Sol neden cumhurbaşkanı çıkaramaz?

Evet… Sol neden cumhurbaşkanı çıkaramaz?.. Bunu anlamanın yolu biraz geçmişe gitmektir. O zaman biz de bakalım bir geçmişe ve ‘bugün neden soldan cumhurbaşkanı çıkmaz’ bunun cevabını arayalım…

Sol neden cumhurbaşkanı çıkaramaz?

Sol neden cumhurbaşkanı çıkaramaz?

Geçtiğimiz gün Sol’dan ‘cumhurbaşkanı’ çıkar mı? başlıklı bir yazı yazmıştım; ancak bu yazının gerekçelerini anlatmamıştım. Şimdi bu yazıyı biraz açmakta fayda olduğunu düşünüyorum.

Sola gönül vermiş, ruhen kendisini sola yakın hisseden bir kesim, ‘soldan neden bir cumhurbaşkanı çıkmasın ki’ diye düşünebilir. Duygusal yaklaşanlar pek tabii böyle düşünebilir; fakat siyasi akılla düşünüldüğünde yani realiteye bakıldığında soldan bir adayın cumhurbaşkanı olması şu an itibariyle imkansız!..


“Sol” derken akla sadece CHP gelmemeli bugün… Sosyalist çizgiye yakın HDP, daha önce sol – ulusal çizgide olan İşçi Partisi‘nin kapanması ile ortaya çıkan Vatan Partisi veya bugün maalesef sandıkta olmayan ancak özgül ağırlığı olan komünist partiler akla gelebilir…

Bu partilerin aday göstereceği herhangi biri cumhurbaşkanı olamaz! O yüzden CHP dahi bugün, milliyetçi tarafın da hoşuna gidebilecek “ulusalcı” birini aday göstermenin peşinde…

Şimdi… Duygusal yaklaşan sol camiaya şunu söylemekte fayda var:

CHP’nin çok partili yaşamda en etkili seçimleri Bülent Ecevit’in CHP’nin başında olduğu 1977 seçimleri… Sol 1961 özgürlükçü Anayasası ile güçlenmiş, 1968 gençliğinin ortaya koyduğu devrimci ruhla rüzgarı arkasına alıp daha da ilerlemiştir. Ancak, 12 Mart Muhtırasının mimarı Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç darbenin gerekçelerinden biri için “Sosyal uyanış, ekonomik gelişmeyi aştı” diyerek bir anlamda sola “darbe”yi vurmuştur. ‘Gezmiş’ler de maalesef bu darbenin kurbanı olmuştur!

Uzatmayalım… Kenan Evren’in 1980 darbesi de sola ağır bir darbe daha vurarak Amerika’nın da isteği ile “sosyal uyanış”ı bitirmiştir! Bir anlamda sol bitme noktasına getirilmiştir!

İşte, o dönemde aydınlar teker teker biçildi! Sadece o zaman mı, hayır! Her dönemde yapıldı bu! Devrimci Hikmet Kıvılcımlı 22,5 yıl hapis yattı bu ülkede; kendisine suikast girişiminde bulunulmuş Mihri Belli 11 yıl cezaevinde yattı!

Sadece solcu siyasetçiler mi? Hayır! Yıllar önce siyasi hicivlerde türküler yapan Aşık Mahsuni Şerif; Ruhi Su, bu ülkede tedavisi için yurt dışına gönderilmediği için hayatını kaybetmiştir!


Bugün farklı mı peki? Sol eğilimli Fazıl Say‘ın bugün ne durumda olduğu görülüyor! Müjdat Gezen‘in okuluna ne yapıldığı görülüyor! Levent Kırca‘ya ne yapıldığını hep birlikte gördük!

1979 yılında Bülent Ecevit’in yakın arkadaşı solcu gazeteci Abdi İpekçi öldürüldü!

1990’da Çetin Emeç öldürüldü!

1993 yılında Uğur Mumcu öldürüldü!

1999 yılında Ahmet Taner Kışlalı öldürüldü!

2000’li yıllardan sonra ise birçok solcu yazara karşı olağanüstü bir baskı oluşturuldu!


Tüm bunların dışında, geçmişte solun kıyıma uğradığı bu ülkenin sağ – muhafazakar kesiminin %70 olduğunu da düşünürsek bu ülkede sol’dan bir cumhurbaşkanın çıkması imkansıza yakın bir sonuç olur!

Haydi AKP’liler siz neleri başarmadınız ki!


Erdal Kişioğlu
Kişioğlu, zıt düşüncelere sahip kişilerle tartışmayı seven ve her olaya bilimsel olarak yaklaşıp, olaylara septik yaklaşmaktan kaçınmayan biridir. Olayları derinlemesine incelemeyi ve yanlışın ortaya çıkarılıp doğruya nasıl ulaşılacağı konusunda fikir üretilip bunun üzerinden felsefe yapılmasını arzulayan biridir. Etik, ahlaki ve hukuki sınırları aşmadan herkesin, her ortamda eleştirilmesi taraftarıdır. Dogmatik düşüncelerden uzak; sormayı, sorgulamayı kendisine görev edinmiş ve bunun çabası içerisindedir… Her türlü bilgi alışverişine açık; farklı görüşlerin çarpıştıkça büyüyebileceğine ve kolektif düşünsel ürünlerin ikamesinin de olabileceğine inanmakta; halk için, halk yararına olan her şeyin de yanındadır…