Kıdem Tazminatı Fonu tartışması: İşsizlik fonu gibi talan edecekler!

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıkladığı Kıdem Tazminat Fonu uygulaması, işçi kesiminde sert tepkiye neden oldu. Uzmanlar, hükümetin bütçe açığını kapatmak için çalışanların gelirini kullanacağı görüşünde. DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “İşsizlik fonunu işveren fonuna çevirdiler. Aynı talanı kıdem tazminatı için de yapmaya çalışıyorlar” dedi.

Kıdem Tazminatı Fonu nedir İşsizlik fonu gibi talan edecekler!

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın 10 Nisan’da açıkladığı reform paketinde yer alan “kıdem tazminatı fonu” düzenlemesi, iş hayatında yeni bir tartışma başlattı.

“Devlet çalışanların gelirlerine el koymak istiyor”

İşçi sendikaları yeni düzenlemeye karşı meydanlara çıkmaya hazırlanıyor. DW Türkçe’nin haberine göre sosyal güvenlik uzmanı Ali Tezel, “Devlet bütçe açığını sıfırlamak için çalışanların gelirlerine el koymak istiyor” dedi.


Türkiye’de yaklaşık 15 milyon çalışanı ve 2 milyon işvereni ilgilendiren kıdem tazminatı düzenlemesi, yıllardır üzerinde tartışılan bir konu. İş hayatının en temel haklarından biri olan kıdem tazminatını fona devretmek isteyen hükümete, çalışan kesimden tepki var. Zira söz konusu düzenleme, çalışanların çalıştıkları yıl kadar aylık brüt ücret üzerinden aldıkları kıdem tazminatını hem azaltıyor hem de alım şartlarını zorlaştırıyor.

Kıdem tazminatı nedir? Tazminat şartları zorlaşıyor!

Mevcut durumda kıdem tazminatı, son iş yerinde en az bir yıl çalışmak koşuluyla emeklilikte, vefat halinde veya işveren tarafından işten atılma durumunda alınabiliyor.

Bunun dışında ‘kıdem tazminatı’ alabilmek için işçinin haklı bir nedenle iş akdini feshetmesi veya erkeklerin askerlik, kadınların da evlendikten sonra bir yıl içinde istifa etmesi gerekiyor. Yaş dışındaki emeklilik koşullarını yerine getiren işçiler de kendi isteğiyle işten ayrıldığında kıdem tazminatı alabiliyor. Mevcut sistemde işveren işçiyi işten attığında kıdem tazminatı hemen ödeniyor.

Yeni sistemde ise işçi işten atıldığında kıdem tazminatı ödenmeyecek. İşverenin işçi için fona yatırdığı paranın yarısı, en az 15 yıl sonra veya ilk defa konut alındığında ödenecek. Paranın tamamı ise emeklilikte veya 56 yaşında alınabilecek

Sendikalar eylem yapmaya hazırlanıyor

Türkiye’nin en büyük işçi örgütü olan Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), söz konusu düzenlemeye karşı eyleme hazırlanıyor. TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, yaptığı açıklamada, bu yılki 1 Mayıs’ın temasının kıdem tazminatı olmasını ve kutlamaların da Türkiye’de en yoğun örgütlü işçinin çalıştığı Kocaeli’de yapılmasını kararlaştırdıklarını söyledi.

Yeni düzenlemeye karşı sesini yükseltmeye hazırlanan bir diğer işçi örgütü de Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK). DW Türkçe’ye konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Kıdem tazminatı bizim kırmızı çizgimiz, son kalemiz. Bu düzenlemenin hayata geçmesine izin vermeyeceğiz” diyor.

Son 45 yılda pek çok hükümetin kıdem tazminatına göz diktiğini ama başarılı olamadığını vurgulayan Çerkezoğlu şöyle konuştu:

Kıdem tazminatı Türkiye’de işçi sınıfının 1936’dan beri en temel haklarından biridir.


‘Kıdem tazminat’ı fona devredilirse, çalışanlar en temel iş güvencelerini kaybedecek.

Resmi verilere göre işsizliğin 4 milyonu aşarak rekor kırdığını hatırlatan DİSK Başkanı, “Böyle bir kriz ortamında, bir de kıdem tazminatına göz diken bir fon oluşturulursa, patronların çalışanları işten çıkarması hızlanacak ve işsizlik daha da artacaktır” değerlendirmesinde bulunuyor.

“İşsizlik fonu gibi talan edecekler”

DİSK olarak “Zorunlu BES (Bireysel Emeklilik Sistemi)” uygulamasına da karşı olduklarını vurgulayan Arzu Çerkezoğlu, “Zaten düşük olan ücretlerden yeni bir vergi alınmak isteniyor. Bu fonlar yalnızca devletin ihtiyaçlarını karşılamak için oluşturuluyor” diyor. 2018 yılında toplam büyüklüğü 127 milyar TL’ye ulaşan İşsizlik Fonu’nun da iktidar tarafından kendi çıkarları için kullanıldığını öne süren DİSK Başkanı Çerkezoğlu, şöyle konuşuyor:

“İşsize ödenmesi gereken para işverene ve mega projelere kullandırılıyor. 2018’de işverenler fona 100 birim yatırdıysa, 118 birim para çekti. İşsizlik fonunu işveren fonuna çevirdiler. Aynı talanı kıdem tazminatı için de yapmaya çalışıyorlar.”

“Ülke geleinde kampanya yapacağız”

DİSK de tıpkı TÜRK-İŞ gibi 1 Mayıs İşçi Bayramı’nın ana gündemini “kıdem tazminatı mücadelesi” olarak belirlemiş durumda. Ülke genelinde meydanlarda hükümete çağrı yapacaklarını ve söz konusu düzenlemenin kaldırılmasını isteyeceklerini söyleyen DİSK Başkanı, “2013 ve 2015 yıllarında yaptığımız direniş kampanyalarımızı ülke çapında tekrar başlatacağız. Kıdem tazminatı hakkımızın elimizden alınmasına izin vermeyeceğiz” şeklinde konuşuyor.

“İşçi de işveren de istemiyor”

Türkiye’nin önde gelen sosyal güvenlik uzmanlarından Ali Tezel, yeni düzenlemeyi “Çok yanlış, hem işçinin hem de işverenin istemediği bir uygulama” sözleri ile tanımlıyor.

İktidarın bütçe açığını kapatmak için çalışanların kıdem tazminatı hakkına göz diktiğini öne süren Ali Tezel, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada; “Berat Albayrak, yaklaşık 6 ay önce açıklanan Yeni Ekonomik Program’da (YEP) bütçe açığının sıfıra indirileceğini söylemişti. Türkiye’nin 60-65 milyar TL’lik bütçe açığı var. Toplam kıdem tazminatı büyüklüğü de 65 milyar TL civarında” diye konuşuyor.

Öte yandan işveren açısından bakıldığında bugüne kadar tüm çalışanlar için ödenmeyen kıdem tazminatının, bundan sonra tüm çalışanları kapsayacağını, dolayısıyla işverenin fona ödeyeceği miktarın katlanacağını ifade eden Ali Tezel şöyle konuştu:

“En önemlisi, kıdem tazminatı iş barışını koruyan bir uygulamadır. Uzun yıllar aynı yerde çalışan bir kişi, kıdem tazminatı hakkı yanmasın diye kavgadan gürültüden uzak durur, işini gayretle yapar. Ama bu hak fona devredilirse, işçi ile işveren arasındaki bağ kopar.”


Daha önce devlet tarafından oluşturulan Konut Edindirme Fonu (KEF) ve Tasarruf Teşvik Fonu’nu (TTF) hatırlatan Ali Tezel, şunu dile getiriyor: “Bu fonlar, devletin kendisi için oluşturup çalışanların gelirlerine göz koyduğu fonlar olarak çalıştı. Buralarda yenilen paraların nereye gittiği hala belli değil. Kıdem tazminatı fonunu da tıpkı bunlar gibi yemek için kullanacaklar.” (Kaynak: Deutsche Welle – DW Türkçe)

Reuters: Berat Albayrak ABD’li yatırımcıları ikna edemedi!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.