Botulizm nedir? Doğru yapılmayan konserve öldürebilir!

Uygun koşullarda yapılmayan ve saklanmayan konserveler ölümcül olabiliyor. Botulizm nedir? Belirtileri neler? Uzmanlar uyarıyor: Küçük bir lokma bile öldürebilir!

Botulizm nedir? Konservelerdeki gizli tehlikeye dikkat!

Botulizm nedir? Konservelerdeki gizli tehlikeye dikkat!

Beykoz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Y. Birol Saygı, “Uygun şekilde yapılmazsa konserve gıdalar botulizme neden olabilir. Çift görme, bulanık görme, sarkık göz kapakları, konuşma bozukluğu, yutma güçlüğü, kalın bir dil, felç, kuru ağız ve kas güçsüzlüğü gibi belirtileri olan botulizm, genellikle toksini taşıyan bir yiyeceği yedikten 12 ila 36 saat sonra ortaya çıkıyor. Bu belirtileri fark ettiğinizde derhal doktorunuza başvurun veya acil servise gidin” diyor.


Son zamanlarda konserveden zehirlenenlere ilişkin haberler basında sıkça yer bulmaya başladı. En son Elazığ’da misafirliğe gittikleri evde yedikleri semizotu konservesinden altı kişi zehirlenmişti. Konservelerden kaynaklanan zehirlenmeler ölümle bile sonuçlanabiliyor.

Küçük bir lokma bile ölümcül olabilir!

Beykoz Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Y. Birol Saygı, uygun koşullarda yapılmayan konservelerin ölüme bile neden olabildiğini söylüyor.

Botulizm, Clostridiumbotuwlinum adı verilen mikroorganizma tarafından üretilen bir toksinin neden olduğu nadir fakat potansiyel olarak ölümcül bir hastalıktır. Mikrop, toprakta bulunur.  Yiyeceklerin uygun şekilde konserve edilmemesi durumunda belirli koşullarda hayatta kalabilir, büyüyebilir ve toksin üretebilir. Toksin sinirleri etkileyebilir; kişiyi felç edebilir ve hatta ölüme neden olabilir. Botulinum toksinini göremez, koklayamaz veya tadamazsınız ancak bu toksini içeren küçük bir lokma bile ölümcül olabilir.

Düşük asit ve az şekere dikkat!

Botulinum toksini yapan bakteriler birçok yerde doğal olarak bulunuyor. Bu bakteriler kendilerini korumak için sporlar yapıyorlar. Sporlar genellikle yenildiğinde insanların hastalanmasına neden olmuyor ancak belirli koşullar altında, bu sporlar büyüyebiliyor ve bilinen en ölümcül toksinlerden birini yapabiliyor.

Sporların büyüyebileceği ve toksin yapabileceği koşullar; düşük oksijen veya oksijensiz (anaerobik) ortam, düşük asit, az şeker ve tuz, belirli bir sıcaklık aralığı ve belli bir miktarda su…

Hangi gıdalar riskli?

Prof. Dr. Birol Saygı, botulizm toksinin sadece bir çay kaşığının yüz binlerce insanı öldürmek için yeterli olduğunu söylüyor. Ancak bu korkunç bakteri tanınır ve ona göre hareket edilirse, evde konserve gıda yaparken endişelenmeye gerek kalmaz. Düşük asitli gıdaların botulinum bakterinin büyümesini önleyecek kadar asidik olmadığına dikkat çeken Saygı, şöyle konuşuyor:

Düşük asitli gıdalar 4.6’dan yüksek bir pH seviyesine sahiptir. Bu gruba sebzeler, çorbalar, yemekler, tüm etler, balık ve deniz ürünleri girmekte. Yüksek asitli gıdalar ise  4.6’dan düşük bir pH seviyesine sahip. Bu gruba meyveler giriyor. Bu tür gıdalar; botulinum bakterilerinin büyümesini önlüyor. Ayrıca, çok fazla konserve yapılan domates ise pH değeri 4-4.3 düzeyinde olup tehlike sınırına yakın bir sebze… Bu nedenle domatesler konserve edilecekse ilave asit gerektirir. Domateslerin güvenli konserve edilmesi için limon suyu ilave edilmesi gerekir. Asit içeriğini yükseltmek için sirke de kullanılabilir.

Kaynatma ve sıcaklık önemli

Sağlıklı konserve yapmak için yüksek asitli gıdaların pastörize, düşük asitli gıdaların ise mutlaka sterilize edilmesi gerekiyor. Peki mutfakta bu işlemleri nasıl yapabiliriz? Prof. Dr. Birol Saygı bu soruyu şöyle yanıtlıyor:

Pastörizasyon işlemi 1000C’nin altında, sterilizasyon işlemi 1000C’nin üstünde yapılan ısıl işlemdir. Mutfağımızda açıkta kaynatma işleminde sıcaklık, hiçbir zaman 1000C üzerine çıkamaz. Bu nedenle açıkta kaynatma ile gıdaları sterilize edemeyiz. Bu işlem için basınçlı kaplar gerekmektedir.

Düdüklü tencerede bir basınçlı kaptır. Ancak, sıcaklık maksimum 103-1050C sıcaklıklarına çıkar. Sterilizasyon güvencesi için sterilizasyon işleminin 115-1200C arasında kavanozların büyüklüğüne göre uygun sürelerde basınçlı kaplarda yapılması gerekmektedir. Düdüklü tencerelerde bu mümkün değildir. Yiyeceklerin türü ve kavanozun büyüklüğüne göre yeterli işlem sürelerinin uygulanması çok önemlidir.

“Yanlış konserve” yapmayın!

Düşük asitli gıdaları basınçlı kaplar yerine kaynar suda tutmak “yanlış konserve” işlemi olarak biliniyor. Botulizm sporlarını öldürecek olan 1160C’ye kaynar tencerede ulaşmak mümkün değil. Kaynama işleminin botulizm bakterilerini ve toksinleri yok etse de daha fazla bakteriye dönüşebilen sporları yok edemediğini söyleyen Prof. Dr. Birol Saygı şöyle konuştu;

Clostridiumbotulinum sporları, havası olmayan, 210C ile 430C arasındaki bir sıcaklıkta, yüzde 35’ten fazla nem içeren bir ortamda büyür. Bu tam olarak mutfak dolabında saklanan bir konserve kavanozun sıcaklığıdır. Ancak ev konservecileri için iyi haber; botulizmin yüksek asitli gıdalarda yaşayamamasıdır.


Bu da, turşular, reçel ve meyveleri kaynar su banyosunda (normal bir tencereyle yapabileceğiniz) güvenle işleyebileceğiniz mutlu gerçeğe dönüşür. Donmuş sıcaklıklar ve yüzde 35’in altındaki nem seviyeleri, botulizmi inaktif hale getirir. Bu yüzden dondurulmuş ve susuz gıdalarla ilgili bir endişeye gerek yok”.

Botulizmin belirtileri neler?

Gıda kaynaklı botulizm belirtileri genellikle toksini taşıyan bir yiyecek yedikten 12 ila 36 saat sonra ortaya çıkıyor. Bazen işaretler 6 saat kadar kısa veya 10 gün kadar geç bir sürede de görülebiliyor.

Semptomlar ne kadar çabuk ortaya çıkarsa, vaka o kadar şiddetli oluyor.  Botulizm’in belirtileri; çift görme, bulanık görme, sarkık göz kapakları, konuşma bozukluğu, yutma güçlüğü, kalın bir dil, felç, kuru ağız ve kas güçsüzlüğü…

Prof. Saygı, bu belirtiler nedeniyle kaynaklanan rahatsızlığın yoğun bir tıbbi bakım gerektirdiğini belirtiyor. Saygı, ” Botulizm zehirlenmesi tıbbi bir acil durum gerektirir. Siz veya tanıdığınız biri gıda kaynaklı botulizm belirtileri gösteriyorsa, derhal doktorunuza başvurun veya acil servise gidin” uyarısında bulunuyor.

Evde konserve yaparken nelere dikkat etmeli?

Botulizm tehlikesinden uzak kalmak için evde konserve yaparken çok dikkatli olmak gerekiyor. Beykoz Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Y. Birol Saygı’ya göre evde konserve yaparken dikkat edilmesi gereken noktalar şunlar:

Doğru ekipmanı kullanın: Basınçlı konserve, düşük asitli yiyecekleri konserve yapmak için önerilen tek yöntemdir. Düşük asit içeriği olan gıdalar evde konserve ile ilgili botulizm vakalarının en yaygın kaynaklarıdır. Düşük asitli gıdalar hemen hemen her sebzeyi, bazı meyveleri, sütü, tüm etleri, balıkları ve deniz ürünlerini içerir. Düşük asitli yiyecekler için kaynar su konserveleri kullanmayın; çünkü botulizme karşı koruma sağlamazlar.

Şüphe duyduğunuzda atın: Yaptığınız konservelerin güvenli olup olmadığını belirlemek için asla yiyecekleri tatmayın. Herhangi bir şüpheniz varsa, yiyecekleri yemeyin, atın. Evde yapılmış hazır konservelerde toksin veya diğer zararlı mikroplar olabilir.

Tehlike belirtileri neler? Konservelerin kapakları sızdırıyorsa veya şişmişse; ambalajlar hasarlı, çatlamış veya anormal görünüyorsa, ambalaj açıldığında sıvı- köpük püskürtürse ya da ambalajdaki gıda küflü veya kötü kokuyorsa tehlike var demektir. Bu tür gıdaları hemen çöpe atın.

Çamaşır suyu ile silin: Şüphe duyduğunuz konserve açıldığında mutfakta dökülürse, döküntüyü her 2 bardak su için 1/4 fincan çamaşır suyu kullanarak silin.

Yemeden önce pişirin:  Ev yapımı konserve gıdaları, direkt olarak tüketmekten ziyade yemeden önce 20 dakika boyunca pişirilmesi güvenlik açısından çok önemli. Güvenliğiniz için bu ekstra güvenlik adımını mutlaka uygulayın.

Yeni kapak kullanın:  Cam kavanozlar için sıfır kapak kullanmak çok önemli. Eski kapaklar kesinlikle kullanılmamalı. Konserve kavanozlarını ve halkalarını yıldan yıla tekrar kullanabilirsiniz ancak konserve işleminiz için her zaman yeni kapaklar satın almanız zorunludur.

Kaynar sudan geçirin:  Kavanozlar doldurulmadan önce mutlaka kapaklarla birlikte kaynar sudan geçirilmeli. Kavanozları sterilize etmenin en iyi yolu, onları en az 10 dakika kaynar suya koymaktır. Konserve işlemi sırasında ılık bir fırına yerleştirmek kavanozların sıcak kalmasına yardımcı olur ve steril durumlarından ödün vermez.


Temizlik, temizlik, temizlik: Konserve gıdaların hazırlanmasında en önemli kural temizliktir. Konserve işlemi sırasında mutfağınızı ve çalışma alanınızı steril hale getirmek çok önemli. Bölgenizi temiz tutmak ve çapraz kontaminasyon olmadığından emin olmak için maşalarınızı ve diğer konserve aletlerinizi sadece birkaç saniye kaynar suya batırın.

Konserve ve turşuda gizli tehlike: Ölümcül Clostridium botulinum bakterisi!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.