Stalk nedir? Stalklamak (stalking) bağımlılık mı?

Stalk nedir? Sosyal medyanın her geçen gün etkisini artırdığı bir dönemde karşımıza çıkan stalklamak (stalking) ne demek?

Stalk nedir? Stalklamak (stalking) bağımlılık mı?
Stalk nedir? Stalklamak (stalking) bağımlılık mı?

Stalklamak, milyonlarca kişinin yer aldığı sosyal medya platformlarında her geçen gün daha da fazla duyduğumuz bir tabir. Tıpkı ‘selfie’ gibi bazı kelimeler sosyal medyada kısa bir zaman içerisinde popüler oluyor ve günlük hayatta lugatımıza dahil oluyor. Stalk (stalking) kelimesi de bunlardan biri.

Stalk ne demek?

Sosyal medya platformlarında bir kişinin başka bir kişiyi araştırması, sosyal medya hesaplarından gizlice takip etmesi, gözetlemesi ve paylaşımlarını incelemesi anlamlarına geliyor. Stalklamak nedir sorusunun cevabı da işte bu anlama geliyor. Stalk eyleminin yapılması ve alışkanlık haline dönüşmesi durumu olarak özetlememiz mümkün.


Sürekli bir başkasını stalklayan kişilere stalker adı veriliyor. Yani bu gözetleme, gözlemleme ve inceleme işlemlerini sosyal medya üzerinden gerçekleştiren, stalk’layan kişiye stalker deniyor.

Peki bu stalker kelimesini neden son dönemde daha fazla duymaya başladık?

Bunun en önemli sebebi internetin gelişmesinin ardından alternatif platformların çoğalması. Facebook, Twitter ve Instagram gibi sosyal medya platformlarının gücü arttığı için buna bağlı olarak birçok kişinin sosyal medya aracılığıyla kendi hayatlarında olanı ve biteni internete aktarması, insanoğlunun doğasındaki merak duygusunu da evrilterek stalkerlık kavramını hayatımıza dahil etti.

İngilizce bir terim olaran stalk kelimesi böylelikle tıpkı selfie gibi hayatımıza dahil oldu. Stalk durumu beraberinde mahremiyet kavramını da gündeme taşımış oldu. Mahremiyet ve özel hayat gibi konulan stalker’lığın yasal ya da doğru olup olmadığı gibi tartışma konuları oluşturdu. İlk etapta ‘masum bir gözlem’ olarak düşünülen ve genelgeçer olarak bu şekilde kabul edilen stalker’lık kavramı yavaş yavaş taciz olaylarıyla anılmaya başladı.

Özellikle ünlülerin de sosyal medya hesaplarını kullanmalarıyla beraber ‘taciz’ durumlarının sayısı artmaya başladı ve ünlüler kendilerini stalk’layan insanlar hakkında şikayetçi olmaya başladı. Bu sebepten ötürü de insanların özellikle de sosyal medya hesaplarından paylaşım yaparken stalker olan ve stalker olduğunun farkında bile olmayan kişilere karşı tedbirli davranması bir gereklilik haline dönüştü.

Stalk yapmak bağımlılık mıdır?

Bire bir stalk yapmak bağımlılıktır diyemeyiz çünkü, “merak etmek” insan psikolojisinde kişiyi bir şeyler öğrenmeye, yapmaya ve motive etmeye sevk eden bir dürtüdür. Önemli olan bu merakın düzeyi ve hangi nesneye ne amaçla yöneldiğidir. Bir kişinin başkasının hayatını merak etmesi bir dereceye kadar normal olabilir ama birey artık kendisine ve çevresine zarar vermeye başladıysa, zihni çoğunlukla izlediği kişiyle meşgul,kıskançlık ve nefret gibi duygular besliyor ve günlük hayatı etkileniyor ise bu kişilerin yardım alması gerekmektedir.


Sosyal medyanın olumsuz etkilerine dikkat!

“Sosyal medya kullanım amaçlarını kişilere sorduğumuzda genelde; yakın çevre, aile ve dostlar ile iletişim içerisinde kalmak ve görünür olmak gibi cevaplar alıyoruz. Ama bu durum çoğu zaman, yalancı-sahte dijital kimlikler oluşmasına neden olup kişilerin hayatlarını olumsuz etkilemektedir” diyen İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Gözde Gündoğdu Meydaneri, merak edilenleri açıkladı!

Olduğumuzdan Farklı mı Davranıyoruz?

Sosyal medya kullanımı esnasında oluşan riskli durumlardan biri de; sosyal medyanın verdiği bağımsızlık ortamına bağlı, kişinin olmak istediği yer ile olduğu yer arasındaki uçurumu kapatma çabasıyla kendisini olduğundan farklı göstermesidir. Buna bağlı olarak kişilerin, gerçek ile yüzleşmekten kaçınması gibi sorunlar ortaya çıkabiliyor.

Bağımlı Olduğumuzu Nasıl Anlarız?

Bağımlılığın bir takım kriterleri vardır. Sosyal medya bağımlılığı, diğer bütün bağımlılıklarda olduğu gibi ödüllendirme sisteminin devreye girmesi ile oluşan bir durumdur. Bu bağlamda; sosyal medyayı kullanmıyorken eksiklik hissediyorsak, sabah kalktığımızda ilk önce aklımıza elimize telefon almak geliyorsa, her gün normalde geçirdiğimiz saatten çok daha fazla saat geçirmeye başladıysak, telefonu sık sık bildirim gelmiş mi diye kontrol ediyorsak, işlevselliğimiz buna bağlı olarak bozuldu ve aklımız sürekli orada kalmaya başladı ise sosyal medya bağımlısı olma yolunda ilerliyoruz demektir.

İdeal Kullanım Süresi Ne Kadar Olmalıdır?

Bu durum kişiden kişiye değişmekte olduğu için ideal bir kullanım süresinden bahsedemeyiz. Çünkü bazı işlerimizin dijital ortamdan yürütülmesi gerekiyor, bunun yanında mesleğini bizzat sosyal medya üzerinden icra etmesi gereken kişiler var. Burada önemli olan, kullanımı kontrol edebilmektir. Bireylerin kendisini tutamayıp sık sık sosyal medyaya yönelmesi, uyku düzeninin bozulması ve günlük hayatındaki işlerini aksatması, ilişkilerinin bozulması o kişiler için bağımlılık açısından riskli bir kullanımdır. Kişinin hayatındaki dengeleri düzgün kurması lazım.

Çocukları Telefon/Tablet Kullanımından Nasıl Vazgeçirebiliriz?

Ebeveynler, çocuklar ile geçirdiğiniz zamanın kalitesini arttırarak bu sorunu aşabilirler. Çocuk ile birlikte dışarı çıkmak, oyun oynamak gibi sosyal aktiviteler de bulunularak çocuğu tablet/telefon kullanımı engellenebilir. Yine de çocuğun dikkatini bir şekilde, telefon ya da tablet çekiyor ise ona hissettirmeden dikkatini farklı bir alana kaydırmak gerekir.

Bunlar bir anda başarılamasa da, yavaş yavaş çocuk ilgilisini farklı alanlara kanalize etmeye başlayacaktır. Çocuklar istedikleri olmayınca ebeveynleri ile kavga edebilirler. Önemli olan, çocuğa hayır diyebilmek ve sınır koyabilmektir. Çocuğa bir kere hayır denildiğinde çocuk, ilk etapta ağlayıp bağırsa da bir süre sonra bunu kabul edecek ve ağlamanın, dediğini yaptırmaya giden bir araç olduğunu düşünmekten vazgeçecektir.

Bağımlıktan Kurtulmak İçin Neler Yapabiliriz?


Çok fazla şey yapılabilir bu konuda. Kişiler sosyal medyaya aktardığı hayat enerjisinin bir kısmını, kendi günlük gerçek iletişimlerinde kullanabilirler. Ya da en azından uzun zamandır görmediği bir arkadaşı ile otururken telefonlarını çantalarına koyabilirler. Bireyler sosyal medya kullanım saatlerine kendileri sınırlandırma getirebilir. Kişiler, sosyal hayatın içerisinde kendilerine uygun, gerçek ve kendilerini tatmin eden uğraşlar edinmelidirler. Bu konuda irademizi ortaya koyamıyorsak ve sosyal medya hayatımızı günden güne daha çok ele geçirmeye başladıysa, profesyonel yardım almamız kesinlikle gerekmektedir.

Sosyal medya, alışveriş alışkanlıklarını değiştiriyor!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.