İyi Parti lideri Meral Akşener’den suikast açıklaması

Suikast iddialarına değinen İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Ecel, ne bir nefes evvel ne bir nefes sonradır. İnanmış insanların bu manada bir korkusu olmaz” diye konuştu.

iyi parti meral akşener suikast açıklaması

Meral Akşener suikast iddiası için konuştu

İyi Parti Balıkesir Milletvekili İsmail Ok’un gündeme getirdiği suikast girişimi iddialarıyla ilgili soruyu da yanıtlayan Meral Akşener, “Ecel, ne bir nefes evvel ne bir nefes sonradır. İnanmış insanların bu manada bir korkusu olmaz. Kimi zaman bu tür şeyler söylenir. Esasında geriye çektirmek amacını taşır. Yani korku önemli bir duygu ve hepimizde var olan bir duygu. Bende de var elbette. Fakat bir süre sonra yaşlarımızdan tecrübemizden dolayıdır, geriye gidebiliyor. Ben mesela genç için daha çok korkarım. Yaşayacak çok zamanı var. Türkiye’de ağırlıklı korkutmak üzerine şu sıra. Onun için onun karşısında korkmayacaksınız” dedi.

“Yola çıktık, ağabeyler çok korktu”

Partisinin il başkanlığının açılışı için Zonguldak’a gelen İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, öncesinde Madenci Anıtı’nda parti otobüsünden halka seslendi. Zonguldak’ta olmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Akşener, “6 aydır bir yolculuğa çıktık. Bu yolculuk zorlu bir yolculuktu. Bu yolculuk karabasan gibi üstümüze çökmüş, kabus gibi bir yönetim anlayışından kurtulmak için yollara düşmenin ve sizin emrinizde yollara düşmenin ortaya koyduğu bir yolculuktu. Dediniz ki ‘Düş yola biz sizin arkanızdayız’. Biz milletimizin emrini düşündük aldık. Yaslandığımız yer milletimizdi ve yola çıktık ama ağabeyler çok korktu” diye konuştu. Bu sözlerinin ardından yuhalayanları susturan Akşener, konuşmasına şöyle devam etti:


meral akşener iyi parti zonguldak mitingi 24 haziran seçimleri

“Korkak tavukların seçimi”

“Yok yok biz seçimi bu korkakların seçimini, korkak tavukların seçimini, yalancıların seçimini neşe ile huzurla eğlenerek sürdüreceğiz. Bizde gam kasavet olmayacak. Biz neşeyle, gülümseyerek Türkiye’deki bu karabasanı bu kabusu ‘öf bu rüyaymış’ diyerek gözlerimizi açacağız, 25 Haziran sabahı bu kabustan uyanacağız inşallah. Onun için bizim toplantılarımızda kimseyi yuhalamak ve kötü şey yok. Sadece birbirimizle hasbihâl edeceğiz. Şimdi bir yola çıktık. O yolda biliyorduk ki dikenler var. Biliyorduk ki korkak ağabeylerin tuzakları var. Biliyorduk ki bu ülkeyi yandaşlara teslim eden, bu anlayışı ellerinden bırakamamak için, bu gücü bırakmamak için ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını biliyorduk.

Partimizi kurduk, bir baktık, sabah bir uyandık, meğerse seçime gidiyormuşuz. Şimdi bu kardeşiniz, bu arkadaşınız ne demişti? 16 Nisan sonrası ne demişti? ‘Bunlar 15 Temmuz’da seçime gider’ demişti. Büyük muhterem ağabey ne dedi? Dedi ki, ‘Erken seçim istemek vatan hainliğidir’. Niye erken seçim yaptın diyen de yok. Karar ve güç elinde. Bir sakınca yok, biz seçime hazırız ama kendileri çalıp oynadı. Birileri çıktı, millete sırtını dayadı, milletin emriyle yola çıktı ve abandone oldular. Ne yapacaklarını bilemiyorlar şu anda. Ve neyse seçim kararı alındı. ‘Eyvallah’ dedik, ‘biz hazırız’. Bugün itibarıyla 55’inci ile geldim, 6 ay içerisinde. Yani biz hazırız, biz canlıyız, biz çalışmaya hevesliyiz. Milletimiz hadi dedikçe koşmaya hazırız, sorunumuz yoktur.”

“15 milletvekili kardeşime teşekkür ediyorum”

Meral Akşener, konuşmasında İyi Parti’nin seçime girip girmeyeceği tartışmalarına da değindi:

“Yargıtay’dan resmi yazı gitti Yüksek Seçim Kurulu’na. İyi Parti bütün teşkilatlarını kurmuş, kongrelerini yapmış, seçime girebilir resmi yazısı gitti. Sonra YSK toplandı. 5’i hayır, 5’i evet karar verdiler. Birisi yok. Burada huzurunuzda CHP Genel Başkanına ve 15 değerli milletvekili kardeşimize teşekkür ediyorum. Onlara Güneş Motel iftirasında bulunanların hepsine aynısıyla, misliyle iftiralarını iade ediyorum.

Çünkü bu kardeşlerimiz 15 demokrasiye yol açan, İyi Parti’nin abidik gubidikle seçime girmesini engellemeye kalkışan AKP Genel Başkanı ve yöneticilerinin tuzağını, yargıya müdahalesini boşa çıkartarak bir fedakârlıkta bulundular ve her birini, belki bizi tarih yazmayacak ama onları yazacak. Türkiye’de demokrasinin önünü açan kahramanlar olarak yazacak. Kendilerine Zonguldak’tan en kalbi teşekkürlerimi sunuyorum. Artık benim için her biri kardeşimidir. Onların saçının teline zarar gelirse o uzatılan parmakları kırmazsam Meral değilim. Önce hakaret edenler aynaya bakacaklar. Sabah başka yalan, akşam başka yalan, gece başka yalan söyleyenler dürüstlüğü, hakkaniyeti ve demokrasiye olan inancı anlayamazlar.”

meral akşener iyi parti 24 haziran seçim vaatleri

“Sözüm var, 100 bin imza ile aday olacağım”

Millete bir sözü olduğunu belirten Meral Akşener, 100 bin imza ile Cumhurbaşkanı adayı olacağını söyledi. Kul hakkı yemeyeceklerini ifade eden Meral Akşener, şöyle dedi:

“Bugün biz grup kurmuş durumdayız. Ama o grup kurulmasında yardımı olan arkadaşlarımızın imzasıyla aday gösterilmek istemiyorum. Çünkü benim sözüm var. 100 bin imza ile aday olacağım. Sayın Erdoğan size sesleniyorum. Biz haram ve helalin ne olduğunu bilenlerdeniz. Dolayısıyla vatandaşın, aziz milletimizin, Zonguldaklının eğer aday göstermek için imzası yoksa ben de yokum. Bu zamana kadar sağ elle mi sol elle mi yemek yenir diye tartışmalarıyla Türkiye meşgul edilirken hangi el ile haram yenir konusunda bir alimin, bir ilahiyat fakültesi profesörünün fetva verdiğini, görüş bildirdiğini gördünüz mü? İşte en önemlisi kul hakkıdır. Biz kul hakkı yemeyeceğiz. Onun için 15 arkadaşımızın imzasıyla, grup kararıyla Cumhurbaşkanlığına aday olmayacağım. Sizlerin imzasıyla, desteğiyle ben Cumhurbaşkanlığına aday olacağım. Buradan ağalara sesleniyorum. Hodri meydan var mı artıran. Hadi düşün milletin kantarına tarttırın kendinizi ve görün cürmünüzü. Oturduğunuz yerden konuşmak çok kolay.”


“Milletin anasına söven yandaşı zengin ettiler”

Kentte 40 bin işçi çalışan kurumda bugün 7 bin 500 işçi kaldığını kaydeden Meral Akşener, Zonguldak için yola çıktıklarını belirtti. Meral Akşener, “Zonguldak’a bunu yapmalarına izin vermeyeceğiz. Onun için yola çıktık. 16 yıllık iktidarlarında istihdam yaratmak yerine millete küfür eden, milletin anasına söven yandaşı zengin ettiler. İpe sapa gelmeyen, bir baltaya sap olamamış bakan çocukları trilyonlarla oynar hale geldiler. Her yere üniversite açıldı. O üniversitelerin 4 yıllık bölümlerinden mezun olan sizin çocuklarınız işsiz. Öğretmen olarak, sağlıkçı, devlet memuru olarak atanamıyorlar. İş bulamıyorlar çünkü istihdam yaratan alan yok. Onun için emekli babası bakıyor. Anası dişinden artırıp çocuğuna harçlık veriyor. Ayıptır günahtır” dedi.

“Küçük ortağın aday değil”

Türkiye’nin sıkıştığını, ekonominin sıkıştığını söyleyen Meral Akşener, ekonomi sıkıştığı için de ağabeylerin sıkıştığını söyledi. Seçime gitmekten bir korkularının olmadığını ifade eden Meral Akşener, şöyle konuştu:

“Bir an evvel gitmek, bir an evvel bu kabustan kurtulacağımız anlamına gelir. Ama ne eksiğin var kardeşim senin? Yapamadığın ne var? Senin elini kim tutuyor, ne yapamıyorsun da partili cumhurbaşkanlığı meselesini istedin? Arkasından döndü şimdi de seçime gidiyorsun? Bunun cevabını vatandaşımıza, milletimize Zonguldak meydanında gelip vermelisin. Ama korkusu çekmecesindeki anketler. Şimdi bunlar iki ortak oldu. Küçük ortak keyif yapıyor. Çünkü çalışmayacak. Çünkü zaten çalışmayı sevmez. Şimdi çalışmayacak. Sayın Erdoğan koşacak. O da ondan sonra öyle bakacak. Birincisi bu. İkide bir genel başkanlara ‘aday olun’ diyor büyük ortak. Kardeşim, küçük ortağın aday değil, ne yapacağız şimdi? Sabah akşam yalan, sabah akşam çemkirme. Şimdi bizim partimizin adını hiç ağzına almıyordu biliyorsunuz. Birden ‘sözde İyi Parti’ dedi. Bir sakıncası yok. Sözlerde, gönüllerle, kalplerde dillerde İyi Parti var. Tabii ki sözde İyi Parti var. Sözümüzde İyi Parti var. Ama sen de ikrar ettin.”

“Erdoğan yoruldu”

Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın artık yorulduğunu ifade ederek şöyle konuştu:

“İnsanları da, sizi de bizi de yordu. Diyorum ki seçime gidiyoruz abidik gubidik işlerinden vazgeç. Yapmaya kalkışırsan ben engellerim. Gücün yetmez. İşte ortada. Sonuç itibarıyla efendilikle, nasıl ki adalet devletin esasıysa adalete uy. Sandıkta abidik gubidik yapma. Yaparsan zaten engelleyeceğim. YSK’ya havale edersen abidik gubidiği oraya oturacağım, jiletle kazıyacağım. Hadi bakalım o zaman ne yapacaksın? Sonuç itibarıyla yoruldun. Eşin Hanımefendi özledi kardeşim seni. Git evinde dinlen, torununla ilgilen, bir ferahla ve Hazreti Adem kıssasını yeniden oku. Bilenler vardır. Yasak elma meselesini. Orada söylenen esasında haram lokmadır. Haram lokmayı yediğinde hem edep hem haya duygun ortadan kalkar. Otur evinde iyi yaptıkların için teşekkür edelim. Ama yordun, gere gere bitirdin. Un ufak ettin. Senden mi benden mi derken herkesi karşı karşıya getirdin. Damatla kayınpederi karşı karşıya getirdin. Aileleri FETÖ’cü AKP’li diye böldün ve zengin FETÖ’cüleri kaçırdın fakir FETÖ’cü diye istinat ettikleriniz, çaycıyı çorbacıyı attın içeri ve büyük adaletsizliğe imza attın.”

“Bana FETÖ’cü diyen kripto FETÖ’cüdür”

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, kendisine FETÖ’cü diyenlerle çok eğlendiğini belirterek, şöyle devam etti:

“Bana da namusuma iftira edildi. 100 kişiye yakın insanı mahkemeye verdim. Hepsi takipsizlikle sonuçlandı. 100 kişinin sonuçları takipsizlik. Bana iftira atanlar jet hızıyla serbest kaldı. Şimdi arada bir bana FETÖ’cü diyorlar ya. Ben çok eğleniyorum bu işe. Hemen aklıma geliyor kimlerin kuyrukları FETÖ’yle bağlı. Başlıyorum saymaya. Bu iktidar çoğu insan tarafından dini hassasiyetleri sebebiyle gerçekten emin kabul edilerek oy verildi. 80 yaşında mıdır nedir, TBMM Başkanı var. İftar yemeğinde çıktı dedi ki ‘Meral Kılıçdaroğlu’. Ben de kendisine bir kadının soyadı evlilikle yoluyla değişir hadsiz dedim, belam dedim. Belama çok alındı ve sonuç itibarıyla bana parmağını salladı ‘sen FETÖ’cüsün’ dedi. Meğer damadı kaçakmış, damadı. FETÖ’cülükten damadı kaçakmış. Şimdi burada sesleniyorum. Her kim ki Akşener’e FETÖ’cü diyorsa bilin ki kripto FETÖ’cüdür. Ya damadı, ya oğlu ya kızı FETÖ’cüdür.”

“24 Haziran’da mutlaka sandığa gidin”

24 Haziran’da mutlaka sandığa gidilmesi gerektiğini ifade eden Meral Akşener, “Şunu size söz olarak verebilirim. AK Parti’den kağıt getirmeden çocuklarınızın taşeron yanında bile iş bulması imkansız. Dolayısıyla liyakatin esas olduğu, onlardan korkulmadığı, örgütlü işçi hareketinden korkulmadığı, kadınların ve çocukların tecavüze uğramadığı bir Türkiye için birlikte başaracağız. Özellikle gençlere ve kadınlara sesleniyorum. Oyların kontrolünü yapmalısınız. Cumhurbaşkanı olarak oylarınıza talip olduğumu buradan sizle paylaşmak istiyorum. Yani 25’i günü, hem İyi Parti iktidarı hem de Cumhurbaşkanlığı değişimini Cenab-ı Allah bize nasip edecek. 25’i sabahı hep birlikte bir karabasandan bir kabustan uyanıp ‘öf bitti gitti’ diyeceğiz inşallah” dedi.


Meral Akşener, 11’inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı adayı olmayacağı yönündeki açıklamalarıyla ilgili düşüncelerinin sorulması üzerine, “Açıklamalarını izlemedim. Sabahtan beri yoldayız. Onunla ilgili bir bilgim yok” yanıtını verdi. (DHA)

Kılıçdaroğlu: Haberler doğru ama gazeteciler yazamıyor!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.