Cumhurbaşkanlığı adaylığı için verilecek 100 bin imzada FETÖ araştırılsın diyen Devlet Bahçeli’ye Meral Akşener ve Kemal Kılıçdaroğlu’ndan yanıt geldi. Akşener, “Korku ve sindirmeye yönelik açıklamadır” dedi. Kılıçdaroğlu ise “FETÖ’nün siyasi ayağıyla işbirliği yapanlar bugün seçmenleri suçlama noktasına geldi” şeklinde konuştu.
“100 bin imzada FETÖ araştırılsın”
MHP lideri Devlet Bahçeli “100 bin seçmen imzasına gerek olduğunu düşünmüyorum. CHP’nin 15 aday kaydırmasıyla destek buldu. Dolayısıyla buna gerek kalmadı. Bir şahsiyet 100 bin imza ile adaylığını koyacağını ısrar etti. Dolayısıyla FETÖ’nün siyasi ayağı varsa siyasi seçmeni de vardır. Cumhurbaşkanı adaylığı için verilen imzalar araştırılsın.” dedi.
Devlet Bahçeli şunları söylemişti:
“15 Temmuz darbesinin siyasi ayağı tartışıldı. Kesin bir sonuçtan bahsedilemez duruma geldi. Siyasi ayak üzerinden kesin bir sonuçtan bahsedilemez duruma geldi. Demek ki FETÖ darbe hareketinde bir siyasi ayak var. Dört cumhurbaşkanı adayı 100 bin imza ile müracaat ediyordu. Bu 100 bin aday başvuru yapanlardan biri CHP’nin aday kaydırmasıyla destek buldu. Dolayısıyla buna gerek kalmadı. Bir şahsiyet 100 bin aday için adaylığını koyacağını ısrar etti. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Adalet Bakanı FETÖ’yü takip etti mi? Cumhurbaşkanı adaylığı için verilen imzalar araştırılsın. Etmezse 100 bin kişinin içerisinde FETÖ, PKK desteğiyle bir aday taraması yapılacaksa FETÖ’nün seçmendeki siyasi ayağının hangi aday etrafında toplandığı etrafında kanaat oluşabilir.”
Meral Akşener’den Bahçeli’ye yanıt: Korkutma ve sindirmeye yönelik açıklamalardan biri zarar görürse buna pabuç bırakmam!
Demokrat Parti ziyareti çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Akşener “Milleti korkutma ve sindirmeye yönelik açıklamalardan herhangi birisi zarar görürse, buna pabuç bırakmam” dedi. Burada Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal da cumhurbaşkanlığı seçiminde parti olarak Akşener’i destekleme kararı aldıklarını açıkladı. Akşener, “Beni en iyi onlar anladı” yorumu da yaptı.
İyi Parti’den Bahçeli’nin açıklamasına tepki
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özdağ, MHP lideri Bahçeli’nin ‘FETÖ seçmeni’ iddiasına ilişkin sözlerine yanıt verdi. Bahçeli’nin Akşener’i işaret ederek, “FETÖ’nün seçmen ayağı üzerindeki etkisini bugüne kadar takip etmiş midir? 100 bin kişinin içerisinde bu hangi aday etrafında toplanabilir, burası benim kafamı biraz meşgul ediyor” sözlerine ilişkin Özdağ, “Bahçeli, seçmeni, terör örgütü üyeliği ve sempatizanlığı zanna altında bırakacak bir açıklama yapmıştır” dedi.
Kılıçdaroğlu: FETÖ’nün siyasi ayağıyla işbirliği yapanlar bugün seçmenleri suçlama noktasına geldi
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, grup toplantısında yaptığı konuşmada isim vermeden Devlet Bahçeli’nin 100 bin imzada FETÖ sorusuna değinerek; “FETÖ’nün siyasi ayağıyla işbirliği yapanlar bugün seçmenleri suçlama noktasına geldi” ifadesini kullandı. Kılıçdaroğlu, amacın Cumhurbaşkanı adaylarının 100 bin imza toplamasını engellemek olduğunu belirtti. Seçmenlere çağrı yapan Kılıçdaroğlu, “Sizden ricam, gidin Cumhurbaşkanı adayınız için Yüksek Seçim Kurulu’na imzanızı verin” dedi.
CHP: Korkunun ecele faydası yok, gidicisiniz!
Ayrıca Bahçeli’ye bir tepki de CHP’den geldi. Cumhurbaşkanı adayı için imza atmanın anayasal bir hak olduğunu belirten CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Bahçeli’nin aymaz birisi olduğunu söyledi.
Altay, sosyal medya hesabı Twitter’dan şunları yazdı:
“Daha fazla Demokratik, anayasal hakkını kullanan vatandaşlarımızı FETÖ ile ilişkilendirmek aymazlıktır. Milletten umudunu yitirenler, ikbal hırsıyla 100 bin imzaya kelepçe takma peşinde. Korkunun ecele faydası yok. Gidicisiniz.”
“Seçmen iradesine baskı oluşturur, YSK derhal açıklama yapmalı!”
CHP İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner de Bahçeli’nin sözlerine tepki gösteren bir diğer isim oldu. Cihaner, bu talebin seçmen iradesi üzerinde baskı oluşturacağını söyledi ve Yüksek Seçim Kurulu’nun konu hakkında derhal bir açıklama yapması gerektiğini belirtti.
Cihaner, Twitter’dan şunları yazdı:
“Sayın Bahçeli’nin talep ettiği şey ancak siyasi bir “merak” ya da “iddianın” konusu olabilir. Böyle bir inceleme talebi seçmen iradesi üzerinde baskı oluşturur. YSK derhal açıklama yaparak kişisel veri niteliğindeki bu bilgilerin sadece ilgili adaya verileceğini açıklamalıdır.”