Beka söylemine AK Parti tabanı dahi inanmıyor, Zillet İttifakı söylemi tutmadı

ANAR Araştırma Başkanı İbrahim Uslu: Beka söylemine AK Parti tabanı dahi inanmıyor, iktidar sürekli oy kaybediyor. Erdoğan’ın Zillet İttifakı söylemi de vatandaşlar arasında kendine yer bulmadı.

ANAR Araştırma Başkanı İbrahim Uslu: Beka söylemine AK Parti tabanı dahi inanmıyor

“Ülkemizin beka sorunu var” söyleminin halkta karşılık bulmadığını belirten İbrahim Uslu, iktidar tabanının dahi bu söylemi inandırıcı bulmadığını vurguladı. Uslu sahada yaptıkları araştırma sonuçlarına göre, halkın birinci gündeminin yüzde 76.5 ile ekonomik kriz olduğunu ve beka dahil diğer tüm sorunların yüzde 5’in altında kaldığını söyledi.

Ankara Sosyal Araştırmalar Merkezi (ANAR) Genel Müdürü Dr. İbrahim Uslu, FOX TV canlı yayınında konuştu.


Ülkenin en büyük sorunu: Ekonomi!

Yerel seçimlerle ilgili farkındalığın aslında çok yüksek olduğunu dile getiren ANAR Genel Müdürü Dr. İbrahim Uslu şöyle konuştu:

— Seçmen davranışını etkileyen iki tane temel davranış var. Bunlardan birincisi rasyonel tercih. Yani ekonomi ve ülkenin çıkarları. Diğeri de siyasal kimlik. Bugün ülkenin en büyük sorunu ekonomi sorunudur. AK Parti’de ekonomi üzerinden gidemeyeceği için durumu beka sorununa getiriyor.

İktidar bir taraftan ekonomiye çareler bulmaya çalışıyor. İşte fiyatları düşürmeye, istihdam oluşturmaya, kredi borçlarını ertelemeye çalışıyor. Ama bu seçmende sadece kısa vadeli bir rahatlama oluşturuyor.

Araştırmalar her sene geriye doğru gittiğimizi gösteriyor

— Yaptığımız saha araştırmalarında geçen yılın bu seneden daha iyi olduğunu söyleyen büyük bir kitle var. Gelecek senenin de bu seneden daha iyi olmayacağını da söylüyorlar. Bu da her sene geriye doğru gittiğimizi gösteriyor.

“Erdoğan’ın ‘Zillet İttifakı’ söylemi vatandaşlar arasında kendine yer bulmadı”

— AK Parti iktidarının sürekli beka vurgusu yapması, elinde başka koz kalmamasından kaynaklı. Aslında referandumda, son genel seçimlerde işe yaradı. Ama bu süreç uzadıkça, vatandaşı buna inandırmak artık kolay değil.


Erdoğan’ın ‘Zillet İttifakı’ söylemi de vatandaşlar arasında kendine çok yer bulan bir söylem değil. Kendi seçmeni bile buna inanmıyor. Bir yandan vatandaşın canını yakan ekonomik kriz varken, diğer söylemler arka planda kalıyor. İktidar bugün ‘Terörü bitirdik, FETÖ’yle mücadele ediyoruz. Onları temizledik, tasfiye ettik’ söylemini dile getiriyor. O zaman da seçmen diyor ki, bu beka da ne oluyor?

Yani benim bekamı sıkıntıya sokacak ne var? Ekonomi var. Vatandaş artık ülkenin beka sorunu olduğuna inanmıyor. Onun için ülkenin en büyük sorununu ekonomide görüyor. İktidarın böyle bir kampanya yürütüyor olması kendisiyle de çeliştiğini gösteriyor.”

“Erdoğan’ın ‘anketlere inanmıyorum’ söylemi, AK Parti aleyhine bir psikoloji oluşmasını istemediği için…”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Anketlere inanmıyorum” ifadesine de cevap veren İbrahim Uslu, şunları kaydetti:

— Sayın Cumhurbaşkanı’nın eline giden anketlerin olumsuz olması ve siyasi ortamda bunların açıklanmasını istememesi; aslında AK Parti aleyhine bir psikoloji olmasını istememesinden kaynaklı.

Böyle bir psikoloji oluşursa, muhalefet seçmeni ve teşkilatları da motive olurlar. Evet, bu sefer yenmeyi başaracağız diye. Hem çalışmalarına hız verirler hem de sandığa güçlü bir şekilde giderler.


Tersine bir durum, Cumhur İttifakı’nda da söz konusu. Eğer kaybedeceklerine dair bir kanaat oluşursa sorunlar baş gösterir. Mesela ittifak seçmeni, nasıl olsa kaybedecek, bizim adayımız da yok, niye sandığa gideceğiz diyebilir. Ya da teşkilatların motivasyonu kırılıp artık çalışmaları biraz daha ağırdan alabilirler. Sadece mecbur oldukları için çalışma yapabilirler. Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanı, o psikolojik atmosferi dağıtmak ve ters bir psikoloji için bu söylemi gerçekleştirdi.

8 farklı şirketten 31 Mart yerel seçim anketleri


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.