Seçim analizi: İmamoğlu ile Yıldırım’ın avantajları ve dezavantajları

Seçim Analisti Filiz Aydın Koç: Ekrem İmamoğlu’nun yıldızı 31 Mart gecesinden itibaren daha da parladı, tanınırlığı arttı. YSK’nin seçim iptalinin seçmene etkisi tahmin edilenin de ötesinde olabilir.

seçim analizi ekrem imamoğlu binali yıldırım avantajlar dezavantajlar

Saray ittifakı 23 Haziran’da tekrarlanacak İstanbul seçimleri için bütün kamu kaynaklarını seferber ederken, başkanlığı elinden alınan İstanbul’un seçilmiş başkanı Ekrem İmamoğlu tüm engellemelere rağmen araştırmalara göre rakibi Binali Yıldırım’ın 3-4 puan önünde.

Seçim analisti Filiz Aydın Koç, Birgün’den Nurcan Gökdemir’e yaptığı açıklamada 31 Mart verilerinden yola çıkarak 23 Haziran’da ortaya çıkabilecek tabloya ilişkin şu noktalara dikkati çekti:


Aday sayısının düşmesi

31 Mart’ta İstanbul’da 8’i siyasi parti adayı, 24’ü bağımsız aday olmak üzere toplam 32 aday vardı. Ancak bazı adayların çekilmesi ile aday sayısı düştü. 23 Haziran’a 4’ü siyasi parti 17’si bağımsız olmak üzere 21 aday katılacak. Seçime katılmayan adayların 31 Mart’ta aldığı oy toplamı 90 bin civarında. Bu oyun 23 Haziran’da nasıl dağılacağı önemli. Seçim sonucunu etkileyecek faktörlerden birisi bu.

Hedefte 475 bin seçmen var

Seçim sonucunu katılım oranı etkileyecek. 31 Mart’ta oy kullanmayan seçmen sayısı 1 milyon 700 bin civarında. Katılımın 24 Haziran seçimindeki gibi olacağı varsayımıyla hareket ettiğimizde 23 Haziran’da sandığa gidecek ilave seçmen sayısı 475 bin civarında. Bu seçmenin sandığa gitmesi her iki aday açısından da önem taşıyor.

Daha önce Binali Yıldırım’a oy veren seçmen bu kez vermeyebilir

Her ne kadar AKP’nin seçmen listesi üzerinden birebir çalışmayla bu seçmenleri ikna ederek 23 Haziran’da sonuç almayı hedeflediği konuşulsa da bu varsayım doğru çıkmayabilir.

Önemli bir bölümünün 31 Mart’ta sandığa gitmeyen “küskün” AKP seçmeni olduğu belirtilen bu seçmenlerin 23 Haziran’da Binali Yıldırım’dan yana tercih koyacağının garantisi yok. Bunun ötesinde 31 Mart’ta Yıldırım’a oy vermiş seçmenlerin bu kez tercihini değiştirmeyeceğinin de garantisi yok.

Binali Yıldırım’ın işi kolay değil

binali yıldırım erdoğan

Binali Yıldırım’ın işi kolay değil. Zira 24 Haziran’daki milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçiminde cumhur ittifakının oyu ile kıyaslandığında 400 bin civarında daha az oy aldığı görülüyor. Cumhur İttifakı ilçe belediye başkanlarından ise 38 bin 565 oy eksik aldı.


Ekrem İmamoğlu ise 31 Mart’ta Millet İttifakı ilçe belediye başkanlığı toplam oyundan 407 bin 517 oy daha fazla oy aldı. İlçeler bazında bakıldığında da İmamoğlu’nun Cumhur İttifakı’nın kazandığı ilçelerde Millet İttifakı’nın ilçe belediye başkan adaylarına göre oransal olarak oyu daha fazla artırdığı görülüyor.

Buradan çıkarılabilecek muhtemel sonuçlar; Ekrem İmamoğlu’nun şahsına oyların yaklaşık 400 bin olduğu görülüyor ve bu 400 bin oyu rakip seçmenden aldığı rahatlıkla söylenebilir.

Mağduriyet avantajı

Bu seçime damgasını vuracak en önemli unsurlardan birisi “mağduriyet” konusu. Cumhur İttifakı’na oy verenler arasında da mazbatası geri alınarak Ekrem İmamoğlu’nun mağdur edildiğini düşünenler olduğu biliniyor. Bunun yanı sıra Ekrem İmamoğlu’nun yıldızı 31 Mart gecesinden itibaren yıldızı parladı, tanınırlığı arttı.

Kürt seçmenin tavrı 23 Haziran sonuçları açısından önem taşıyor. 24 Haziran’da barajı aşması için “stratejik” oy kullanarak HDP’ye oy verenler olduğu gerçeğini göz ününde bulundurarak, partinin değil Demirtaş’ın oy oranını dikkate alarak bir değerlendirme yapılması gerekiyor. Bu değerlendirmeye göre HDP seçmenin yüzde 51′ inin 31 Mart’ta İmamoğlu’na oy verdiği söylenebilir. Sandığa gitmeyen seçmen içerisinde Kürt seçmenin 23 Haziran’da nasıl bir tavır sergileyeceği önemli.

ekrem imamoğlu

Öğrencilerin memleketlerine gidişi İmamoğlu için dezavantaj

Üniversitelerin kapanması katılımı olumsuz etkileyecektir. Yaklaşık 500 bin üniversiteli gencin memleketlerine gidecek olması İmamoğlu açısından dezavantaj yaratabilir. Muhalefetin üniversiteli gençleri sandığa taşımak için bir organizasyon yapması önem taşıyor. Tek pusulayla sandığa gidilmesi nedeniyle geçersiz oy sayısında da azalma olacaktır. Geçersiz oyların AKP’nin kazandığı ilçelerde daha yüksek olması nedeni ile AKP lehine azalma olacağını söyleyebiliriz.


23 Haziran’da hiç öngörülemeyen bir tablo ortaya çıkabilir. Çünkü YSK’nin seçim iptali kararının seçmene etkisi tahmin edilenin de ötesinde olabilir. İmamoğlu’nun 31 Mart’ta aldığı “kişisel oy” dikkate alındığında kampanya sürecinde partinin değil adayın ön planda olmasının avantaj sağlayacağı rahatlıkla görülebilir.

KONDA 23 Haziran analizi: AKP seçmeninde çözülme var!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.