Akıllı telefonlar ve sosyal medya psikolojiyi nasıl etkiliyor?

Akıllı tefonların hayatımıza girmesinin avantajlarının yanısıra dezavantajları ortaya çıkmaya başladı. Bunun yanısıra modern çağın yeni sendromlarından biri olan sosyal medya bağımlılığının görünür olma isteğimiz ile takip etme isteğimizi körüklediği görülüyor. Peki tüm bunlardan sağlığımız ve psikolojimiz nasıl etkileniyor?

Akıllı telefonlar ve sosyal medya kullanımı psikolojiyi nasıl etkiliyor?
Aynı mekandaki gençler neredeyse birbirileriyle sosyal medya ya da akıllı telefonla iletişim kurar halde…

Akıllı telefonlar ve sosyal medya kullanımı psikoloji ve sağlığımızı nasıl etkiliyor?

Görünür olma ve başkalarının hayatını takip etme isteğinin günümüzde kimileri için abartılı bir hal halini aldığını söyleyen Uzman Klinik Psikolog Reyhan Algül, sosyal medya bağımlılığının kontrol altına alınamazsa kaygı bozukluklarından depresyona; kişinin yaşamındaki bozulmalardan gerçek ilişkilerin zarar görmesine kadar pek çok zararı olabileceğini vurguluyor.

Sosyal ağlar bugün iletişim kurmanın ötesinde, kendini ifade etmenin en önemli araçlarından biri. Gelişmeleri anında öğrenmek, başkalarının hayatlarını takip etmek ve “ben de buradayım” demenin yolu artık sosyal medyadan geçiyor.


Bu ağlar sayesinde hem sıradan, hem de ünlü kişilerin hayatlarını yakından takip ederek duygusal bir tatmin duygusu yaşanıyor. Başkaları tarafından merak ediliyor olmak da bir haz kaynağı…

Yani kişi sadece başkalarını takip ederken değil, takip edildiğinde ve paylaşımları beğenildiğinde de aynı şekilde haz duyuyor. Uzman Klinik Psikolog Reyhan Algül, sosyal medyanın sunduğu cazibeleri anlatmaya şöyle devam ediyor: “Bazı kişiler kendi hayatının ya da karakterinin aslında ne kadar güzel ve düzgün olduğunu gösterme çabasına girerek mutlu oluyor. Ayrıca sosyal medya, gerçek dostlara ve ilişkilere sahip olmanın zor olduğu günümüzde, insanlara yalnız olmadığı yanılgısını da yaşatıyor.

Sosyal medya şöhret olmak için bir alan

Sosyal medya, genç yaşlı, ünlü ünsüz herkesin boy gösterdiği bir mecra haline dönüştü. Eskiden olduğu gibi ünlü olmak için artık insanların az ya da çok yeteneklerini sergilemesi gerekmiyor, onun yerine kişilerin bir şekilde evini, kendini veya fikirlerini sergileyerek, kısa sürede ‘sosyal medya fenomeni’ne dönüşebiliyor. Çok sayıda kişi tarafından takip edilip beğenilmek ve üstüne bundan bir de para kazanabilmek kimileri için çok önemli.

Peki sosyal medya bağımlılığı nelere yol açıyor?

Akıllı telefon ile sosyal medya kullanımı bizi nasıl etkiliyor?
Sokakta yürürken kafelerde, restoranlarda herkesin elinde akıllı telefon görmek mümkün, kimse yanındakiyle gerçek bir iletişim içinde olamıyor…

Sosyal medya bağımlılığı, kimine göre çok cazip yanlarına rağmen kişinin bireysel ve toplumsal yaşamında çeşitli bozulmalara ve sorunlara neden olabiliyor. Örneğin kişi sosyal medyada o kadar çok vakit harcar hale geliyor ki gün içinde yapması gereken işleri ihmal etmesine ya da eksik yapmasına neden oluyor.

Bu da iş hayatında veya günlük hayatında aksamalara neden oluyor. Başkalarının hayatlarını takip edip bunları gerçek sanmak, bazen kişilerin kendilerini değersiz hissetmelerine ve depresyona neden olabiliyor. Ayrıca telefon ya da bilgisayarla sürekli vakit geçirmek, kişinin vücudunda bir takım dengesizlikler yaratarak kaygı bozuklukları özellikle de panik atak için uygun bir zemin oluşturabiliyor. Ayrıca dikkat ve algıda bozulmalara da neden olabiliyor.

Sosyal medyanın oluşturabileceği bu tür sorunların önüne geçmek için yapılabilecekler neler?

Paylaşılan her şeye inanmayın

İnsanlar sosyal medya hesaplarından çoğunlukla en iyi anlarını paylaşıyor. Yani gerçeğin bir kısmını tamamını değil! Görünenin ardında ne olduğunu bilemiyoruz. Bu sebeple bilgiyi doğru kanallardan öğrenmenin yollarını araştırıp emin olun.


Merak duygusu size değil, siz ona hükmedin

Başkalarının hayatlarına sürekli dahil olmak bireyselliğe zarar veriyor. Mahremiyet duygunuzun zedelenmesine izin vermeyin. Yaşamınızı başkalarının, özellikle de tanımadığınız kişilerin önünde sergilemeyin.

Kendinizi geliştirmenin başka yollarını arayın

İnsanların birçoğu sosyal medyayı araştırma kaynaklı kullansa da pek çok bilgi yüzeysel ve genel geçer bilgilerden oluşabiliyor. Peki bilgi almak için okuma, araştırma ve gözlem yapıyor musunuz? En son ne zaman dans ettiniz veya bir sanatla ilgilendiniz veya bir sergiyi, müzeyi ziyaret ettiniz? Bir hobiniz var mı kendinizi sorgulayın. Belki insana faydalı bir alanda olabilecek iken kendinizi sanal boşluğa itiyorsunuz. Her an farkında ve kendi yaşamınızın sorumluluğunda mısınız sorgulayın.

Hayatınızdaki boşlukları sorgulayın

Sosyal medyaya aşırı takılmak, aslında hayatımızın pek de yolunda gitmediğine işaret ediyor. İşiniz mi kötü gidiyor, yoksa ilişkiniz mi? Kaçtığınız şeyleri belki de çözme vakti gelmiştir. Hayatınızı ertelediğinizin farkında mısınız?

Gerçek ilişkiler

Bugün arkadaşlıklar bile neredeyse sosyal ağlar üzerinden yaşanıyor. Halbuki yüz yüze etkileşimin yerini sanal araçlar alamaz. Zaman zaman sevdiğiniz insanlara vakit ayırıp yüz yüze görüşün.

Akıllı telefonlar ve Z kuşağının yaşadığı belirgin psikolojik stres arasında bir bağlantı olduğu görülüyor.

Günümüz gençleri daha az partiye gidiyor ve birlikte daha az zaman geçiriyor, biraraya geldiklerinde de yine birlikteliklerini bıkmadan usanmadan Snapchat, Instagram ve Facebook’ta belgeliyorlar. Davet edilmeyen diğerleri ise istenmedikleri gibi bir yanılgı ve dışlanmışlık hissi yaşıyor.

Sınır koyma ve ölçülü kullanım

Akıllı telefon ile sosyal medya kullanımı bizi nasıl etkiliyor?
Bebeklerin ellerinde bile artık akıllı telefonlar var ve video izleyip oyun oynuyorlar…

Akıllı telefonlar ve depresyon, mutsuzluk ve uykusuzluk arasındaki bağlantıya yönelik oldukça güçlü kanıtlar mevcut ki ebeveynlerin çocuklarına telefonlarını kaldırmaları gerektiğini söylemesi gerekiyor. Silikon Vadisinin çoğu üst düzey yöneticisinin ve hatta Steve Jobs’ın bile çocuklarının ekran sürelerini sınırlandırmış olduğu biliniyor.

Teknolojiyi yasaklamak çözüm değil elbet ancak yapılabilecek en iyi şey ergenlerin telefonlarını sorumlu bir şekilde kullanmaları ve çocuklara küçük yaşlardan itibaren ölçülü teknoloji kullanımının önemini aşılamak.


Günde iki saat elekronik cihaz kullanımının bile zihinsel sağlık ve uyku eksikliği üzerinde bir etkisi var. Oysa bugün ortalama bir ergen günde iki buçuk üç saatini ekran başında geçiriyor. Sınır koymak, çocukları zararlı alışkanlıklar edinmekten koruyacaktır mutlaka ancak ebeveynler de örnek olmalı.

Sosyal medyayı doğru kullanma rehberi


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.