Bilim insanları yıllardır büyük bir uğraşıyla beynin sırlarını ortaya koymaya çalışıyor, sayısız bilimsel çalışmalar son hızla devam ediyor. Beyin tümörü tedavisi için etkili olan Gamma Işınları / Gamma Knife yöntemi nedir?
Beynin ‘beyinleri’ İstanbul’da gerçekleştirilen 3. Acıbadem Gamma Knife (Gamma Işınları) Sempozyumu’nda buluştu…
Türkiye’den ve farklı ülkelerden gelen uzmanlar başta Gamma Knife olmak üzere beyin hastalıklarının ve tümörlerinin tedavisinde devrim yaratan yöntemleri konuştu. Dünya Nörolojik Cerrahi Akademisi’nin ilk Türk Başkanı olan ve Türkiye’yi Gamma Knife teknolojisiyle 20 yıl önce tanıştıran Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Necmettin Pamir, zirvenin açılışında yaptığı konuşmada, ülkemizin bu tedavide son derece başarılı olduğunu vurgulayarak bugüne dek 1 milyonu aşkın hastanın Gamma Knife ile tedavi edildiğini söyledi.
Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Koray Özduman “Gamma Knife teknolojisinin beyin cerrahisinin vazgeçilmez, olmazsa olmaz yöntemi” derken; büyük çaplı beyin tümörleri ve beyin metastazları konusunda çalışmalarıyla tanınıyor. Cleveland Clinic Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Lilyana Angelov da konuşmasında kötü huylu beyin tümörlerinin tedavisinde bu yöntemin altın standart haline geldiğini belirterek, hastaların bu tedaviyi kolaylıkla tolere ettiğinin ve hastanın yaşam kalitesinin kötü yönde etkilenmediğinin altını çizdi.
Bilim insanları yıllardır büyük bir uğraşıyla beynin sırlarını ortaya koymaya çalışıyor, sayısız bilimsel çalışmalar son hızla devam ediyor.
Buna karşın hala bilinmeyenlerle dolu, incelenmesi ve anlaşılması güç, nakli mümkün olmayan beyin; insan vücudunun en özgün ve komplike organı. Beyin dokusunun birçok hastalığı içinde ise en karmaşık, en zorlu düşman, kanser ve tümörler! Bu tümörlerin karmaşıklığını sadece sayılarından bile anlamak mümkün; zira 120’den fazla beyin tümörü olduğu biliniyor. Bu tümörler, teknolojik bir yöntem olan Gamma Knife ile milimetrik olarak odaklanmış gamma ışınları verilerek tedavi edilebiliyor.
Acıbadem Sağlık Grubu, ‘beynin beyinleri’ni İstanbul’da bir araya getirdi. Geleneksel hale getirilen ve bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen Acıbadem Gamma Knife Sempozyumu’nda, çeşitli üniversitelerden uzmanlar ile gün boyu gizemli ve en karmaşık organımızın tedavisindeki son yenilikler değerlendirildi.
Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi’nin katkılarıyla yurt içi ve yurt dışından bilim adamları ve akademisyenlerin katılımıyla gerçekleştirilen zirveye; Acıbadem Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanları Prof. Dr. Necmettin Pamir, Prof. Dr. Koray Özduman, Prof. Dr. Meriç Şengöz, Prof. Dr. Ufuk Abacıoğlu’nun yanı sıra Cleveland Clinic’ten Prof. Dr. Lilyana Angelov, İngiltere’den Medikal Fizik Uzmanı Alexis Dimitriadis, Koç Üniversitesi, Medipol Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Başkent Üniversitesi, Bezmialem Üniversitesi, Memorial Hastanesi ve Pamukkale Üniversitesi’nden beyin cerrahisine emek vermiş çok sayıda uzman katıldı.
Sempozyumun açılışında konuşan Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Necmettin Pamir, Türkiye’nin beyin cerrahisinde önemli bir yere ulaştığını vurguladı.
Prof. Dr. Necmettin Pamir: “Beyin cerrahisinde dünya ile başa başız”
Beyin tümörlerinden beyinde damar yumağına dek birçok beyin hastalıklarında bıçaksız ve kansız tedavi imkanı sağlayan Gamma Knife teknolojisi ile Türkiye ilk kez 1997 yılında Marmara Üniversitesi’nde tanıştı. Dünyada yarım asırdır kullanılan radyocerrahide bu altın standardı 20 yıl önce Türkiye’ye getiren ise Prof. Dr. Necmettin Pamir oldu. Prof. Dr. Necmettin Pamir toplantının açılışında yaptığı konuşmada; dünyada 50 yıldır kullanılan Gamma Knife’ın tarihçesinin kısa bir özetini yaptı. Gamma Knife’ın Türkiye için çok büyük kazanım olduğunu belirten Prof. Dr. Necmettin Pamir “Gamma Knife benim kalbimde ve beynimde özel yeri olan konudur.
Dünyada bugüne dek 1 milyonun üzerinde hastaya uygulama yapıldı. Ülkemiz beyin hastalıkları tedavisinde ve Gamma Knife yönteminde bu konuda dünya ile başabaş gidiyor. Beyin cerrahisi açısından Türkiye dünyada çok saygın bir yerdedir” dedi. Gamma Knife yöntemi sayesinde ameliyata gerek olmadığını, enfeksiyon, kanama riski bulunmadığını ve iyileşme sürecinin kısa sürede gerçekleşerek hastanın aynı gün taburcu olduğunu, günlük yaşantısına döndüğünü vurgulayan Prof. Dr. Necmettin Pamir “Gamma Knife elimizde çok ciddi bir enstrümandır. Türkiye’de 10 tane Gamma Knife merkezi var. Araştırmalar Gamma Knife yapılan tümörlerde çok başarılı sonuçlar olduğunu ortaya koyuyor” dedi.
Prof. Dr. Koray Özduman: “Gamma Knife teknolojisi de hızla gelişiyor”
Sempozyumun açılışında konuşan Acıbadem Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Koray Özduman, Gamma Knife teknolojisinin beyin cerrahisinin vazgeçilmez, olmazsa olmaz yöntemi olduğunu vurgulayarak “Gamma Knife gibi teknolojiler sayesinde hastaların tedavilerini daha etkin, daha az yan etkiyle, hasta için daha rahat olacak şekilde yapabiliyoruz. Gamma Knife teknolojisi de hızla gelişiyor, daha kolay, daha etkin, daha başarılı bir hale geliyor. Elimizde çok sayıda etkin teknoloji olması da hasta için en uygun olacak tedaviyi seçebilmemize imkan tanıyor.
Tümörler ve beyindeki damar yumakları tedavisinin yanı sıra birçok beyin hastalığında kullanılıyor. Çok rahat uygulanan bir tedavi yöntemi. Geleneksel hale getirdiğimiz ve bu yıl 3. kez gerçekleştirdiğimiz Acıbadem Gamma Knife Zirvesi’nde Gamma Knife’ın geldiği noktayı yurt içi ve yurt dışından gelen, bu işe emek vermiş uzmanlarla, akademisyenlerle değerlendirmek çok önemli faydalar sağlayacak. Gamma Knife teknolojisinde çok büyük yenilikleri, heyecan verici gelişmeleri konuşmak için çok önemli bir fırsat oldu” diye konuştu.
Prof. Dr. Lilyana Angelov: “Kanseri rahat geçirilen kronik bir hastalığa çevireceğiz!”
Özellikle kötü huylu beyin tümörleri konusunda tedavi yaklaşımlarıyla bilinen bir beyin cerrahı olan Cleveland Clinic’den Prof. Dr. Lilyana Angelov; Gamma Knife’ın 21. Yüzyılda standart bir tedavi haline geldiğini belirterek “1 günlük ayakta tedavide hastalar çok etkili tedavi oluyorlar, kendilerini çok iyi hissediyorlar. Öyle ki bazı hastalarımla Gamma Knife tedavisi sonrası aynı gün beraber akşam yemeğine gidiyoruz. Yani kendilerini o kadar iyi hissediyorlar” dedi. Prof. Angelov sözlerine şöyle devam etti: “Eskiden vücudun başka yerinden beyne atlamış yani metastaz yapmış kanser hastalarında standart tedavi yöntemi bütün beyne ışın tedavisi verilmesiydi. Tabi bu durumda tümöre ulaştırdığımız ışın yeterli olmuyordu ve beyindeki tümörlerin tedavisi konusunda etkinliğimiz düşüktü. Ayrıca işin yine kötü tarafı sağlıklı dokulara da ışın veriliyordu.
Hastaların zaman içinde hafıza, algı gibi zihin melekelerinde gerilemeler oluyordu ve yaşam kaliteleri çok ciddi ölçüde bozuluyordu. Fakat günümüzde Gamma Knife teknolojisi ile tedavi, ele giydirilen eldiven gibi tam terzi işi hazırlanmış şekilde veriliyor. Böylece hastalarda saç dökülmesi olmadan görebildiğimiz tüm odakları ortadan kaldırabilme şansımız oluyor. Tedaviyi tekrarlayabiliyoruz. Uzun dönem içinde etkinliğimiz de çok yüksek olduğu için hastanın beyne bağlı problemler açısından hayat kaliteleri eskisiyle kıyas kabul etmeyecek şekilde iyileşiyor.”
Hastaların multidisipliner yaklaşımı olan merkezlerde tedavi olmalarının çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Lilyana Angelov “Amacımız beyin tümörlerini de kronik duruma dönüştürmek, hastaların bu durumla dolu dolu uzun seneler yaşamalarını sağlamak” dedi.
Prof. Dr. Meriç Şengöz: “Gamma Knife radyocerrahide altın standart”
Gamma Knife teknolojisinin radyocerrahinin ‘altın standardı’ olduğunu vurgulayan Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Meriç Şengöz de “Türkiye’de radyasyon onkolojisinde çok önemli yer kapsıyoruz. Avrupa’nın en büyük kanser merkezlerinden biriyiz. Gamma Knife teknolojisiyle hem yurt içinden hem yurt dışından binlerce hastayı sağlığına kavuşturmayı başardık” diye konuştu.
Kötü huylu beyin tümörlerinde hangi hastaya nasıl bir tedavi modeli uygulanacağı kararının kritik öneme sahip olduğunu, Gamma Knife’ın yaşam süresini ve yaşam kalitesini artırmada çok önemli bir rol oynadığını vurgulayan Prof. Dr. Meriç Şengöz “Sınırlı yere yoğun radyasyon vermek şeklindeki radyo cerrahi giderek yaygınlaştığında görüldü ki Gamma Knife radyocerrahide altın standart. uygun hastalarda uygun tedavi ile tam kurtulma da sağlanabiliyor” dedi.,