Ekrem İmamoğlu’ndan Süleyman Soylu’ya: Bu akıl tutulmasıdır!

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, ‘İstanbul’a kayyum mı atanacak?’ sorusuna pazar gününü işaret ederek, ‘Açıklayacağım’ diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya tepki gösterdi. “Pazar günü şu bu denecekmiş. Bunların tümü polemik” diyen İmamoğlu, “Ben pazar günü kimin ne diyeceğini umursamıyorum. Ben pazar günü İstanbullulara 5,5 milyon metrekarelik bir ormanı nasıl açacağıma yönelik çalışma yapacağım. Bakalım insanlar o polemiği mi benim gezdiğim ormanı mı merak edecek. Bu akıl tutulmasıdır” diye konuştu.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beşiktaş Yıldız Parkı’ndaki Malta Köşkü’nde yeni eğitim-öğretim dönemi ile ilgili basın toplantısı düzenledi. İmamoğlu, basın toplantısının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı.

Akıl tutulması

— Kayyım meselesini ortaya getirmek vesaire… Pazar günü şunu diyecekmiş, bunu diyecekmiş… Bunları tümü, bir polemik. Ben, Pazar günü kimin ne diyeceğini umursamıyorum. Ben, Pazar günü, İstanbullulara, 5,5 milyon metrekarelik bir ormanı, yeşil alanı nasıl açacağımın çalışmasını yapmak üzere çalışma ve gezi yapacağım o saatte. Onun için hiç umursamıyorum. Benim işim, İstanbulluya hizmet. Gezimi de paylaşacağım. Bakalım insanlar, o polemiği mi merak edecek, benim gezdiğim ormanı mı merak edecek?


Ben, insanların gerçeklerle ilgilendiğini biliyorum, görüyorum, hissediyorum. Bu akıl tutulmasıdır. Aslında, ‘Nerede yanlış yaptık’ demeleri lazım. Zaten bunu diyenler de var aslında iktidar partisinin içinde olup, ‘Evet, israf bizim için çok önemli bir sorundu. Ne yazık ki çok israf ettik’ diyenler de var. Böyle bir ülkede tasarruf, kamu yönetiminin vazgeçilmez birinci şartı olmalıdır. İsraf, haramdır arkadaşlar. Biz, israfı engelleme konusunda kararlı olacağız.

Sinek vızıltısı

— Kampanya döneminde 3 kelime söylemiştim: İsrafı engelleyeceğiz. Tasarruf, bizim ekonomi yönetimimizde karakterimiz olacak. Seferberlik, bu dönemin ruhu açısından, çalışma anlayışımız açısından karakterimizi temsil edecek. Bu kadar basit. Kimin ne söylediği, bizimle bir iktidar yarışına girmesi ya da koltuğa meraklı olması, polemik üretmesi hiç umurumda değil. Sinek vızıltısı.

1300 araç ihtiyaç fazlası

Yenikapı’da toplanacak ihtiyaç fazlası araç sayısının sorulması üzerine de İmamoğlu şu yanıtı verdi:

— Sayı, insanların merakı tabii ben anlıyorum. Benim baktığım pencere şu: Orada sayıdan önce, her şeyin ötesinde oradaki görüntü hepimizin canını sıkıyor. Benim de canımı sıkıyor. ‘Bu kadar olur mu olmaz mı’ söylentileri var tabii ki. Uzaktan tespitlerimiz vardı. Bin 300’e yakın aracın ki şu anda mevcutta orada bulunan araçların dışında, özellikle söylediğim gibi Haziran döneminde teslim edilmiş tutulan tutanaklar, belgeler elimizde var. Bin 300’e yakın aracın, bu kurumda fazladan araç olduğunu, farklı yerlerde, farklı noktalarda kişilere kurumlara tahsis edildiğini biliyoruz. Biz, bu detaya girmeyeceğiz şimdilik.

— Biz, toplamda bin 300 aracın ne yazık ki fazlalık olarak kullanıldığını tespit ettik. Bu araçlardan yaklaşık olarak 700’den biraz fazlası, orada sergilenmiş olacak. Toplamda bin 300’e yakın aracın iade edilmiş olacağını duyurmuş olalım. Bir de en üzüldüğüm taraf, 700 aracı israf olarak görmeyen bazı gazeteciler, bazı siyasiler var. Yani bu üzüntü verici. Ne olacaktı yani? 7 bin mi olacaktı mesela? Ne tatmin edecekti? Şu marka değil de bu marka mı olacaktı? Bizim fazlalık dediğimiz şey, israf.

ekrem imamoğlu süleyman soylu kayyum polemiği

Sadece kiralık araçlardan yapılan israf yıllık 50 milyon lira

— Oraya konulan fazlalık araçların, ‘Bu yanlışı mutlaka gidereceğiz’ diye verdiğimiz mesajlardan sonra, 6 Mayıs-23 Haziran arası iade edilmek zorunda kalınan araçlara bütüncül baktığınızda, bunların hepsi kayıtlı bizde, yaklaşık bin 300 araçtan bahsediyoruz. Yıllık 50 milyon TL’ye yakın bir tasarruftan bahsediyoruz. Bunu, 5 yıllık görev süresiyle çarptığınızda, 250 milyon TL’lik bir para yapıyor. Böyle bir israfı ortaya çıkarmamızı manipüle etmeye çalışan, polemik üretmeye çalışan akla ben şaşıyorum. Ne yapmak istediğini anlamaya çalışıyordum ama artık anlamaya çalışmayı epeydir de bıraktım.

Hizmetler aksasa şikayet yağardı

Yenikapı’daki araçlar hizmetten çekilerek sergilendiği ve bazı hizmetlerde eksiklikler olduğunu ilişkin yorumları da değerlendiren İmamoğlu;

— Bizim şikayet hattımız var. Bizim şikayet hattımız gibi bunu yazan insanlara da ‘şu hizmet aksadı eksildi’ diye ihbarlar yağardı. Bunları yazarlardı. Şimdi ben bunu dedim ya yarın yazarlar. 2 gündür yazmadılar ya yarın yazarlar ‘bak şu hizmet aksadı, bu hizmet aksadı’ diye. Yok öyle şey.

— Bunların tümü fazlalık araçlardır. Ve dediğim gibi zaten bir kısmı bir kısım yerlerde görevliyken biz göreve gelir gelmez garajlara gelmişlerdi bir kısmı. Orada duruyorlardı, başka yerlerde kullanılıyorlardı. İBB ve İstanbul lehine olmayan yerlerde kullanılıyorlardı. Kişisel ya da bazı kurumların lehine kullanılıyordu. Bütün bunlar tespitli. Biz şu an israfı engellemek için konuşuyoruz. Bu tarafına girmiyoruz.

— Birileri gibi ben polemiği meslek edinen birisi değilim. Oraya girmiyoruz. Yani hizmetler aksamamıştır öyle bir şey yok. Bu tamamıyla uydurmadır. Bunu kendine mevzu edinen siyasilere, belediye başkanlarına diyorum ki bizim yaptığımız işten siz de kendinize örnek alın. Biz de israfı nasıl engelleriz diye düşünün. Böyle düşünün böyle bakın bu olaya. Tümüyle bu araçlar fazlalık araçlardır. Burada bir kamu zararı gibi konuşulan bazı hususlar var. Bu araçlar zaten ilgili kiralayan firmaya teslim edilecek. Buraya toplanması bir kamu zararı değildir. Toplanmıştır. Buradan gelecek ilgili firma araçları teslim alıp kendi deposuna götürecek.

Aracımız yok, tabi ki yeni ihale açılacak

İmamoğlu, 2020 yılı için yeni araç ihalesine de çıkılacağını söyleyerek;


— Yeni araç ihalesi açılmaz mı tabi ki açılacak. Ama göreceksiniz toplam araç sayımızdan bu kadar aracın düşüldüğü şekli ile çıkılacak. Yani biz israfı engelledik gösterdik hadi o kadar öyle bir şey yok. Bu başka bir akıl. Biz o akıldan anlamayız. Biz burada gördüğünüz araç hatta bunun da üzerine çıkarak yani daha fazla aracı belki eksilterek ihtiyaç olunan aracı net tespit ederek bir ihale şartnamesi oluşturulacak. Yani tabi ki ihaleye çıkacağız bizim aracımız yok. Bizim araçlarımızın büyük kısmı kiralık ama ihtiyaca dönük araç kiralama ihalesine çıkacağız 2020 yılı için. Bu doğal bir süreç buradan politika üretilmez.

İSMEK’ler kapatılmıyor, onu kuran biziz!

— Birileri neden sıkıntı çekiyor? Ya da niye bu işi köpürtüyor? Yalan. Bunu daha iyi anlamak isteyenler İSMEK’in kime ihale edildiğini, nasıl bir sistemle yönetildiğini, aslında İSMEK’in kurum dışında bir düzenle, bir akılla nasıl zapturapt altına alındığını, topluma hizmetten ziyade orada başka akılla sürdürülen bir takım işler yapıldığını görürler. Maddi ve manevi, bunları sorgulayacağız. Ben, İSMEK’lere giren çıkan bir belediye başkanıyım. İSMEK’i kapatma falan, asla.

— İSMEK’i kuran akıl biziz. İSMEK, bu dönemin eseri değil. İSMEK’i daha da çok güçlendireceğiz. 9 Eylül itibariyle kayıtlarımız başlıyor. Biz daha güçlü, daha eğitici, daha İBB’nin mekanizması haline gelmiş, toplumla iç içe, kendini geliştiren ve yenileyen, hizmet üreten bir dönemi başlatacağız. Mecburen bir dönem belki bir miktar ihale ile başlanabilir. Ama biz açıkçası bunu daha kuruma ait bir hale getirmek istiyoruz. Çalışanların da mesela 12 aylık sözleşmesi olan bazı eğitimcilerin ne yazık ki 6-7 ay eğitim verdiğini biliyoruz. Yani verimlilik de çok düşük. Biz tam tersine dedim ya İSMEK’i daha da aktif hale getireceğiz. Biz tüm yıla yaygın eğitimleri başlatacağız.

İhale sürecinde devrim

İmamoğlu, 6 ayın sonunda topluma ne kadar tasarruf yaptıklarını, hangi işleri öncelediklerini, hangi işlere başladıklarını açıklayacaklarını da belirtti. İhale sürecinde bir devrime hazırlandıklarını ifade eden Ekrem İmamoğlu; “İhale süreci toplumu açık şeffaf açık ihale dönemine dönecek. Bir iki firmanın katıldığı ihalelerden değil marifetiyle en ucuza en kaliteli işleri yapan firmalara ihale sürecini başlatacağız” dedi.

Nasıl acımasız olduklarını biliyorum

İşten çıkarmalarla ilgili eleştirilerin hatırlatılması üzerine;

— İnsanların umudunu kıran değil insanların umudunu yükselten iş alım süreçleri. Tabii ki siyasiler bunu bir malzeme olarak kullanacak ve o siyasilerin bir çoğu tanıyorum milletvekili yapmış ya da hala milletvekili yapan ya da bakanlık yapmış insanların geçmişlerini de biliyorum. Nasıl acımasız olduklarını ben çok iyi biliyorum.

— İsim söylemeyeceğim ben on yıldır bu alanı biliyorum. Kimin nasıl vicdansız davrandığını çok iyi biliyorum nasıl tek bir yöne hizmet ettiklerini de çok iyi biliyorum. Bana sakın aklı ve vicdani öğretmeye kalkmasınlar ben ne diyorum ‘eş dost damat akraba kız gelin’ o iş yok artık. Oraya gelip destek verenlerin yakınları nerede çalışıyor gelip baksınlar. Çok zorlanmazlar soyadlarını girsinler görürler. O bakımdan kimse bana adaleti vicdanen öğretmeye kalkmasın hele hele oraya gelenler.

Rahatsız etti ama dokunmadı

Makamında görüştüğü işten çıkarılan personelin oturma şekli ile ilgili eleştirilerle ilgili ise;

— Rahatsız etti ama hiç dokunmadı. Niye biliyor musunuz o gelen arkadaşlara bir laf bile etsem 50 bin tane yorum yapacaklarını biliyorum. Onun için umursamadım bu tabi o arkadaşlarımıza da ders olabilir düşünebilirler bir daha geldiklerinde kendilerine çeki düzen verebilirler diye düşünüyorum.

— Ben bu işleri takan ya da sorgulayan bir insan değilim, eğitici olarak hiç kimseye fırça atan değil insanlara yol gösterici olmaya çalışan bir yapım var topluma fırça atarak parmak göstererek ha şöyle yaparsan böyle olur böyle yaparım diyerek yetkisini toplumu cezalandırmaya dönük insanların yolu benim yolum deği. Benim yolum gözlemek izlemek bakmak tartmak ölçmek Mümkünse yardımcı olmak mümkünse yol gösterici olmak onun için sanırım bu tartışmalardan sonra o arkadaşlarım zaten oturuşlarına kalkışlarına daha dikkat edeceklerdir.

Yurt dışından gelen tepkiler

Avrupa Parlamentosu Türkiye eski raportörünün Süleyman Soylu’nun kayyum açıklamasına yönelik “iki kere düşünsün” eleştirisini de İmamoğlu şöyle yorumladı:

— Yurt dışından gelen tepkiler, bizi iç işlerimiz ile ilgili süreçte çok ilgilendirmiyor. İlk etapta bizim vicdanımız, bizim aklımız, ülkenin vicdanı bu sorunları çözer, çözecektir de. Aynen 23 Haziran’da çözdüğü gibi. Biz, dünyaya örnek işler yapıyoruz. Demokrasinin gücünü ortaya koyarken, bu milletin vicdani derinliği bambaşkadır. Bu topraklar binlerce yıllık, sadece 300-500 yıllık değil, binlerce yıllık vicdanı taşımaktadır.


— Demokrasi adına da öncü işler yapıyoruz. Tüm bu sorgulamalar da aslında yenilenmenin, yeni demokrasi anlayışının olgunlaşması adına yapılan bir şeydir. Evet ,bu tepkiler olacak. Buna alışmak istemeyenler olacak ama biz alıştıracağız. Kimsenin endişesi olmasın. Evet arızalar olacak, sıkıntılar olacak ama hep birlikte gidereceğiz.

İmamoğlu’ndan Canan Kaftancıoğlu açıklaması


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.