Hoşgörülü kişiler, psikolojik yönden daha sağlıklı ve mutlu

Hoşgörülü kişilerin psikolojik yönden daha sağlıklı insanlar olduğunu ifade eden uzmanlar, hoşgörünün ilişkiler üzerindeki olumlu etkilerine dikkat çekiyor.

Hoşgörülü kişiler, psikolojik yönden daha sağlıklı ve mutlu

Hoşgörünün bireylerin daha mutlu ve huzurlu olmasını sağladığını vurgulayan uzmanlar, hoşgörülü kişilerin daha sakin, kolay sinirlenmeyen ve kendilerine güveni olan insanlar olduğunu kaydediyor.

Hoşgörünün azalmasındaki en önemli nedenlerden biri çıkar çatışması. Eğitimsiz ve geri kalmış toplumlarda, çıkar çatışmasının etkinlik kazanması, hoşgörüyü yok ederek; öfke, kin, düşmanlık ve nefret ortamı doğuruyor. Ayrışmaları ve kutuplaşmayı derinleştiriyor. Toplumsal düzen ve huzuru ortadan kaldırıyor!


NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, toplumsal sağlamlık açısından bireyler arasındaki ilişki ve hoşgörünün önemine işaret etti.

Farklılıklar sosyal yaşamın zenginliğidir

Toplum denildiğinde bir arada ve belirli kurallar içerisinde yaşayan, farklı özelliklere sahip insanların oluşturduğu sosyal yapının anlaşıldığını ifade eden İhsan Öztekin, “Bireylerin farklı ırk, inanç, kültüre ait olmalarına, farklı düşüncelere, görüşlere sahip olmalarına olumsuz anlam yüklememek aksine sosyal yaşamın, insan ilişkilerinin zenginliği olarak görmek gerekir. Bu nedenle farklılıklara hoşgörü ile yaklaşılmalıdır. Farklılıkların çatışmaya dönüşmesini, toplumsal kutuplaşmaların önüne geçilmesini ancak hoşgörü engelleyebilir” dedi.

Hoşgörünün temeli ailede atılıyor

Hoşgörünün temeli ailede atılır. Aile, sevginin, saygının ve hoşgörünün yaşandığı ilk toplumsal ortamdır. Çocuk hoşgörüyü, anne ve babası ile olan ilişkisinde öğrenir.

Her zamankinden daha fazla ihtiyacımız olan bu dönemde hoşgörü en küçük sosyal grup olan aileden başlayıp tüm toplum bireyleri ve sonrasında da uluslararası ilişkilerde kısaca dünyadaki her türlü insan ilişkilerinde etkili olmalıdır.


Gerek bireysel ilişkilerde gerekse toplumsal ilişkilerde hoşgörülü olunmasında toplumun tanıdığı ve örnek aldığı kişilerin etkisi ve yönlendirmesi çok büyüktür.

Siyasetçiler, kendi alanlarında öne çıkmış ve toplumca kabullenilmiş insanlar, sanatçılar, sporcular hoşgörünün oluşmasında çok etkilidirler. Farklı görüşlerdeki siyasi parti liderlerinin birbirine göstereceği hoşgörü tüm topluma örnek olur ve yayılır.

Çıkar çatışmaları hoşgörüyü azaltıyor

Hoşgörünün azalmasındaki en önemli nedenlerden biri çıkar çatışması. Eğitimsiz ve geri kalmış toplumlarda, çıkar çatışmasının etkinlik kazanması, hoşgörüyü yok ederek öfke, kin, düşmanlık ve nefret ortamı doğurur. Ayrışmaları ve kutuplaşmayı derinleştirir. Toplumsal düzen ve huzuru ortadan kaldırır.

Hoşgörülü kişilerin empati özelliği gelişmiştir

Hoşgörülü kişikarşısındaki insanların hata yapabileceğini kabul eder. Kendinin her zaman haklı olamayacağını bilir. Hoşgörü, insanlara ve topluma bilerek zarar veren kişileri, olayları, sorunları yok saymak, boş vermek, aldırmamak değildir. Hoşgörü yapılan her şeyi kabullenmek, her şeye evet demek, sessiz kalmak da değildir. Burada kişi duygularını bastırmadan, ölçülü ve dengeli bir tutum sergileyebilmelidir.

Hoşgörünün olmadığı yerde önyargılar var

Hoşgörünün, empatinin olduğu yerde önyargıları yok etmek çok daha kolaydır. Önyargının yok olması da yanlış anlamaları ortadan kaldırarak sağlıklı bir iletişimin yolunu açar, bir birlerini doğru anlamalarını sağlar. Karşılıklı saygı, sevgi ve anlayış ortamı oluşur.

Hoşgörülü insanlar daha mutlu ve huzurlu


İlişkilerinde hoşgörülü davranmaları daha mutlu ve huzurlu olmalarını sağlar. Daha sakindir, kolay sinirlenmez. Yaşamın bütün alanlarında başarıya daha kolay ulaşırlar. Kendilerine güveni olan insanlardır. Farklı düşünen insanları düşman gibi görmez, nefret etmez. Daha olgun ve dengelidir. Toplum içinde daha çok sevilir, değer verilir. Diğer insanları daha kolay anlar ve daha rahat iletişime girer. Yalnız kalmaz, sosyal çevresi geniştir.

Agresif, aceleci, titiz kişiler daha çok stres sahibi!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.