İşte AKP’nin gençleri getirdiği son nokta bu!

Bir genç adam neden AKP’li olmayıp da AKP’li gibi görünür?! İşte size cevabı…

AKP gençleri getirdiği son nokta bu reis kemal mülakat soruları ak parti

AKP’nin gençleri getirdiği son nokta

Aylar önce “Gençler badem bıyık bırakın türban takın” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Bu yazıyı da biraz ironik olarak dile getirmiştim…

Yazıyı okuyup da zamanınızı harcamamak için kısaca özetleyeyim… Milli Savunma Üniversitesi, bünyesine asker almak için mülakat yapıyor ve mülakatta da yalnız AKP’lilerin sorabileceği sorular sorulmuştu. Bu yazımda da bu olayı tabiri caizse tiye almıştım…


AKP dönemi baştan aşağıya, tepeden tırnağa, sağdan sola, kuzeyden güneye yani nereden nereye olursa olsun garipliklerle dolu…

Mülakat ile öğretmen alırken soruyorlar: “Reis deyince aklınıza ne geliyor?”

Açıkçası benim aklıma ilk olarak eski dönem insanlarının belediye başkanları için kullandıkları “belediye reisi” geliyor. Ülkücülere sorsanız akla ülkü ocağı lideri gelir. Mesela benim aklıma bir anda şu an Abdullah Çatlı geldi…

Ancak mülakatta size bu soru sorulursa ve siz bunları söylerseniz öğretmenliğiniz biraz zor! Hayır, bir de karşınızdaki bir öğretmen adayı, (özür dileyerek söylüyorum) kütük değil yani! Bu dönemde “reis” deyince akla kimin geleceğini biliyor. Bilmiyorsa zaten öğretmen olmasının imkanı yok!

AKP cenahının yeni bir mülakat sorusunu daha öğrendim:

“Aklınıza gelen üç Kemal söyleyin!”

Şimdi ‘Kemal’ deyince benim aklıma, başta Mustafa Kemal Atatürk, sonra bir dönem ‘gominist’ diye nitelendirilen Yaşar Kemal, ardından da Kemal Kılıçdaroğlu geliyor. Ha, siz mülakatta böyle cevap verirseniz elendiniz demektir!

Akla oğlunu bir gecede zengin eden (kendisini Allah affetsin!) Kemal Unakıtan gelmiyor, gelse de bu üçlü arasına almam mümkün değil!


Geçtiğimiz gün tesadüf eseri genç bir arkadaşla konuştum. İsmini burada belirtmem mümkün değil!..

Siyaset konusu gündeme gelince “Ben AKP’ye üyeyim ve gençler arasında yönetim kadrosundayım” dedi. “Neden AKP’ye üyesin ve neden AKP’lisin?” diye sordum. O da günümüzde artık sıradanlaşan bir cevap verdi…

“Ağabey, ben ne AKP’liyim ne de bugüne kadar AKP oy verdim. Oy verdiğim her seçimde CHP’ye oy verdim. Bakma benim AKP’ye üye olduğuma… Ülkede iş yok. Ben de ‘gideyim bari üye olayım, bana da bir iş bulurlar’ dedim. Hakikaten de öyle oldu. Dakikasında iş buldular” dedi.

“Nasıl yönetim kadrosuna girdin?” dedim. “Ağabey çoğu konuşmayı bilmiyor. Ben de iki düzgün laf edince beni yönetime aldılar. Onlarla beraber otobüsle gezilere gidiyorum; yiyorum, içiyorum.” dedi.

“Peki bundan sonra seçimlerde kime oy vereceksin?” dedim. “Bugüne kadar CHP’ye verdim, bundan sonra da CHP’ye tabi ki!” dedi.

Bu çocuğa kimse “ne kaypakmış!” diyemez. Bu genç arkadaş gibi nice AKP’li gibi görünen insan var; işsiz kalmamak, aç kalmamak için! Bu gençleri bu hale getiren AKP’nin ta kendisidir!


Bu gencin yaptığına ancak, “çivi çiviyi söker” ile cevap verebiliriz!..

Gençler badem bıyık bırakın türban takın


Erdal Kişioğlu
Kişioğlu, zıt düşüncelere sahip kişilerle tartışmayı seven ve her olaya bilimsel olarak yaklaşıp, olaylara septik yaklaşmaktan kaçınmayan biridir. Olayları derinlemesine incelemeyi ve yanlışın ortaya çıkarılıp doğruya nasıl ulaşılacağı konusunda fikir üretilip bunun üzerinden felsefe yapılmasını arzulayan biridir. Etik, ahlaki ve hukuki sınırları aşmadan herkesin, her ortamda eleştirilmesi taraftarıdır. Dogmatik düşüncelerden uzak; sormayı, sorgulamayı kendisine görev edinmiş ve bunun çabası içerisindedir… Her türlü bilgi alışverişine açık; farklı görüşlerin çarpıştıkça büyüyebileceğine ve kolektif düşünsel ürünlerin ikamesinin de olabileceğine inanmakta; halk için, halk yararına olan her şeyin de yanındadır…