Cep telefonu kanser yapar mı? Sağlığa etkileri neler?

Cep telefonu kanser yapar mı? Akıllı telefonların sağlığa olumsuz etkileri neler? Bilimsel çalışmalar ne diyor? Telefondan en az etkiye maruz kalmak için nasıl kullanmak gerekiyor? Kanser Araştırma Ajansı, cep telefonları tarafından üretilen elektromanyetik dalgaları insanlar üzerinde olasılıkla karsinojen (kansere neden olan) olarak sınıflandırıyor.

cep telefonu kanser yapar mı sağlığa olumsuz etkileri bilimsel çalışmalar
Cep telefonu kanser yapar mı? Sağlığa etkileri neler?

Cep telefonu kanser yapar mı? Sağlığa etkileri neler?

Prof. Dr. Hakan Yaman

Dünya ölçeğinde yedi milyara yakın cep telefonu aboneliği bulunmaktadır. Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (International Agency for Research on Cancer-IARC) cep telefonları tarafından üretilen elektromanyetik dalgaları insanlar üzerinde olasılıkla karsinojen (kansere neden olan) olarak sınıflandırmaktadır. Ancak bu şüphelere rağmen cep telefonları gündelik iletişimimizin önemli, hatta vazgeçilmez bir parçası olmuştur. Dünyanın bazı bölgelerinde cep telefonları tek telefonla görüşme biçimi halini almıştır.


Hayatımızın merkezi haline gelmiş olan cep telefonlarının yaşamımıza ve sağlığımıza etkileri kaygı uyandırmaya başlamıştır. Cep telefonları baz istasyonları aracılığıyla iletişim ağına bağlanarak, elektromanyetik dalgalar yayar. Elektromanyetik dalgalar iyonize radyasyon gibi kimyasal bağları bozmamakta ya da insan bedeninde iyonizasyona neden olamamaktadır, ama yine de kullanırken dikkatli olunmalıdır.

Cihazı bedeninizden mümkün oldukça uzak tutun

Cep telefonları düşük güce sahip olan radyofrekans yayan araçlardır ve 450-2700 MHz frekansında ve 0.1 – 2 watt gücünde çalışırlar. Cep telefonu bedeninize ne kadar yakınsa o kadar çok güç yayar (elektromanyetik dalgalara maruz bırakır).

Bu nedenle cep telefonu ile görüşürken, cihazı bedeninizden mümkün olduğunca uzak tutmalısınız. Örneğin hoparlörle görüşmek ve telefonu kulağınızdan en az 30-40 cm uzakta tutmanız önerilmektedir. Telefon ile sözel görüşmek yerine mesajlaşmak ya da internet aracılığıyla görüşmek  daha az elektromanyetik dalgaya maruz bırakır.

Cep telefonunun “iyi çektiği” yerlerde kullanılması ve görüşmelerin mümkün olduğunca kısa tutulması yine maruziyetinizi azaltacaktır. Radyofrekansı azalttığı iddia edilen stikerler ya da cihazların etkinlikleri gösterilmemiştir. Sağlık kurumlarında ya da uçaklarda elektronik cihazlarla etkileştikleri için cep telefonlarının kullanılmamaları istenir. Ya da güvenlik nedeniyle bazı bölgelerde “jammer” olarak adlandırılan cihazlar ile cep telefonuna iletilen radyofrekans dalgaları engellenir.

Bilimsel çalışmalar ne diyor? Cep telefonu kanser yapar mı?

Bilimsel çalışmalar ne diyor? Cep telefonu kanser yapar mı?

Cep telefonlarının sağlığa olası zararları konusunda son 20 yıldır büyük ölçekli çalışmalar yapılmıştır. Bugüne kadar cep telefonlarının insan sağlığına net olumsuz etkileri gösterilememiştir.

Cep telefonuna bağlı kısa süreli etkiler arasında cilt ve dokularda ısınmalara neden olması sayılabilir. Beyinde ve yakın tutulan diğer organlarda ihmal edilecek düzeyde ısınmalara neden olmaktadır. Beyin dalgaları, bilişsel işlevler, uyku, kalp hızı ve kan basıncı üzerine olan etkileri araştırıldığında ise net bir olumsuz etki bulunamamıştır.


Cep telefonlarının insan sağlığı üzerine olan uzun vadeli etkileri konusunda yapılan araştırmalarda beyin tümörleri ile olabilecek olası ilişkileri konusunda bir etki bulunamamıştır. Yine de, bu araştırmalar öyle bir riskin kesin olarak olmadığını göstermez; çünkü kanserlerin gelişmeleri uzun süre alır ve cep telefonları 1990’lı yıllardan beri piyasada bulunmaktadır. Ancak hayvan deneylerinde uzun vadeli maruziyette kanserin geliştiği gösterilememiştir.

Tümörde artış

Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı’nın yürüttüğü ve 13 ülkenin katıldığı büyük bir geriye dönük çalışmada on yıllık cep telefonu ile glioma ya da meninjioma türü tümörlerde artış saptanmamıştır. Sadece cep telefonunun saat olarak kümülatif kullanımı süresi en yüksek olan %10’luk dilimdeki bireylerde glioma riski artmıştır.

Çalışmada metodolojik sorunlar olmasına rağmen Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı radyofrekans elektromanyetik alanları (radiofrequency electromagnetic fields) insanlara karşı olası karsinojenik bir risk olarak sınıflamışlardır (2B Grubu).

Cep telefonuna bağlı radyofrekans dalgalarının sağlığa yönelik tehdit oluşturabilmelerine ilişkin limit değerleri belirlenmiştir. Bu Özgül Absorpsiyon Hızı (Specific Absorption Rate – SAR; W/kg beden ağırlığı) isminde bir birimle ifade edilmektedir. Mesleki maruziyette tüm beden için 0.4 W/kg ve baş ve gövde için 20 W/kg sınırı belirlenirken, genel nüfus için sınırlar 0.08 W/kg ve 2 W/kg olarak belirlenmiştir.

Cep telefonlarını edinirken ve daha önemlisi çocuklarımıza verirken, potansiyel risklerin farkında olmamız gereklidir. Şimdiye kadar cep telefonlarının kanserlerle ilişkileri net olarak ortaya konulmamış olsa da Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı tarafından 2B Grubuna alınması dikkate alınmalıdır.

Telefonların SAR değerlerine göre tercih edilmeleri, ihtiyaca göre kullanılmaları, kullanırken tercihen hoparlör ya da kulaklık ile kullanılmaları, gece yatak odasının dışında tutulmaları, iyi çeken yerlerde görüşmelerin yapılması, zaruri değilse mesajlaşmanın öncelikle kullanılması, çocuk ve gençlere mümkün oldukça ileri yaşta verilmesi gibi tedbirlerin alınması cep telefonunun olası risklerinden korunmaya yardımcı olacaktır.


Kaynaklar:

  1. Electromagnetic fields and public health:çmobile phones. Erişim: who.int/news-room/fact-sheets/detail/electromagnetic-fields-and-public-health-mobile-phones . Erişim tarihi: 05.01.2020.
  2. ICNIRP GUIDELINES FOR LIMITING EXPOSURE TO TIME‐VARYING ELECTRIC AND MAGNETIC FIELDS (1 HZ – 100 kHZ). Erişim: https://www.icnirp.org › upload › ICNIRPLFgdl. Erişim tarihi: 05.01.2020.
  3. Vecchia P. Exposure of humans to electromagnetic fields. Standards and regulations. Ann Ist Super Sanita. 2007;43(3):260-7. Review. PubMed PMID: 17938457.

Akıllı telefonlar dopamin ve kortizol seviyesini yükseltiyor!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.