Canan Kaftancıoğlu hapse girecek mi? Karar ne anlama geliyor?

Canan Kaftancıoğlu için 5 ayrı suçtan toplam 9 yıl 8 ay hapis cezası kararı verildi. Mahkeme cezayı ertelemedi, tutuklama kararı verilmedi, karar İstinaf Mahkemesi’ne gidiyor.

Canan Kaftancıoğlu hapse girecek mi? Karar ne anlama geliyor?

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, üçüncü kez hakim karşısına çıkarıldı. 5 ayrı suçtan toplam 9 yıl 8 ay 20 gün hapis cezası alan Kaftancıoğlu cezaya ilişkin, “Mafya yöntemleriyle siyaseti yönlendirmeye çalışanlarla mücadelemiz yeni başlıyor” açıklaması yaptı.

Sosyal medya paylaşımları nedeniyle yargılanan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, 5 ayrı suçtan toplam 9 yıl 8 ay 20 gün hapis cezası aldı. Kaftancıoğlu, ‘terör örgütü propagandası’ yapmak suçundan 1 yıl 6 ay, ‘kamu görevlisine’ hakaret suçundan 1 yıl 6 ay, ‘Cumhurbaşkanı’na hakaretten 1 yıl 16 ay, TCK 301. maddeden 1 yıl 8 ay, TCK 216. maddeden 2 yıl 8 ay hapis cezası aldı.


Kaftancıoğlu’nun 2012-2017 tarihleri arasında sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımları nedeniyle hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret”, “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret”, “Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılama”, “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek” , “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla 4 yıl 10 aydan 17 yıla kadar hapis cezası isteniyordu.

İkinci duruşma sonrası Kaftancıoğlu yaptığı basın açıklamasında, savcının esas hakkında hızla mütalaa verdiğini ve mütalaanın bir ‘flash bellek’te hazır olarak geldiğini söylemişti.

Kaftancıoğlu’ndan ilk açıklama: Kararlar duruşma salonlarında değil, Saray odalarında alınıyor

canan Kaftancıoğlu ilk açıklama: Kararlar duruşma salonlarında değil, Saray odalarında alınıyor

Kaftancıoğlu aldığı ceza sonrası açıklama yaptı. İlk açıklaması şu şekilde:

“Kararlar duruşma salonlarında değil, Saray odalarında alınıyor. Mafya yöntemleriyle siyaseti yönlendirmeye çalışanlarla mücadelemiz yeni başlıyor.”

Canan Kaftancıoğlu: Sizlerden daha özgür ve güçlüyüm!

Canan Kaftancıoğlu, savunmasında cumhurbaşkanına hakaret etmediğini ve etmeyeceğini söyledi. Kaftancıoğlu savunmasına şu şekilde devam etti:

“Kim ne derse desin Mustafa Kemal Atatürk’ün oturduğu koltuğa saygısızlık etmek kimsenin hakkı ve haddi değildir. Hiçbir kamu görevlisine alelen hakaret etmedim. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmedim. Atatürk cumhuriyetinin il başkanı olarak devleti alenen ya da perdeli olarak aşağılamam düşünülemez. Terör örgütü propagandası yapmadım yapmam. TV programında terör örgütü propagandası yaptıysam incelenir ama yok.

Hakikati ortaya çıkarmak için benden çok sizin sorumluluğunuz var. insanlarımızın hukuka güvenmediği bir süreç sadece benim değil 82 milyonun süreci.

Söylediklerimi teşvik ve tahrik olarak algılamak insanları kine sürüklemektir. Cumhurbaşkanına hakaret; kimi zaman bağlarından koparılarak, kimi zaman da söylediklerimin suç olarak algılanması iddia makamı tarafından ifade edilerek gerçeklerden uzaklaşılmıştır. 27 yıl bile cezalandırılacak olsam hakikati söylerim. Sizler de hakikati arayın, ona yaklaştığınızda özgürleştiğinizi hissedeceksiniz. Bu hakikat hepimizi özgürleştirecek. Emin olduğun en temel gerçek özgürlüğü ve yaşamayı bağımsız olarak savunmaktır.”

Kaftancıoğlu’nun savunmasının ardından avukatı soruşturmanın genişletilmesi taleplerini yineledi. Avukat, davaya konu olan tweetlerin paylaşıldığı dönemin koşulları ve bağlamlarını araştırılması taleplerini iletti.

Kaftancıoğlu’nun avukatı Ergün Özer, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10’uncu ve Anayasa’nın 25’inci maddelerine istinaden Kaftancıoğlu’nun sosyal medya paylaşımlarının ifade özgürlüğüne girdiğini belirterek, Kaftancıoğlu hakkındaki raporun tamamen hukuka aykırı delillerle hazırlandığını söyledi. Ergün Özer, “Yargıtay kararlarına istinaden, müvekkilimizin terör örgütü propagandası yapmadığı ortadadır” dedi.

Canan Kaftancıoğlu hapse girecek mi?

Canan Kaftancıoğlu, 5 ayrı suçtan toplam 9 yıl 8 ay 20 gün hapis cezası aldı. Mahkeme, cezada ise ertelemeye gitmedi ve hükmün açıklanması geri bırakmadı. Buna gerekçe olarak Kaftancıoğlu’nun duruşmadaki tutum ve davranışları ile pişmanlık duymamasını gerekçe gösterildi.

Duruşma öncesi okuduğu Nazım Hikmet’in şiiri de dava dosyasına eklendi

Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada mahkeme heyeti Kaftancıoğlu’nun sosyal medya hesabından paylaştığı, önceki duruşma öncesi adliye önünde yaptığı açıklamada okuduğu şiirini de dosyaya ekledi. Kaftancıoğlu’nun okuduğu şiir, Nâzım Hikmet’in Peyami Safa’ya hicviydi. Hiciv şöyleydi:


Sen bu kavgada
bir nokta bile değil,
bir küçük, eğri virgül,
bir zavallı vesilesin!..
Ben kızabilir miyim sana?
Sen de bilirsin ki, benim adetim değildir
bir posta tatarına
bir emir kuluna sövmek,
efendisine kızıp
uşağını dövmek!

Ekrem İmamoğlu: Yol arkadaşımızın her zaman yanındayız

Ekrem İmamoğlu: Yol arkadaşımızın her zaman yanındayız

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Canan Kaftancıoğlu’na, duruşma öncesinde destek verdi. Duruşmanın görüleceği salon önünde bir araya gelen ikili, birbirlerine sarılırken, Kaftancıoğlu, desteği için İmamoğlu’na teşekkür etti.

Twitter hesabından açıklama yapan İmamoğlu, “CHP İl Başkanımız Canan Kaftancıoğlu’nun duruşmasına katıldık. Umuyorum vicdanları rahatlatacak bir karar çıkacaktır. Ülkemin normalleşmeye ihtiyacı var, gerçek sorunlarla uğraşmalıyız artık. Biz yol arkadaşımızın her zaman yanındayız” ifadelerini kullandı.

Adliyede Canan Kaftancıoğlu için büyük destek

Adliyede Canan Kaftancıoğlu için büyük destek

Dava öncesi binlerce kişi Kaftancıoğlu’na “Asla yalnız yürümeyeceksin” demek için Çağlayan Adliyesi önüne akın etti.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da Çağlayan Adliyesi’ne gelerek Kaftancıoğlu’na destek oldu.

Duruşma öncesi basın açıklamasında konuşan CHP Hukuk Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, “Bu dava yalnızca Canan Kaftancıoğlu’nun değil bu dava hepimizin davası” dedi. Muharrem Erkek şunları söyledi:

“Bu davada Canan Kaftancıoğlu yargılanmıyor yalnızca, bu davada düşünce ve ifade özgürlüğü yargılanıyor. Bu davada demokrasi yargılanıyor. Bu davada İstanbul’un iradesi yargılanıyor. Bu dava yalnızca Canan Kaftancıoğlu’nun değil bu dava hepimizin davası. Biz her zaman onun yanında olacağız.

Değerli adalet savunucuları, bugün ülkemizde bir siyasi parti genel başkanı huzurunda hâkim savcı kuraları çekiliyor. Bir yargının yürütmenin tahakkümü altında nasıl zor günler geçirdiğini biliyoruz. Biz bugün yargının bağımsız ve tarafsız olmadığını biliyoruz. Biz bugün yargılamayı yapan 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nin de bağımsız ve tarafsız olmadığını biliyoruz. Ama şunu asla unutmayacağız; adaletsizlikleri çeken değil, adaletsizlikleri işleyen sefildir, zavallıdır, pejmürdedir.

Bugün, Cumhuriyet gazetesinin çalışanları yazarları, çizerleri cezaevindeyse; bugün Sözcü gazetesinin çalışanları, yazarları, Emin Çölaşan, Necati Doğru yargılanıyorsa, siyaset yapan insanlar gazeteciler akademisyenler yargılanıyorsa hukuk devleti adalet bitmiş demektir. Ama faturayı milletimiz ödüyor. Ekonomik kriz derinleşiyor. İşsizlik yoksulluk büyüyor. Çükü adaletin olmadığı yerde hiçbir şey olmaz kalkınma da olmaz. Aş iş ekmek de olmaz. Bu adaletsizlikleri işleyenler, bu kumpas davalarını, siyasi davaları yürütenler asıl faturayı milletimize ödetiyor. Biz demokrasi için hak hukuk adalet için her türlü bedeli ödemeye hazırız.

Bugün Türkiye yönetilmiyor, savruluyor. Ama milletimiz haklıyı haksızı ayırıyor. 31 Martt’a olduğu gibi 23 Haziran’da olduğu gibi. Milletin vicdanında adalet tecelli ediyor edecek de. Biz demokrasiye adalete inanan milyonlarla birlikte Canan Kaftancıoğlu’nu asla yalnız bırakmayacağız.

Biz ülkemizdeki tüm adaletsizlikleri ortadan kaldıracağız. Bizim mücadelemiz demokrasi mücadelesi hak hukuk adalet mücadelesidir.”

çağlayan

Sanatçılardan destek mesajları

Kaftancıoğlu’na 153 sanatçıdan da destek açıklaması geldi. Arif Sağ, Ataol Behramoğlu, Barış Atay, Bedri Baykam, Bülent Emrah Parlak, Cahit Berkay, Edip Akbayram, Erdal Erzincan, Fazıl Say, Ferhan Şensoy, Genco Erkal, Leman Sam, Müjdat Gezen, Rutkay Aziz, Zülfü Livaneli ve Murathan Mungan gibi kültür sanat dünyasının önemli isimleri Kaftancıoğlu’na destek açıklamasında bulundu.


Sanatçılar yayınladıkları bildiride “Bugüne kadar her koşulda barışı ve kardeşliği savunan Kaftancıoğlu’nun hukuksuz bir şekilde yargılanmasına itiraz ediyoruz. Canan Kaftancıoğlu 16 milyon insanın sesidir, bu sesin susturulmasına izin vermeyeceğiz.16 milyon İstanbulluyla birlikte seninleyiz Canan. Asla yalnız yürümeyeceksin” ifadelerini kullandı.

Ekrem İmamoğlu’ndan Süleyman Soylu’nun kayyum açıklamasına yanıt


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.