İklim değişikliği en önemli küresel sorun olacak!

İstanbul Üniversitesi tarafından yapılan ‘Yerküreye Saygı İklim Değişikliği Araştırması’ sonuçlarına göre en önemli küresel sorunların başında ‘küresel iklim değişikliği’ geliyor. Türkiye’de aşırı hava olaylarında artış olduğunu düşünenlerin oranı %84

İklim değişikliği en önemli küresel sorun!

İstanbul Üniversitesi İstatistik Uygulama ve Araştırma Merkezi ile hayata geçirilen ‘Yerküreye Saygı İklim Değişikliği Araştırması’ ile projenin başlama vuruşunu yapan Sompo Japan Sigorta; araştırmanın sonuçlarını yayınladı. Araştırma; İstanbul Üniversitesi İstatistik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Haluk Zülfikâr’ın liderliğinde, Türkiye’yi temsil eden 18-54 yaş aralığında toplam 1261 kişi üzerinde ve 6 odak grup çalışması ile gerçekleştirildi.

Araştırmadan öne çıkan bulgular:

Her dört kişiden üçü iklim değişikliği konusunda endişe duyuyor

Araştırmaya katılan her dört kişiden üçü küresel iklim değişikliği konusunda endişe duyarken bu oran kadınlarda erkeklere göre % 8 daha fazla… X, Y ve Z kuşağında ise bu oran sırasıyla %77, %81 ve %65 olarak ortaya çıkıyor.Diğer yandan her dört kişiden üçü iklim değişikliği ile mücadele etmek için bireysel fedakârlık yapmayı düşündüğünü belirtiyor.


İklim değişikliğinin sonu: Kuraklık ve çölleşme

Araştırmaya göre; küresel iklim değişikliği sonucunda dünyada kuraklık ve çölleşmenin artacağını düşünenlerin oranı %17 olurken, %13’ü su kaynaklarının azalacağını, %8’i tek mevsim yaşanacağını ve aşırı hava olaylarının artacağını, salgın hastalıkların artacağını öngörüyor.

Türkiye’de aşırı hava olaylarında artış olduğunu düşünenlerin oranı %84

Araştırmaya katılanların %84’ü Türkiye’de sel, fırtına, aşırı sıcaklık, kuraklık gibi aşırı hava olaylarının arttığını düşünürken, %61’i bunu iklim değişikliği ile ilişkilendiriyor. Her üç kişiden biri de iklim değişikliğinin temel nedeni olarak insan kaynaklı sera gazlarının artışını görüyor. Türkiye’de iklim değişikliği yaşandığını düşünenlerin oranı ise %63…

İklim değişikliği en önemli küresel sorun olarak görülüyor

Araştırmaya göre; günümüzde dünyamızın karşı karşıya kaldığı en önemli sorun %40 oranı ile iklim değişikliği-küresel ısınma olarak tanımlanıyor. Onu; %13 ile çevre kirliliği, %10 ile hava kirliliği takip ediyor.

İklim değişikliği dendiğinde ise akla ilk olarak %57 oranıyla sıcaklık, kuraklık ve küresel ısınma gelirken; buzulların erimesi, çevre-hava kirliliği, ozon tabakasının delinmesi, doğal afetler ve ağaçların yok olması sırasıyla diğer akla gelenler oldu.

Küresel iklim değişikliğinin etkilerini azaltmada toplumsal bilinç ilk sırada

Küresel iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılmasında etkili olacağına inanılan adımların başında %31 ile toplumu bilinçlendirmek gelirken, onu %20 ile ağaçlandırma yapılması, %12 ile de toprağa önem verilmesi geliyor.

‘Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ni en az bilenler Z kuşağı

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ni bilenlerin oranı %19 olurken, hiç bilmediğini belirtenlerin oranı % 55…Bu oran Z kuşağında %64, Y kuşağında %52, X kuşağında ise %54 olarak gerçekleşiyor.

Politikalar iklim değişikliği ile mücadelede yetersiz

Araştırmaya göre, iklim değişikliğinin zararlarının azaltılmasında dünya genelindeki politikaların yeterli olduğunu düşünenlerin oranı sadece %6 olurken, %7’si Türkiye’deki politikaları yeterli buluyor. Türkiye’de iklim değişikliği ile mücadelede gerekli önlemlerin alındığına inanların oranı ise %8…


Gezegenimizin sıcaklığı 7 derece artacak!

Meteoroloji ve Afet Yönetimi Profesörü Mikdat Kadıoğlu; Küresel ısınmanın atmosfere salınan gazların neden olduğu düşünülen sera etkisinin sonucunda, dünya üzerinde yıl boyunca kara, deniz ve havada ölçülen ortalama sıcaklıklarda görülen artış olarak tanımlandığını belirterek;

“Aynı yaşam biçimiyle devam edilirse 2100 yılına kadar dünyada 7 derece sıcaklık artışı bekleniyor. İnsanların iklime verdiği zararları azaltacak önlemlerin alınması büyük önem taşıyor. Burada kritik başarı faktörü; toplumu oluşturan en küçük yapının, yani bireyin, konuyu sahiplenmesi… İşte, Yerküreye Saygı projesi, bireylere afetlerle başa çıkmada, doğru bilinen yanlışları düzeltmede ve günlük hayatta alınabilecek küçüklü büyüklü önlemlere dair rehberlik edecek” açıklamasında bulundu.

TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç; “TEMA Vakfı olarak; geleceğimizi tehlikeye sokan iklim değişikliğine karşın Sompo Japan ile birlikte bu projeyi hayata geçirdiğimiz için büyük mutluluk duyuyoruz. Proje kapsamında bir eğitim programı geliştiriyoruz. Bu yıl ilk okullarda başlayacağımız eğitim programını her geçen yıl genişleterek sürdüreceğiz. Hedefimiz 2019 yılında minimum 5 bin öğrenciye ulaşmak. Proje sonunda da yaklaşık 31 bin kişide iklim değişikliği konusunda farkındalık sağlamayı hedefliyoruz” dedi.

Sompo Japan Sigorta’dan ‘Dünya’nın Sigortası Sensin’ kampanyası

Sompo International Perakende Platformu ve Sompo Japan Sigorta A.Ş. CEO’su Recai Dalaş, “İklim değişikliği yaşanan doğal afetler dolayısıyla artık sürekli gündemimizde önemli bir yer tutuyor. Global bir sigorta grubu olarak, bu konuya dikkat çekmek adına ortaya koyduğumuz projede toplumdan aldığını yine topluma vermek amacı kadar, yerküreye olan saygımızı da göstermeyi amaçlıyoruz.” dedi.

Sompo Japan Sigorta Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Özer Şimşek yaptığı açıklamada Japonların en büyük değerlerinden biri olan ‘Saygı’yı yerküre için de pusula yaptıklarını belirterek;

“Küresel iklim değişikliği konusunda toplumsal ve bireysel farkındalık oluşturmak, bilinç düzeyini artırmak amacıyla Meteoroloji ve Afet Yönetimi Profesörü Mikdat Kadıoğlu ve TEMA Vakfı ile yaptığımız eğitim iş birliği ile ‘Yerküreye Saygı’ projesini hayata geçirmenin heyecan ve gururunu yaşıyoruz.

‘Dünya’nın Sigortası Sensin’ kampanyasıyla kamuoyu ile buluşturduğumuz projemizi İstanbul Üniversitesi tarafından yapılan ‘Küresel İklim Değişikliği Araştırması’ ile başlatıyoruz. Bu araştırmada ülkemizdeki mevcut durumu ortaya koyduk.Sevindirici olan şu ki; toplumumuzda küresel ısınma ile ilgili ciddi bir farkındalık var.


Ayrıca herkes bu konuda ne yapılması gerektiğini biliyor. Ancak nasıl yapılacağı konusunda büyük bir boşluk bulunuyor. İşte burada da biz devreye giriyoruz. Değerli proje ortaklarımızla afetlerden korunma, iklim değişikliği ile mücadelede hem toplumsal hem de bireysel olarak neler yapabileceği konusunda yol gösterici olacağız. Bu projede bizimle olan, bilgi ve tecrübesiyle bizlere ışık tutan Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu’na ve Deniz Ataç nezdinde TEMA Vakfı’na bir kez daha huzurlarınızda teşekkürlerimizi sunmak istiyorum” dedi.

Plastik atıkların yeni adresi Türkiye: Kontrolsüz çöp ithal ediliyor!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.