ABD yönetimi, 2015’te nükleer anlaşma çerçevesinde kaldırdığı İran yaptırımlarının enerji, finans ve deniz taşımacılığı sektörlerini kapsayan ikinci bölümünü de uygulamaya başladı.
ABD Başkanı Donald Trump’ın nükleer anlaşmadan çekilmesi nedeniyle kademeli olarak geri getirilen İran yaptırımlarının ikinci paketi, Washington saati ile 00.01 (TSİ 08.01) itibarıyla resmen yürürlüğe girdi.
İran Ulusal Petrol Şirketi ve iştiraklerinin uluslararası faaliyetleri kısıtlayacak yaptırımlarla, ülke ekonomisini zayıflatmayı hedefleyen ABD yönetimi, yabancı finansal kuruluşların İran Merkez Bankası ve İranlı diğer bankalarla işlem yapmasını da yaptırımlara tabi hale getirdi.
Ayrıca, bankalar arasındaki uluslararası fon transferlerini düzenleyen SWIFT (Society for Worldwide Interbank Financial Telecommunication) sisteminin, ambargo uygulanan tüm İranlı finans kuruluşlara kapatılmaması halinde ABD’nin yaptırımlarına maruz kalacağı bildirildi.
Bugün itibarıyla hayata geçen ikinci yaptırım paketi çerçevesinde ülkenin liman işletmecileri, tersaneleri ve deniz taşımacılığı sektörü ambargo kapsamına alınırken, İran İslam Cumhuriyeti Gemicilik Şirketi (IRISL), İran Güney Gemicilik Hattı Şirketi ve iştirakleri ABD Hazine Bakanlığı’nın kara listesine eklendi.
ABD’nin İran ile anlaşma için 12 şartı
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da ABD’nin nükleer anlaşmadan çekilmesinin ardından mayıs ayında yaptığı açıklamada, İran’la yeni bir anlaşma yapılması gerektiğini vurgulayarak 12 maddelik şart ortaya attı.
Pompeo’nun dile getirdiği şartlar şu şekilde:
1- İran, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansına (UAEA) önceki nükleer programlarının askeri boyutlarını tamamen açıklamalı ve bu çalışmalarını daimi ve doğrulanabilir olarak tamamen bırakmalı.
2- İran, uranyum zenginleştirmeyi durdurmalı ve bir daha asla plütonyum işlememeli.
3- İran, UAEA’ya tüm ülkedeki tesislere koşulsuz erişim hakkı tanımalı.
4- İran, balistik füze üretimine son vermeli ve nükleer kapasiteli füze fırlatma ve geliştirmeyi durdurmalı.
5 – İran, gerçek olmayan suçlamalarla tutukladığı tüm ABD ve bu ülkenin ortak ve müttefiki olan ülkelerin vatandaşlarını serbest bırakmalı.
6 – İran, Hizbullah, Hamas ve Filistin İslami Cihad Hareketi de dahil olmak üzere Ortadoğu’daki tüm “terörist gruplara” desteğini geri çekmeli.
7- İran, Irak hükümetinin egemenliğine saygı duymalı ve Şii milislerin silahsızlandırılması, tasfiyesi ve yeniden entegrasyonuna izin vermeli.
8- İran, Husi milislere askeri desteğini kesmeli ve Yemen’de barışçıl siyasi çözüm için çalışmalı.
9- İran, Suriye’nin tamamında İran komutasında bulunan güçleri geri çekmeli.
10- İran, Afganistan ve bölgedeki Taliban ve diğer teröristlere verdiği desteği kesmeli ve El Kaide’yi barındırmayı bırakmalı.
11- İran, Devrim Muhafızları Kudüs Gücü’nün dünyadaki terörist ve militan ortaklarına verdiği desteği kesmeli.
12- İran, birçoğu ABD’nin müttefiki olan komşularına karşı tehditkar davranışlarına son vermeli. İsrail’i yok etme ile Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirliklerine füze atmaktan vazgeçmeli.
Türkiye dahil 8 ülkeye muafiyet tanınacak
ABD yönetimi, cuma günü İran’dan petrol ithalatını düşürmekle birlikte sıfırlayamayan 8 ülkeye ilgili yaptırımlardan geçici muafiyet tanınacağını duyurmuştu. Ülke isimlerinin ise ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompoe ve Hazine Bakanı Steven Mnuchin tarafından resmen bugün açıklanacağı bildirilmişti.
Öte yandan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez cuma günü, “Türkiye’nin muafiyet gösterilecek ülkeler arasında olduğunu biliyoruz. Ancak detaylar elimize ulaşmadı” açıklamasını yapmıştı.
İlk yaptırım paketi 7 Ağustos’ta yürürlüğe girmişti
ABD Başkanı Trump, selefi Barack Obama tarafından 2015 yılında İngiltere, Almanya, Fransa, Rusya ve Çin ile birlikte imzalanan nükleer anlaşmadan, ülkesini 8 Mayıs’ta çekmişti. Bu kararın ardından Washington yönetimi, İran’a yönelik ilk yaptırım paketini 7 Ağustos’ta yürürlüğe koymuştu.
İlk yaptırım paketi; İran’ın ABD dolarına erişimini, devlet tahvili satmasını; altın ve diğer değerli madenler ile çelik, alüminyum ve kömür gibi metallerle ticaret yapmasını ve yolcu uçağı ya da parçalarını ithal etmesini yaptırımlara tabi hale getirmişti.