Canan Karatay’dan tereyağlı çay önerisi: Mutlaka deneyin!

Prof. Dr. Canan Karatay’dan tereyağlı çay önerisi: Bu adettir, yeni bir şey değil. Tibet’te, Everest’e tırmanan dağcılara yol gösteren Tibetli kılavuzlar, enerjilerini tereyağlı çaydan alıyor.

Canan Karatay tereyağlı çay önerisi faydaları
Canan Karatay’dan tereyağlı çay önerisi

Prof. Dr. Canan Karatay şu bilgileri paylaştı:

Tereyağının verdiği enerji uzun sürer

Çay içerken şeker yerine tereyağı atılmasının daha sağlıklı olduğunu ifade eden Karatay, şöyle konuştu:


Çay, yemekte yediğimiz demirin emilimini engeller. Ben senelerden beri bunu söylüyorum, ‘Çayı şeker koymadan nasıl içelim?’ diye soruyorlar. Ben de ‘Tereyağı koyun’ diyorum. Tereyağı, İngiltere gibi batı ülkelerinde krema olarak çayın içine koyulur. Bizde de şeker fabrikaları yapılmadan önce tereyağı şeker olarak kullanılırdı.

Tibet kılavuzları tereyağlı çay tüketiyor

Bunu halen uygulayanlar var. Bu adettir, yeni bir şey değil. Tabii ben bunu söylediğimde yeni yetmeler, yeni bir şey gibi gördükleri için kıyamet koptu. Tibet’te, Everest’e tırmanan dağcılara yol gösteren Tibetli kılavuzlar, enerjilerini tereyağlı çaydan alıyor. Hem sıcak, hem de tereyağının verdiği enerji uzun sürer, süreklidir, sizi dinç tutar, genç tutar. Bol bol tereyağı yiyebilirsiniz.

Çocuklara verilen şekere börtü böcek bile dokunmuyor

Bir kutu mısır şurubu, yani kola, içildiği zaman şeker hastalığı riskini yüzde 22 oranında arttırdığı, kalp hastalığı riskini yüzde 30 arttırdığı, 2012’de ve 2014’te en önemli mecmualarda gösterildi. Bana gelen gencecik çocuklar var. Sadece günde 1 litre, 2 litre kola tüketiyorlar. Lolipop dediğimiz çocuklara verdiğimiz bir şekere börtü böcek dokunmuyor.


Karıncalar, sinekler hakiki şekere üşüşmezler mi? Çocuklara sussun diye verdiğimiz, çocukları uyuşturan şekeri böcekler bile es geçmişler. O halde bu çocuklara bunları vermeyeceğiz” dedi. Karatay tavsiyelerine şöyle devam etti: “Tost yemeyecekler, cips yemeyecekler, kuru ve yaş pasta yemeyecekler, nişasta bazlı şeker yemeyecekler. Yazık bu çocuklarımıza. Bunlar aynı zamanda kanser sebebidir.

Meyve suyu uyarısı

Meyve suyu da aynı şekilde karaciğeri yağlandırır. Çocuklarımızın alkolüdür. Son çalışmalar da gösterdi ki, ürik asit yüksekliği dediğimiz, gut hastalığı dediğimiz hastalığın sebebi. Şimdiye kadar bilinen, kabul edilmiş olan protein değil, şeker metabolizması bozukluğudur. Gut hastalığınız varsa, gut hastalığınız yokken ürik asit seviyeniz yüksekse bilin ki vücudunuzda şeker zehirlenmesi belirtisidir. Bilin ki vücudunuzda früktoz zehirlenmesi başlamıştır. Çocuklarımıza meyve suyu vermeyeceğiz. Meyve suyunda bir fayda yok. Zarar var.

Çocukların içtiği meyve sularının şeker hastalığına zemin hazırladığını söyleyen Prof. Dr. Karatay, “C vitamini kaynağı olan o kadar faydalı şeyler var ki. 1 tutam maydanozda 1 bardak portakal suyundan çok daha fazla C vitamini var. Aynı zamanda yanında şeker de yok. Bir hücrenin içerisine C vitamini giriyor. C vitamini hakikaten koruyor. Bir antioksidan olarak yüzde 50 giriyor. Fakat şeker ile aynı ortamda bir C vitamini olduğu zaman, yani meyve suyu gibi, früktoz ve C vitamini var. Früktoz, C vitamininin hücrelere girmesini önlüyor. Onun için C vitamini alıyoruz diye meyve suyu yüklemeyin çocuklara” diye konuştu.

Hamilelere uyarı


Gebelik döneminde yapılan şeker yüklemesinin zararlarını anlatan Prof. Dr. Canan Karatay, “Gebelik şekeri tehlikeli. Onun için gebe kalmadan önce tedbir alınması lazım. Ben onu anlatıyorum. Gebe kaldıktan sonra 6 ay bekleyip, ondan sonra şeker yüklemek tehlikeli. Bunu bir gebeye yapmaya hakkınız yok. Gebelik bir annenin, bir babanın en mutlu zamanı, en mutlu süresidir. Bu sırada anneye eziyet çektirmeye hiçbir zaman hakkımız yok.

Türk bilim insanları frenk üzümü ile eklem tedavisi için sıvı üretti


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.