Ekrem İmamoğlu: Bazı insanlarda İstanbul’u kaybetmenin rahatsızlığı var

Ekrem İmamoğlu: Bazı insanlarda İstanbul’u kaybetmenin rahatsızlığı var. Kayak, zil takıp oynamak değil. Tatili 25 gün önceden planladık. Üç günümü çocuklarımla beraber geçirdim. Ben Elazığ’daki sorumluluklarımı yerine getirdim. Depremin haberini alır almaz, AFAD’a ilk gidenlerden biriyim. Ben gittiğimde Vali Bey oradaydı tek başına.

Ekrem İmamoğlu: Bazı insanlarda İstanbul'u kaybetmenin rahatsızlığı var

Ekrem İmamoğlu, eleştirilere neden olan Erzurum’daki tatilinin son gününde CHP İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Kendisini karşılayan partililerle tek tek tokalaşan Ekrem İmamoğlu, salonda bekleyenlerle sohbet etti. Açıklamalarda bulunan İmamoğlu, üç gün boyunca çocukları ve eşiyle birlikte olduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Bazı insanlarda İstanbul’u kaybetmenin rahatsızlığı var”

– Her zamanki dobralığımız, titiz ve temiz ruhumla anlatacağım. Yetmezse basın mensupları soru sorarlar. Son 400 günde aileme, bu tatil dahil sekiz gün ayırabildim. Ekrem İmamoğlu bir gün de tatil yapsa konuşacaklar, iki gün de. Canı yananlar var. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni kaybetmenin bazı insanlara verdiği rahatsızlık var.


“Çocuklarımı siyasi manzarama sokmam”

– Vatanım, bayrağım, inancım ve ailem… Ailem, benim kutsalım. Aileme başka bir değer veririm. Ailemle bir olamamanın üzüntüsünü yaşarım. Çocuklarımı siyasi manzarama sokmam. Benim çocuklarıma vakit ayırmam lazım. Hayat gelip, geçiyor. Sekiz yaşındaki kızımın çocukluğunu ıskalayamam. Ergenlik çağını yaşayan oğlumun bu çağlarını ıskalayamam. O çocuğun ruhunda bu eksikliği yaşatan baba olmak istemem. Bir arada olmak, 2-3 gün buluşmak baba olarak sorumluluğum.

“AFAD’a ilk gidenlerden biriyim”

– Deprem konusuna gelince ‘Deprem oldu, geçerken depreme uğradı’ gibi komik, anlaşılmaz, üzücü ifadeler oldu. Ben yas tutmanın ne demek olduğunu çok iyi bilen insanım. Herkes kendini bilsin. Depremin haberini alır almaz, AFAD’a ilk gidenlerden biriyim. Ben gittiğimde Vali Bey ordaydı tek başına. Ne yapmamız gerekir noktasında, 4-5 saatini AFAD’da geçiren belediye başkanıyım.

“Tatili 25 gün önceden planladık”

– 200’ün üzerinde personel, 27 aracı hemen yola çıkardık. Ben de ertesi sabah Elazığ’a geldim. O gün eşim ve çocuklarımla 25 gün önce planladığımız Erzurum tatiline başlayacaktık. Eşim de benimle beraber geldi. O günü Elazığ’da geçirdik. Ekiplerimiz nerede, nasıl çalışıyorlar, onu inceledik. İnsanların acısını hissetmeye çalıştık. Saat 23.00’e kadar sahadaydık.


Gülistan’ın ailesini ziyaret ettik

– Gece Elazığ’da kaldım. Ertesi sabah ayrılıp, Pertek’e ve Tunceli’ye gittim. Orada bir süredir kayıp olan Gülistan kızımızın ailesini ziyaret ettim, acılarını paylaştım. Tunceli Belediye Başkanı’nı ziyaret ettim. Pülümür’e gittim, akşamında da Erzurum’a vardım. 26 Ocak gecesi Erzurum’a geldim. 27, 28, 29 Ocak’ı Palandöken’de geçirdim. Yürümek gibi koşmak gibi kayağın da spor olduğunu biliyorum. Kayak, zil takıp, oynamak değil. Üç gün boyunca eşim ve çocuklarımla spor yaptım, sohbet ettim, dertleştik, paylaştık. Üç günümü çocuklarımla beraber geçirdim. Ben Elazığ’daki sorumluluklarımı yerine getirdim.

Sayın Cumhurbaşkanı’ndan randevu istedim

Bugün akşam saatlerinde görevinin başında olacağını belirten İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’un önemli sorunlarını konuşmak için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan randevu istediğini söyledi.

“Yüz binlerce İstanbullunun hayatı tehlikede!”

– Seçildiğimin ikinci haftasından itibaren bunu istiyorum. Başkaları kanal konuşmak istiyor, ben depremi konuşmak istiyorum. İstanbul’da 100 binlerce insanımızın canı tehdit altındadır. Sayın Cumhurbaşkanı, masanın etrafına, sağdan, soldan laf yetiştiren parti sözcülerini değil bizi çağıracak.


– Sayın Cumhurbaşkanı’na milyonlarca Türkiye insanı oy verdi, bana da milyonlarca İstanbullu oy verdi. Deprem işini beş yılda çözeriz. Bütün kaynakları seferber edersek ülkem adına ben hazırım. Samimiyetle siyasi beklentisi olmadan depremi bir milli mesele haline getirip, seferberlik ilan ederek, çözüme hazırız.

Ekrem İmamoğlu ‘kayak tatili’ eleştirilerine yanıt verdi


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.