Aile ilgisi çocukların suça itilmesini önlüyor

Çocuğun suça itilmesinde aile faktörünün ve aile eğitiminin önemli olduğunu vurgulayan Üsküdar Üniversitesi Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Çocuğuyla ilgili olan ailelerde çocuğun suça itilmesi, istismara uğraması riski azalıyor.”

Aile ilgisi çocukların suça itilmesini önlüyor
Aile ilgisi çocukların suça itilmesini önlüyor

“Anne-babanın çocuk üzerinde denetim sahibi olması madde kullanımında caydırıcı oluyor. Bağımlılık risk gruplarına bakıldığında riskin daha çocuk aile bağları zayıf çocukları kapsadığını görüyoruz” diye konuştu.

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, ülkemizde geçen yıl güvenlik birimlerine gelen ya da getirilen çocuk sayısı önceki yıla göre %10 artarak 333 bin 435 oldu. Durumu değerlendiren Üsküdar Üniversitesi Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, aile eğitiminin önemine işaret etti.


“Suçlu çocuk yok suça itilmiş çocuk vardır” diyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, suç işlemesi halinde çocukların kesinlikle etiketlenmemesi, damgalanmaması gerektiğini ifade ederek çocukların zaten kendilerini etiketleme eğiliminde olduğunu söyledi. Prof. Dr. Tarhan, aksi halde durumun çocukların ruhsal ve bedensel gelişimine olumsuz etki edeceğini vurguladı.

Çocuk sorumlu tutulamaz

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, doğası gereği korumasız olan çocukların suça itildiklerine dikkat çekti. Çocuk hakları sözleşmesinde çocuğun korumasının anne ve babaya verilmiş olduğunu vurgulayan Tarhan birinci derecede çocuktan anne ve babanın sorumlu olduğunu hatırlattı.

Çocukların zaman zaman anne-babanın ihmali sonucu suç işlediklerini kaydeden Tarhan, bu hallerde çocukların cezai sorumluluğunun olmadığını söyledi. Tarhan bu nedenle “Suçlu çocuk demek yerine suça itilmiş çocuk kavramını kullanmak daha doğru” ifadelerini kullandı.

Çocukluk döneminde yaşanan şok yaşantıların başında cinsel istismar ve ya ihmalin geldiğini ifade eden Prof.Dr. Tarhan, bu durumun çocukta travma etkisine neden olduğunu söyledi. Prof.Dr. Nevzat Tarhan, “Kurşun yarası vücutta nasıl tam anlamıyla iyileşmez, izi kalırsa çocuğun yaşadığı cinsel ihmal ve istismar da aynı etkiyi yapar.


Travma etkisi oluşturur. Bakıldığında bu yönde istismarı ise genelde birinci derece yakın yapar çoğu zaman. Çocuk ise bunu sevgi gösterisi olarak algılar. Bu, toplumun içe kanayan yarası. Burada anne ve babaya eğitim konusunda önemli görevler düşüyor. Ebeveyn gerekli eğitimi çocuğuna verebilmeli. Anne babanın yanlış tutumu çocuğunu istismara sürükleyebilir” dedi.

İlgili anne-babanın çocuğunda madde kullanım riski az

Anne-babanın çocuk üzerinde denetim sahibi olmasının madde kullanımında caydırıcı olacağını vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bağımlılık risk gruplarına bakıldığında riskin daha çocuk aile bağları zayıf çocukları kapsadığını gördüklerini söyledi. Tarhan çocuğu ile ilgilenen anne-babanın çocuklarında riskin daha az olduğunu kaydetti. Aile değerlerinin önemine de dikkat çeken Tarhan, çocukların zevk tuzaklarından korunması adına uğrunda çabalayacakları amaçlarının olmasının da önemli olduğunu hatırlattı.

0-6 yaş arasında annenin rolü önemli

Çocuk gelişiminde 0-3 yaşın çok önemli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan bu yaş aralığında annenin yerini hiçbir şeyin tutmayacağını söyledi.

Prof.Dr. Nevzat Tarhan, şunları söyledi: “0-3 yaş arası annenin yerini hiçbir şey tutmuyor. Anneyle kurulan kararlı, güvenli bir ilişki çocuğun ruhsal ve bedensel gelişiminde çok önemli. Çocuk hayata dair temel bilgileri bunlar sevgi, değer, güvenli bağlanma, kendini ifade edebilme…vs. 0-6 yaş arasında öğreniyor.


Yani anneden ve ya onun yerine geçen kişi tarafından öğreniyor. Çocuğa çok iyi bakmak yeterli olmayabiliyor. Örneğin bakım evlerinde çocuklara çok iyi bakıldığı halde güvenli bağlanma sorunu yaşadıkları gözleniyor. O çocuklar ani ölümler yaşayabiliyor.”

Suç unsuruna karışan çocuk sayısında şok artış!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.