. İlk günden itibaren destekledik.

“Hava desteği sağlandı mı diye sordum”

Telefon açıldığında şunu sordum hava harekatı konusunda destek sağlandı mı. Sağlandı kurduğum cümle şu: Allah ordumuzun yolunu açsın. Her annenin yüreği pıt pıt atıyor. Oğlunun sağ salim eve dönmesini istiyor. Ama sonuçta bir vatan görevi yapıyor.

“Erdoğan’ın mücadelesi değildir bu”

Erdoğan’ın mücadelesi değildir bu. Onu siyasallaştırmak doğru değildir. Ordu hepimizin ordusudur. Şimdi siz vatani görevi parti görevine dönüştürmek istiyorsunuz. Bunu adı orduya da vatana da ihanettir. Son 15 yılda iki konuda ülkenin DNA’sı ile oynandı. Biri ordu diğeri eğitim.

“Ergenekon ve Balyoz’u kim yaptı?”

Ergenekon ve Balyoz operasyonlarını kim yaptı. FETÖ’nün devlet içinde yapılanmasını sağlayan hangi şerefsizlerdi. Genelkurmay başkanını terörist diye içeri attılar. Hangi şerefsizler genelkurmay başkanını içeri attılar. Kalkmış bana şerefe ve namustan bahsediyor. Kimse kusura bakmasın şeref ve namus yoksunu bir insan şerefe ve namustan bahsedemez.


“Sen kendi toprağını terk ettin!”

Neymiş Recep Bey kahramanmış ne kahramanı ya. Kendi toprağından Süleymanşah türbesini kaçıran adamdan kahraman mı olur. Dünyanın en korkak adamı. Sen Türkiye cumhuriyeti tarihinin en korkak adamısın. Sen kendi toprağını terk ettin. Bir insan kendi toprağından kaçar mı?

“IŞİD ile işbirliği mi yaptın, yoksa IŞİD’den korktun mu?”

Sorduğum sorulara şeref ve namus sahibiysen cevap veririsin. Senin sorduğun bütün sorulara ben cevap verdim. Neden kaçak güreşiyorsun. Ama cevap veremez. Ancak yalan atar, iftira atar. Kandırılan bir adam bu memlekete faydalı olamaz. Bu memleketin başını belaya sokar. Sanmasın ki bu soruşları burada keseceğim. Sen cevap verene kadar sormaya devam edeceğim. Benim önüme çıkmaktan korkuyor. Her firavunun bir Musa’sı var. O firavunun Musa’sı da benim.

“Ahkam kesiyor”

Hanedan oturmuş devletin başına istediği gibi ahkam kesiyor. Sanıyor ki bağırıp çağıracağım Kılıçdaroğlu’na geri adım attıracağım.  Sen kim oluyorsun da bize geri adım attırıyorsun. Senin ne gücün ne de feriştahın yeter. Esnaf ziyaretleri yaptım bir baktım o da esnaf ziyaretine gitmiş. Beni takip et Erdoğan. Herkes seni kandırdı bu kardeşin seni kandırmayacak. Sana hep doğruları söyleyecek. İnsanlar yoksulluktan kendilerini yakıyor. Bu beylerin hiçbir şeyden haberleri yok.

“Ekonomi dönmüyor”

Ben söyleyince hoşlarına gitmiyor. Ama size bir sürpriz yapayım. Yeni Şafak gazetesi ne yazıyor. Son derece güzel bir gazetecilik örneği yapmış. Son 3 yılda büyük sanayi kuruluşları 10 katrilyon faiz ödemişler. Dün de haberi sürdürmüşler “kamu bankalarının faizi özel bankaları geçti” diyorlar. Erdoğan bu haberi görmemiş herhalde. Görse, “bu faizleri CHP yükseltmiş” diyecek. Çık bir KHK ile faizi sıfırla. Yapabilir mi yapamaz. Çünkü yakasını tefecilere kaptırmış durumda. Borç para lazım. Çünkü ekonomi dönmüyor. Şimdi itiraf ediyorlar “önlem almamız lazım.”  E günaydın. 15 yıldır ülkeyi sen yönetmiyor musun. Sana bir sır vereyim. Seni şimdi tefeciler de kandırıyor. Yüksek faizle senden para alıyorlar.

“IŞİD’den korktun mu?”

Sen Süleymanşah türbesini kaçırırken IŞİD ile işbirliği mi yaptın yoksa IŞİD’den korktun mu? Hiç kimse unutmasın Afrin operasyonu devletin operasyonudur siyasetin değildir.

“Operasyon öncesi iki bürokrat gidip muhataplarına anlattı”

Operasyon öncesi muhataplarıyla görüşen iki bürokrat var birincisi Genelkurmay başkanı ikincisi MİT müsteşarı. Operasyonu gidip anlattılar ve hava desteğini de bunların sayesinde aldılar. Devletin varlığı her şeyin üzerindedir. Ülkenin bekası her şeyin üzerindedir.

“Terör örgütü liderini Ankara’da ağırladın”

PYD’ye terör örgütü dedik. E sen kulağınla dinlemiyorsan kime anlatacağım. Kızmasının sebebi ne? Yargıtay’ın “PYD terör örgütüdür” kararına rağmen PYD liderini Ankara’ya davet etti. Kırımızı halılar serdi. Devletin bütün sırlarını paylaştı oturdu konuştu. Ben de dedim teröre yardım ve yataklıktan suç duyurusunda bulun dedim. Sen ve ekibin terör örgütüne yardım ve yataklık yaptın. Bunları sordum dut yemiş bülbüle döndü Recep Bey…

Salih Müslim’i söyledim en sonunda içişleri bakanlığı terör listesine aldı. Mahmut Tanal bunu unutma bunu da götüreceksin dilekçene ekleyeceksin.

Ben bunları söyleyince Recep bey ve ekibi komple saldırıyorlar. Bana saldıranların başında PKK geliyor. Şavşat’a giderken PKK saldırdı. PKK hiçbir siyasi lidere saldırmamıştır ben hariç. Ben nasıl demeyeyim PKK terör örgütüdür değildir diye. Sen gittin onunla masaya oturdun. 2 FETÖ örgütü de bana saldırdı. Hakkımdaki fezlekelerin çoğu onun adamları tarafından düzenlenenler. Silivri’ye gidip burası toplama kampıdır dedim. Daha Ankara’ya gitmeden fezlekem geldi. 3 IŞİD saldırdı. 4 Reza Zarrab abana saldırdı. Tüm pisliklerini ortaya koyduk, Erdoğan’ın da desteğiyle avukatlarını görevlendirdi yüzlerce dava açıldı. Recep Bey şu ana kadar Zarrab aleyhine tek cümle kurmuş değil.  El Nusra da bize saldırdı. Ve tüm bu terör örgütleriyle beraber Recep Bey de bize saldırıyor. Ya diz işbirliği mi yaptınız.

“Kemal’in takımı zaten Afrin’de”

Esnaf ziyaretinde diyor ki “Kemal’in takımı hariç Afrin’e gideceğiz” Kemal’in takımı zaten Afrin’de o takımın adı Mustafa Kemal’in ordusudur. O ordu senin ordun değil. Bu milletin ordusudur. Benim oğlum asker. Benim oğlum askerlikten kaçmadı çürük raporu almadı. Benim oğlum bedelli ödemedi. Benim oğlum fakirin fukaranın oğlu nasıl askere gittiyse öyle askere gitti. Senin çocuklarına ne oldu? Takımının hanedanının çocukları ne oldu
Garibin gurebanın şehidin üzerinden edebiyat yaparsın köşeyi dönünce kaçarsın. Çocuklarını askerden kaçıran adam milliymiş. Gayrı milli bir adam millik edebiyatı yapıyor. Çocuğunu askere göndermeyeceksin. Kendi toprağından kaçacaksın Yunanistan ege adalarını işgal etmiş ses çıkarmayacaksın durup Kılıçdaroğlu ile uğraşacaksın. ABD’nin terör örgütleri PKK PYD’ye silah vermesini asla kabul etmiyoruz. Bunun karşısında alınacak her türlü kararı destekliyoruz.

Enis Berberoğlu mesajı


Enis Berberoğlu’na 5 yıl 10 ay hapis cezası verildi. Bu kararı asla kabul etmiyoruz. Enis kardeşim hiç üzülme. Adımın kemal olduğu kadar iyi biliyorum ki sen bu yargılama sürecinden beraat edeceksin.”

Man Adası Belgeleri: Yargıya teslim etsen ne olur?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.