Üsküdar Üniversitesi Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sosyal medyada Neslican Tay ile ilgili bir paylaşımda bulundu. Tarhan’ın mesajına tepki yağdı!
Bir süredir kanserle mücadele eden ve geçen günlerde yoğun bakıma kaldırılan Neslican Tay hayatını kaybetmişti. Neslican, kansere karşı verdiği mücadeleyle Türkiye’nin bir süredir sağlığını yakından takip ettiği bir isimdi. Acı haberin ardından Türkiye yasa boğuldu. Birçok tanınan isim de taziye mesajlarını paylaştı.
Nevzat Tarhan’dan tepki çeken paylaşım
Üsküdar Üniversitesi Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan ise, Neslican ile ilgili sosyal medya hesabından tepki çeken bir paylaşımda bulundu.
Tarhan, Neslican’ın seküler dünyanın rüzgarına kapıldığını, ancak ölümle yüzleşebilmesi gerektiğini savunurken, Neslican’ın dinlerin teselli gücünden faydalansaydı, kanseri düşman gibi görmeyeceğini ileri sürdü.
Nevzat Tarhan, Neslican Tay ile ilgili şu paylaşımı yaptı:
#neslicantay kızımız çok çile çekti ama ümidini kaybetmedi,
Ölümle yüzleşebilseydi #ölümbilinci ne sahip olsaydı, seküler dünyanın dünyasallaşma rüzgarına kapılmasaydı dinlerin #hayataanlamkatma ve #teselligücü nden faydalanabilseydi hastalığı düşman gibi görmezdi diye düşündüm. pic.twitter.com/9Va44vA6WS— Nevzat Tarhan (@drnevzattarhan) 21 Eylül 2019
Prof. Dr. Cem Say: “İmamdan bozma psikiyatrist”
Sosyal medya kullanıcıları ise, rektör Nevzat Tarhan’ın paylaşımının altına yüzlerce yorum yazarak, tepkilerini dile getirdi.
Radyo programcısı Zeki Kayahan Coşkun: Seküler dünyanın rüzgarına kapılmak he mi? Makam odanızdaki dev televizyon hangi dünyanın? Ya deri koltuklar? Pahalı halı döşeme? Kahve fincanlarınız niye ucuzundan değil? Masanızın üstündeki abartılı aydınlatma hangi dünyadan?Atla mı geliyorsunuz okula, lüks makam aracıyla mı?
Gazeteci Ünsal Ünlü: Hayatım boyunca duyduğum en saçma yorum! Dindar olunca kanser daha mı az etkiliyor? Misal “Dindarlar arasında kanserden ölüm azlığı” gibi bir istatistik var mı? Sizin başında olduğunuz üniversitenin öğrencileri adına da, o üniversiteye çocuğunu yollayan insanlar adına da üzüldüm.
Prof. Dr. Cem Say da, söz konusu paylaşıma, “Hastalık düşmandır, bilimin görevi onu yok etmektir, ama kime ne anlatıyorum” diye yazdı.
Sosyal medya kullanıcıları ise, Tarhan’ın paylaşımına; “Nasıl bir psikiyatristsiniz”, “İmamdan bozma pisikiyatrist”, “Öldürülmekten korktuğu için koruma ordularıyla gezen 70 yaşında politikacılara da var mı bu ulvi laflarından?”, “Nevzat sana ötenazi uygulayalım, ölüm bilincin var nasıl olsa”, “Ölüyü bari rahat bırak, nezaketsiz Nevzat”, “Bence bir psikiyatriye görünseniz iyi olur hocam, durumunuz iyi değil” şeklinde yorumlar yaptı.
Nevzat Tarhan’dan Neslican Tay paylaşımıyla ilgili açıklama:
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, tepkiler sonrası Twitter’dan bir dizi paylaşım yaptı:
Mindfulness bir bilinçli farkındalık tekniğidir, stresten kaçmak yerine yüzleşerek yönetmeyi öğretir. Deneyimden kaçmak yerine ders çıkarmayı, gözlemlemeyi ve #şimdiburada diyebilmeyi öğretir. Bilim acı ilaçtır.
Neslican Tay kızımızın acısı herkesi etkilemişti. Bu vesile ile “hastalığı düşman değil bir eğitmen gibi görme” bakışı sağlamak istemiştim. #Ölümbilinci herkese lazım, ancak önyargılara dokunmuşum.
İyi niyetli eleştirilere: 10 yıl önce rahmetli eşimi kanserin dördüncü nüksünde kaybetmiş ve o tarihten beri O’nu unutamamış biri olarak #empati yapamadığımı söyleyemezsiniz.
1- Ölüm bilinci geliştirerek mindfulness tekniği ile rahatlamayı başarmıştım bunu paylaşmalıydım.
2- Neslican Tay rabbine kavuştu, ruhu şad olsun. “Ölüm ve hastalık bizim düşmanımız değil, hayatımızın öğretmenleridir.” Yüksek bir güce inanmanın hayata anlam katma ve teselli etme gücünü yazmamı laiklikle ve bilimdışılık ile tanımlayanlara şunları söylerim.
3- İnsan psişik bir varlık ve ölüm son değildir, modern psikiyatrinin kurucularından Jung ne diyor? “İnanıyorum o halde varım.” İnanç blimsel bir alandır, sevdiklerimize dua edelim.
Defne Joy Foster’in ölümünün ardından
Dizi oyuncusu, sunucu ve eski DJ Defne Joy Foster, 2 Şubat 2011’de Ahmet Altan’ın oğlu Kerem Altan’ın Caddebostan’daki evinde ölü bulunmuştu. Astım hastası olduğu bilinen Defne Joy Foster’ın rahatsızlanmasının ardından Kerem Altan’ın “ambulans çağırmadığı” iddiası gündeme gelmiş ancak, daha sonra takipsizlik kararı verilmişti.
Yaşananların ardından Nevzat Tarhan, 7 Şubat 2011’de Haber 7’de kaleme aldığı yazısında, Foster’ın ölümünde “suçu” Tanzimat’a, Cumhuriyet’e ve Atatürk devrimlerine atmıştı:
“Türkiye’de sistem Halk Evleri’nin öncülüğünde bir yaşam öğretisi sundu. Evli ve 18 aylık çocuğu olan alkollü kadının başka bir erkeğin evinde kalmasını doğallaştıran anlayış sorgulanmayacak mı?
Modern yaşam tartışmaları Tanzimat’la birlikte bu toplumun hep gündeminde oldu.
Resmi ideoloji öğretisinde ‘Rol kalıp’ olarak, kadın çağdaşlık adına modern giyimli, tercihan çalışır, balolara katılır, kocasıyla dans eder, bir yudum içkisini içer, zaman zaman frikik de verir ama çocuklarının annesi sadık bir eş olarak kalır. Erkek çalışır çocuklarının eğitimine önem verir, zaman zaman sadakatsiz yapar, fakat bunu ‘Erkeğin elinin kiri’ olarak görür, içkisiz eğlenemez, eşinin sadakatsizliğine ise kesinlikle tahammül edemez.
Bu anlayış şaman kültür ve pagan kültürden kalan ‘Evlilik baba evinden koca evine geçiştir’ anlayışının modern versiyonudur. Cumhuriyetin kadına değer vermesi bunun için sadece şekilde kalmıştır.
Kadının söz hakkının sınırlı olduğu çifte standardın dikkat çektiği bir anlayış son yaşanan olayda da gözüktü.”