4 yaşındaki Leyla’nın ailesi, katillerden şikayetçi olmadı!

Kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeni bulunan 4 yaşındaki Leyla’nın öldürülmesiyle ilgili 7 sanık hakim karşısına çıktı. Leyla’nın ailesi katillerden şikayetçi olmadı, avukata “duruşmaya gelme” dediler.

4 yaşındaki Leyla nın ailesi katillerden şikayetçi olmadı!

Geçtiğimiz yıl Ağrı’da bayram ziyareti için gittiği dedesinin köyünde kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeni bulunan Leyla Aydemir’in ölümüne ilişkin haklarında dava açılan biri tutuklu 7 sanığın, “kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, “iştirak halinde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan da 14’er yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına başlandı.

Aile şikayetçi olmadı, avukat duruşmaya katılmadı

Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Nihat ve Şükran Aydemir çiftinin 15 Haziran 2018’de bayram ziyareti için gittikleri Bezirhane köyünde kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedenine ulaşılan kızları Leyla Aydemir’in ölümüne ilişkin tutuklanan Mehmet Ali Aydemir, tutuklu bulunduğu Elazığ’daki cezaevinden SEGBİS aracılığıyla katıldı.


Leyla’nın ailesinin dün avukatlarının bürosuna giderek; “Biz şikayetçi olmayacağız, sen davaya gelme” dediği ortaya çıktı. Aydemir ailesinin avukatlarının katılmadığı duruşmaya katılan anne-babaya mahkemede şikayetçi olup olmadığı sorulacak.

“Susma hakkımı kullanıyorum”

Mahkemede ifade veren anne Şükran Aydemir’e, mahkeme başkanı “Sana baskı yapıp korkutuyorlar mı? Bak kızın ölmüş, anlat. Bize yardımcı ol” dedi. Önce Allah’a, sonra devlete sonra da mahkemeye inancı olduğunu söyleyen Aydemir, “Kızımı kim o şekilde öldürdüyse aç susuz bıraktılar. Kızımı kim o şekilde öldürdü, zulümdür. Çıplak niye soydunuz? Benim 6 çocuğum daha var kim yaptıysa şikayetçiyim. İmanımı yakamam. Kimseyi yakamam gözümle görmedim. Susma hakkımı kullanıyorum” dedi.

Hakim: Ölen kızın babası değil de sanık gibi davranıyorsun

Kızının ölümüyle ilgili 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde konuşan baba Nihat Aydemir, ailesinin böyle bir suçu işlediğine inanmadığını söyledi. Duruşmalara katılma talebinin olduğunu anlatan Nihat Aydemir, mahkeme heyetinin “Neden aileni koruyorsun?” sorusuna ise “Ben onları korumuyorum. Eğer onlar yapmışsa onlardan da şikayetçiyim ama ailemin bu işi yaptığına inanmıyorum” dedi.


Baba Nihat Aydemir sanıklardan şikayetçi olmadığını belirterek, “Bayram namazı mezarlığa gittim. Leyla’nın elinde bir poşet vardı onla birlikte eve bıraktım. Ben başka bir köye gittim. Geldiğimde Yusuf taziye evinin bahçesinde oturuyordu. Ben eşime hazırlanın gidelim dedim. Keşke o köye hiç gitmeseydim. Leyla’yı bulamadık. Sonra her kafadan bir ses çıktı. Leyla orada burada dediler her yere baktık hiçbir yerde yok. Benim şüphelendiğim kişiler Ali K. ve Mehmet K.” dedi.

Mahkeme başkanının “Soruşturmayı yürüten savcıya ‘Aramaları durdurun, jandarmayı geri çekin, çocuğu bırakacaklar’ niye dedin? Senin talebin üzerine aramalar durdurulmuş ama konuyla ilgili basında haberler çıkınca yeniden başlatılmış. Böyle bir şey dedin mi demedin mi? Bak konunun tanığı savcıyı da dinleyeceğim” demesi üzerine Nihat Aydemir, “Ben öyle bir şey söylemedim. O gün seçim vardı, o yüzden çalışmalar durduruldu” diye konuştu.

Mahkemede ciddiyetsiz tavır takınan baba Nihat Aydemir’e mahkeme başkanından uyarı geldi. Mahkeme başkanı, “Ölen kızın babası değilsin de, sanık gibi davranıyorsun. Çok ciddiyetsiz bir adamsın. Magazin programlarındaki gibi altını doldurmadan birilerinden şüpheleniyorsun” dedi.

“Medya çok üzerime geldi”

Öte yandan, olay günü Leyla’nın videosunu çeken amca Musa Aydemir de duruşmada ifade verdi. Musa Aydemir, hakim karşısında yaptığı savunmada, 18 gün boyunca geceleri az uyuyarak sürekli Leyla’yı aradığını söyledi. Leyla’yı çok sevdiğini ve bu yüzden her zaman videosunu çektiğini ve olay günü videoyu çektikten sonra bahçeye bırakıp çay içmeye gittiğini belirtti.


Savunmanın devamında Musa Aydemir Leyla’nın annesi Şükran Aydemir’in kaynanası Zeynep Aydemir ile dargın olduğunu bayramda bu dargınlığa rağmen köye geldiğini söyledi. Ayrıca iddianamede yer alan miras kavgası ile ilgili olarak aralarında miras ile ilgili bir kavganın olmasını kabul etmedi.

Geciken adalet Emre’yi nasıl ölüme götürdü?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.