İçe doğma hissi anksiyete belirtisi olabilir mi?

İçe doğma hissi anksiyete belirtisi olabilir mi? Bazı insanlar, bir olay yaşanmadan önce yaşanacak şeyin içlerine doğduğuna inanırlar. Bu tür durumlarla ilgili anlatacakları üç beş deneyimleri mutlaka vardır. Bu içe doğma hissi anksiyete belirtisi olabilir mi?

İçe doğma hissi anksiyete belirtisi olabilir mi?

Yaşanmadan önce yaşanacakların içlerine doğacağına dair inançları olan bu tür insanlar, her kötü hissettikleri durumda, sevdiklerinin iyi olup olduğunu kontrol etmeye çalışırlar. Onlar bu duruma, içine doğma, derler; biz ise  anksiyete (kaygı) deriz. Kötü bir şey olacak hissi ve huzursuzluk anksiyetenin temel belirtilerdendir.

Son yıllarda, olan biten pek çok şeye, mistik açıklamalar bulmak moda haline geldi. Mantıklı düşünme çabası, nerdeyse eski moda olarak görülmeye başlandı. Böyle olunca da, duygularla sürüklenme, kanıtlanamayacak şeyleri gerçek gibi kabul etme eğilimleri ne yazık ki arttı.


İçe doğma hissi, zihnimizin bize bir çeşit erken uyarı sistemidir. Ancak bu düşünüldüğü gibi yaşanmamış olanlara karşı bir uyarı değil aksine yaşanmış olanlardan, geçmiş tecrübelerden kaynaklanan bir uyarı sistemidir. Zihnimiz, kendimizi korumak için  çağrışımlarla bağlantılar kurar. Bilinçli tarafımız, saniyede belli bir sayıda bilgi işleyebilir ve farkında olur. Bilinçaltımızın işlediği bilgi sayısı ise çok daha fazladır.

Bizim farkındalığımızın ötesinde, çok daha fazla sayıda bilgi işleme kapasitesi olan bu sistem, sürekli içeriyi ve dışarıyı tarar.

Tehlike hissetmediği zamanlarda aldığı bilgileri, bilinç düzeyine taşımaz. Böylece hem güvende olup hem de ilgilenmek istediklerimizle ilgilenebiliriz.Bilinçaltımızın yaptığı bu sürekli taramalar sayesinde hepimiz, farkında olmadığımız birçok bilgiye sahip oluruz. Geçmişte kötü bir şey yaşanmışsa eğer zihnimizde, bizim olayı hatırladığımızdan çok daha fazla bilgi, çağrışım ve duygu bulunur. İçe doğma hissi, bu çağrışımların sonucudur.

Bununla birlikte, herhangi bir çağrışım olmaksızın da, anksiyete durumlarında kötü bir şey olacakmış hissi yaşanır. Anksiyetede, önce kötü bir şey olacak hissi alınır, sonra üzerine senaryolar giydirilir.

Anksiyeteye yatkın olanlar sebepsiz yere kötü bir şey olacak hissi yaşadığı için kimi zaman da kötü şeylerin denk geldiği olabilir. İstatistiki olarak bu duyguları ne kadar sık yaşıyorsak denk gelme ihtimali o kadar çoktur. Ayrıca o duygu ne kadar tanıdık ise, gerçekten kötü bir şey olduğunda, öncesinde bu duyguyu yaşamışız gibi   olasılığı da o kadar artar.


Anksiyeteye yatkın olan kişilerde, kötü bir şeyler olacak hissi zaten insanları yorar, üzerine eklenen örnekler de, her hissin gerçekleşme potansiyeli taşıdığının sanılmasına sebep olur. Bu da bir süre sonra tükenmeye sebep olur.

Hastalık olsun olmasın, yaşamda her zaman düşünce tarzında mantık silsilesini takip etmemiz bizi pek çok gereksiz sıkıntıdan kurtaracaktır.

Düşündüğünüz şeyin kanıtlarını ve karşı kanıtlarını not alın.

Daha önce kötü hissetmiş olmanıza rağmen hiçbir şey olmamış olan zamanları fark etmeye çalışın. Ancak genellikle gerçekleşmemiş olaylardan sonra kaygı unutulur ve hiç yaşanmamış olduğu sanılır. Bu nedenle geçmişte not alma alışkanlığınız yoksa eğer, şimdi tuttuğunuz notlar birikip görülür hale gelene kadar; durumu “hiç kaygılanıp da boş çıktığı olmadı” diye, hatırlama riskiniz de var)

Tam zıddını, yani kötü hissetmediğiniz halde kötü şeylerin olup olmadığını da hatırlamaya çalışın. Ancak hafızanın yanılma özelliğinden dolayı, yaşanmadan önce bir şey hissedilmemiş bile olsa, kötü olay sonrasında hissedilenleri, öncesinde hissedilmiş gibi hatırlama ihtimali dene yazık ki oldukça yüksektir.


Yukarıda saydığımız nedenlerden dolayı, hatırladıklarınızla değil aldığınız notlara bakarak yorumlar yapın. Eğer yeterince not birikmemişse, sizi yakından tanıyanlara (yönlendirme yapmadan) yukarıdaki soruları sorun. Onların cevaplarını not alın ve notlarınızı biriktirin.İçinize sık sık kötü bir şey olacak hissi geliyorsa, diğer insanları kontrol etmeye çalışmayın, profesyonel yardım alın.

Birinin sizi izlediği hissi nasıl oluşur?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.