Yıldırım Beyazıt Üniversitesi hacamat, hipnoz gibi uygulamaları müfredatına kattı. Türk Tabipleri Birliği Etik Kurulu, “Eğitim müfredatları içinde kanıtı eksik, bilimsel dayanağı olmayan uygulamalara yer verilmesi uygun değil” diyor.
Sülük, hacamat, hipnoz, ozon terapi gibi uygulamalar, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nin hem yüksek lisans hem de doktora programı müfredatına alındı.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Etik Kurulu Üyesi Profesör Doktor Gülriz Erişgen, eğitim müfredatları içinde kanıtı eksik, bilimsel dayanağı olmayan uygulamalara yer verilmesinin uygun olmadığını belirterek “Öğrencilerimize, kanıta dayalı tıp uygulamalarının önemini vurguluyoruz, bilimsel kanıt olmadan uygulama yapmamaları gerektiğini söylüyoruz” dedi.
TTB Etik Kurulu’nun bildirisine göre Resmi Gazete’de geleneksel ve alternatif tıp ile ilgili uygulamaların yayımlanması, bunun getirdiği hukuki değişimler, geleneksel ve alternatif tıp konulu kongrelerin devlet protokolü ve bürokrasisi içinde yer alması; bu uygulamaları meşru zemine çekerek daha çok tercih edilmesine neden oluyor.
Tıbbi Nebevi kongreleri ile modern tıbbın dinsel söylemle sorgulanması yöntemi sonucu, sağlık uygulamaları dini pratik ile ilişkilendiriliyor.
GATSU nedir?
Söz konusu sağlık uygulamaları; geleneksel tıp, alternatif tıp, tamamlayıcı tıp, geleneksel tamamlayıcı ve geleneksel alternatif tıp olarak adlandırılıyor.
Son yıllarda; alternatif yerine “Geleneksel, Alternatif, Tamamlayıcı Sağlık Uygulamaları (GATSU)” tanımı yaygınlaştırılmaya çalışılıyor.
GATSU, milyar dolarlar büyüklüğünde yeni bir pazar yaratıyor. Tüm bu adlandırmalar, modern tıp uygulamaları dışında bilimsel tıp bilgileri içermemesiyle ortaklaşıyor. Bilimsel bilginin üretilmesi, öğretilmesi ve kullanılması hedefinde olması gereken üniversiteler, geleneksel tıp uygulamalarının yürürlüğe girmesiyle çelişkide kalıyor.
Erişgen, bu tip uygulamaların hastaların sağlık hizmetine ve tıbbi uygulamalara ulaşmalarının önüne geçmemesi ve alternatif olarak önerilmemesi gerektiğini belirtti.
Sağlık kurumları içinde bu uygulamalara yer verilmesinin uygun olmadığını vurgulayan Erişgen, “Her zaman kanıta dayalı tıp uygulamalarının önemini vurguluyoruz. Öğrencilerimize mesleki uygulamalarının yararlılığı ile yarar ve zarar oranı konusunda bilimsel kanıtlar olması gerektiğini öğretiyoruz. Eğitim müfredatında bilimsel dayanağı olmayan uygulamaların yer almasını doğru bulmuyorum” dedi.
Hacamat nedir?
Hacamat, kelime anlamı olarak Arapça emmek manasına gelir. Deriden ufak ensizyonlardan vakum yolu ile kan alınması olan hacamat, genellikle iki omuz arasından, sırttan, başın arka tarafından yahut vücudun herhangi bir yerinden bardak veya boynuzla alınır. Profesyonel olarak yapılan hacamatlarda kan alma işlemi özel vakumlu aparatlar kullanılır.
Hacamat, ya da kan kupalama (bardak çekme, kupa çekme) tedavisi, içerisindeki hava ısıtılmış ya da emilmiş kapların vücuda yerleştirilmesi sonucunda oluşan basınç farkından ötürü kanın kılcal damarların çatlamasıyla deriden dışarı sızması yöntemiyle yapılan antik bir sahtebilim yöntemidir.
Hacamat nasıl yapılır?
Vücuda yerleştirilen bardak benzeri kaplar çeşitli bölgelerde 5-15 dakika boyunca bırakılır ve bu süre boyunca kişi, söz konusu kapların içerisine doğru yavaşça kanar. Bu kanama sayesinde bağ doku ve kaslar gibi yapıların iyileştiği iddia edilmektedir. Kanamanın varlığına veya yokluğuna bağlı olarak “kuru” veya “ıslak” hacamat yöntemleri bulunmaktadır.
Hacamat bilimsel mi?
İddia: Hiç öyle tıbba falan gerek yok. Hacamat delilikten cüzzama, gece körlüğünden baş ağrısına, diş hastalıklarından göz hastalıklarına, kanserden kısırlığa, mideden romatizmaya, bağırsaklara, böbreklere ve zihinsel hastalıklara kadar 70’ten fazla hastalığın tek başına tedavisidir!
Gerçek: Hacamatın bugüne kadar istikrarlı bir şekilde tedavi edebildiği herhangi bir hastalık tespit edilememiştir. Olumlu etkiye sahip olduğu sanılan hastalıklarda plasebodan fazla bir etki gözlenememiştir. Hacamatla ilgili söylenenler sadece şehir efsaneleri ve anekdotal anlatımlardır. Bunların bilimsel hiçbir geçerliliği olmadığı gibi, hacamatı geçerli bir tedavi yöntemi olarak sunmak için kullanılamazlar.
Her ne kadar din tüccarları tarafından dini bir uygulama gibi pazarlanmaya çalışılsa da, söz konusu sahte tedavi yönteminin tarihi Milattan Önce 3000’li yıllara kadar, yani modern zamanlarda kabul gören dinlerin yaratılmasından çok daha önceye kadar girmektedir.
En güvenilir kanıtlar arasında, hacamat uygulamasının MÖ 1550 yılında Antik Mısır’da uygulandığına dair bilgiler barındıran Ebers Papirüsleri bulunmaktadır. Ayrıca Çin’de MÖ 1000’li yıllarda bile bu yöntemin uygulandığına dair arkeolojik kanıtlar bulunmaktadır.
Antik Yunan’da Hipokrat’ın MÖ 400 yılında iç hastalıkları ve yapısal problemleri tedavi etmek için hacamat yöntemine başvurduğu bilinmektedir. İslam coğrafyasında ise hacamatın tavsiyesine dair ilk izlere MS. 7. yüzyılda İbn-Abbas’a kadar gitmektedir.
Kaynak: Evrim Ağacı – Hacamat İşlevsel ve Sağlıklı Bir Tedavi Yöntemi Midir? / Çağrı Mert Bakırcı (Aralık 2018)