Yorgun ve bitkin uyanıyorsanız size göre 8 öneri

Çoğu kişi uykusunu yeterince alamadığından ve uyandığında yorgun, bitkin ve bezgin halde olduğundan şikayetçi! Peki bu sorunlar nasıl başa çıkabilirsiniz? İşte 8 çok faydalı öneri…

Yorgun ve bitkin uyanıyorsanız size göre 8 öneri uyanmakta zorlanıyorsanız

“Kış aylarının genel anlamdaki yorgunluğuyla baş etmenin ilk ve en vazgeçilmez kuralı: Kaliteli beslenmek! Bunun için ilk yapılması gereken de kaliteli bir kahvaltı sofrasına oturmak” diyor Diyetisyen Emre Uzun… “Kaliteli beslenmek hem güne zinde ve enerjik başlamanın hem de konsantrasyonu artırmanın bir numaralı anahtarıdır. Kahvaltı yapılmayan bir sabah, günün ilerleyen saatlerinden çalınmıştır” diyen Emre Uzun zinde bir güne başlamanın yollarını ve bir önceki günden başlayarak yapmanız gerekenleri şöyle sıralıyor:

1- Kan şekerinizi dengeleyin:

Kahvaltı sofrasından başlayarak öğle ve akşam yemeklerinde sofranızda mutlaka tam tahıllı gıdalar olsun. Bunlar, hem antioksidan etkiye sahiptir hem de içerdikleri yüksek E vitamini sayesinde sizi zinde tutar. Örneğin kahvaltıda tam buğday unundan ekmek, yulaf ezmesi tüketebilirsiniz.


Yorgun ve bitkin uyanıyorsanız size göre 8 öneri

Yine gün boyu atıştırmalık niyetine yiyeceğiniz meyveler de içerdikleri posa ile sağlığınıza yararlıdır. Örneğin cennet hurması, nar, avokado, kivi vb. kış meyveleri arasında idealdir ve hepsi de bolca antioksidan, C vitamini, polifenol içerir. Bunlar da hem bağışıklık sisteminizi güçlendirir hem de lifleriyle sindirimi kolaylaştırıp kalp ve damar hastalıklarına karşı da koruyucu etki sağlar.

2- Omega-3 alın:

Omega-3, insan vücuduna hem direnç hem de zindelik veren bir yağ asididir ve en çok balıkta bulunur. Bu yüzden kış aylarında haftada 2-3 öğün balık yemeniz gerekir. Her gün yiyeceğiniz iki adet ceviz veya 5-6 adet fındık da vücudunuzun Omega 3 almasına yardımcı olacaktır.

 

3- Geç saatte yemeyin:

Yine biz Türk milletine has bir alışkanlık: Boş mideyle uyuyamıyoruz; illa ki bir şeyler atıştırıyoruz. Oysa uyku saati öncesinde bir şeyler yemek sindirim sistemini faaliyete geçirir. Mide dinlenmesi gereken saatlerde çalışmaya başlar. Bu da sizin uyku kalitenizi etkiler. Daha da kötüsü gece tuvalete kalkmanıza ve uykunuzun bölünmesine yol açar. Üstelik sabah kendinizi aç hissetmezsiniz ve bu nedenle günün en önemli öğününü, kahvaltıyı ihmal edersiniz.

Yorgun ve bitkin uyanıyorsanız size göre 8 öneri

4- Su için:

Su, mucizevi bir sıvıdır. Sadece yaz aylarında değil kışın da bol bol içilmesi gerekir çünkü vücudumuzun % 70’i sudur ve bu yüzdeyi dengede tutmamız şarttır. Artı, kış aylarında genellikle yağlı ve kalorisi yüksek besleniriz ama metabolizmamızı hızlandıracak su içmeyi ihmal ederiz. Su içme alışkanlığını yerleştirmek için yapmanız gereken kalkar kalkmaz bir bardak ılık su içmek olsun. Suyu sade içemiyorsanız, içine birkaç dilim limon, 3 çay kaşığı zencefil de ekleyebilirsiniz. Bu, metabolizmanızı hızlandırır ve size direkt enerji olarak geri döner.

5- Güneşe çıkın:

Evet, kışın güneş pek yüzünü göstermiyor ama güneşi gördüğünüz anda kendinizi açık havaya atın! Güneş ışınları, aldığınız D vitamininin %90’ını size verir. Bu da hem hastalıklara karşı vücut direncinizi artırır hem de yaşlanmayı yavaşlatan etkiye sahiptir. Yapılan pek çok araştırma, güneş ışığının insanın ruh halini olumlu yönde etkilediğini, depresyondan uzak tuttuğunu kanıtlamıştır. Ayrıca yapılan son araştırmalara göre kış aylarında günde 15 dakika güneşlenmek vücudun melatonin üretimini durdurur ve bu da biyolojik saatinizin devreye girerek gece olduğunda yeniden melatonin üretmesini sağlar. Bu sayede gün boyu “uykulu” olmazsınız, uykunuz geldiğinde de gidip kaliteli bir uyku çekersiniz.

6- Egzersiz yapın:

Kış aylarında, mümkünse sabahları yarım saat yapılan egzersiz ya da yürüyüş vücudunuzun işleyişini düzene koyacaktır. “Egzersiz yapacak vaktim yok” diyorsanız sabahları bir durak yürüyebilir, öğle yemeğine gidiş-dönüşü yürüyüşle geçirebilir ve asansör kullanmayıp merdivenleri tırmanabilirsiniz.

7- Kahvaltı yapmayı ihmal etmeyin:

Artık işyeri civarındaki fırından poğaça ve açma alıp, kahvaltı gibi günün en önemli öğününü “katletmekten” vazgeçmelisiniz. Size İngilizler’in şu sözünü hatırlatmama izin verin: Kahvaltını krallar gibi yap, öğle yemeğini dostunla paylaş, akşam yemeğini düşmanına ver! Tam teşekküllü bir kahvaltı sofrası, gün boyu size enerji sağlayacağı gibi vücudunuzu dinç de tutacaktır. Öte yandan kahvaltı niyetine atıştırdığınız bütün o hamurlu gıdalar, çikolatalar, şekerlemeler bir anda enerji patlaması yaratıp insülin seviyenizi tavana vurdurur ama aynı hızla düşen insülin seviyesi nedeniyle kendinizi birkaç saat içinde “tükenmiş” hissedersiniz. Kahvaltı sofranızda ise mutlaka yumurta bulunmalıdır. Yumurta B vitaminleri, çinko ve demir içerdiği için ekonomik bir enerji kaynağıdır. Yine yumurta kullanarak omlet çeşitleriyle de kahvaltınızı zenginleştirebilirsiniz.

Bitki çayları faydalı olması için nasıl tüketilmeli?

8- Bitki çaylarını tercih edin:

Biz Türk milleti olarak gün boyu çay içme alışkanlığına sahibiz. Genç nesil çalışanlar ise ofis ortamında filtre kahve veya neskafeye yöneliyor. Çay ve kahve, içerdikleri kafein ve tein ile beyni uyarır ancak bu geçici bir zindeliktir. Zindeliğin sürekliliği için güne zencefilli çay ile başlayıp tüm molalarınızda da bitki çayları içmeniz vücudunuzun antioksidan kapasitesini artıracaktır. Aynı şekilde A ve C vitamini deposu olan, polifenoller ve antioksidan içeren kuşburnu çayı da hem bağışıklık sistemini güçlendirir hem vücut direncini artırır; bu sayede vücuda enerji de verir. Aktarlarda bulunan ve “Kış Çayı” olarak bilinen farklı bitkilerin karışımıyla hazırlanan çay ise bağışıklık sistemini güçlendirir. Hatta kalabalık ofis ortamlarında ve grip salgınlarında günde 1-2 kupa kış çayı içen ofis elemanlarının salgından etkilenmediği görülmüştür. Bu da vücut direncinin korunması ve enerjik bir gün için önemli bir veridir.

Kışa özel bitki çayları

Diyetisyen Emre Uzun, kış aylarında çay ve kahveye alternatif olarak içebileceğiniz, zindelik veren ve bağışıklığı güçlendiren bitki çaylarından üçünün tarifini verdi:

Zencefilli Çay:

3 halka taze zencefil,

1 adet limon,

5 adet çubuk tarçın,


1 litre sıcak su.

1 çorba kaşığı bal

Tüm malzemeyi kaynatın. Limonun kabuğunu kaynattığınız malzemeye, suyunu içeceğiniz çaya ekleyebilirsiniz. Bitki çayı içilebilir sıcaklığa düştüğü zaman içine bal ve limon suyu ekleyin.

Kış Çayı:

1 tatlı kaşığı ıhlamur,

1 tatlı kaşığı papatya,

1 tatlı kaşığı nane, limon,

1 adet çubuk tarçın,

5 gram zencefil,

1 tatlı kaşığı yeşil çay,

1 litre su.

Kış Çayı, ne kadar bitki ilave edilirse o kadar zenginleşen ve etkisi artan bir bitki çayı… Hazırlamak için su kaynadığı zaman tüm malzemeyi kaynar suya boşaltın. 1-2 dakika kaynatıp, altını kapatın ve demliğin üzerini kalınca örtüp, bitkileri demlemeye bırakın. İçilebilir sıcaklığa geldiğinde arzunuza göre bal, pekmez ve limon suyu ilave edip içebilirsiniz.

Kuşburnu çayı

1/3 su bardağı kuşburnu

1 litre su


Kuşburnunu kaynayan suya ekleyin ve 10 dakika kadar kaynatın. Ateşi söndürüp demlenmeye bırakın. Kuşburnu çayına da bal ilave edip içebilirsiniz.

Fibromiyalji nedir? Belirtileri ve tedavisi nasıl?

Fibromiyalji nedir? Belirtileri ve tedavisi nasıl?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.