Unutkanlık, demans, alzheimer hakkında doğru bilinen yanlışlar

Unutkanlık, bunama (demans) ve Alzheimer aynı şeyler değil! Bazen masum nedenlerden kaynaklanabilse de, aşırı stres ve sağlıksız beslenmeden düzensiz uykuya dek birçok etmenin yol açabildiği unutkanlığın altında bazen de ciddi hastalıklar yatabiliyor.

Unutkanlık, demans, alzheimer hakkında doğru bilinen yanlışlar

Günlük hayatın koşuşturmacasında hemen hepimizin başına gelebilen unutkanlık, çoğu kez hafife alınarak arkadaş çevrelerinde esprili sohbetlere konu olabiliyor.

Acıbadem Fulya Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Yıldız Kaya “Unutkanlık kişinin hayat kalitesini ciddi derecede etkiliyor ve günlük yaşam aktivitelerini bozuyorsa hastalık olarak değerlendirilmelidir. Unutkanlıktan yakınan kişilerin ilk yapması gereken şey, bu durumunun bedensel bir hastalıktan kaynaklanıp kaynaklanmadığını anlamak için bir uzmana danışması.


Nörolojik muayene ve tanı yöntemleri ile unutkanlığın nedeni ortaya konmalı; çünkü unutkanlık, demansın (bunama) ve demansın en fazla görülen çeşidi olan Alzheimer hastalığından da kaynaklanabiliyor” diyor.

Unutkanlık, Demans ve Alzheimer’ın toplumumuzda sıklıkla karıştırıldığını, oysa bu üç terimin aynı şey olmadığını belirten Nöroloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Yıldız Kaya, unutkanlık ile ilgili doğru bilinen 7 yanlışı anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

1. Her unutkanlık; demans ve Alzheimer belirtisidir: YANLIŞ!

DOĞRUSU: Demansın (bunama) en önemli belirtisini unutkanlık oluştursa da, her unutkanlık demans ve Alzheimer anlamına gelmiyor. Teknolojik aletlere uzun süre maruz kalmaktan tiroit hormonu bozukluğuna, B12 ve D vitaminleri eksikliğinden stres, şişmanlık, yanlış beslenme ve uyku bozukluklarına, bazı ilaçların kullanımından beyin tümörüne dek unutkanlığın birçok nedeni olabiliyor. Bunların yanı sıra kitap okuma alışkanlığı edinmeyen kişilerde de unutkanlık yakınması sıklıkla gözleniyor.

2. Her demans, Alzheimer hastalığıdır: YANLIŞ!

DOĞRUSU: Demans; tek bir hastalık adı değil. Hafızayı, düşünmeyi ve sosyal becerileri etkileyen, bellek ve benzeri bilişsel işlevlerin bozukluğu ile giden hastalıkların hepsine verilen genel isim. Demans ile Alzheimer sıklıkla karıştırılıyor. Ancak aynı şeyler değil. Demansın yaklaşık yüzde 60- 70 ile en sık görülen çeşidi Alzheimer. Yani her Alzheimer hastası aynı zamanda demans hastası, ama her demans hastası Alzheimer hastası olmayabiliyor.

Dr. Yıldız Kaya “Damarsal hastalıklarla ilgili olan vasküler demans, beynin ön ve temporal loblarının etkilenmesiyle kendini gösteren fronto-temporal demans, Parkinson hastalığı nedeniyle görülen demans vb. Bu hastalıkların bazılarında kişilik ve davranış değişikliği, bazılarında felçler ya da hareket bozuklukları unutkanlığa eşlik ediyor. Yani Alzheimer, tüm demans hastalıklarının yüzde 60-70’ini oluştursa da tek sorumlu değil” diyor.


3. Her yaşlı, unutkan olur: YANLIŞ!

DOĞRUSU: Hastalık olarak görülen unutkanlığın yaşla ilgisi bulunmuyor. Demans tanısını koyabilmek için kişinin hafıza ve diğer bilişsel işlevlerin kaybının yaşla açıklanamayacak derecede ilerleyici özellikte olması; dil (lisan), tanıma, dikkat, soyutlama, yargılama sorunları yaşaması ve kişilik değişikliklerinin olması gerekiyor. Toplumumuzda demans konusunda bilinç eksikliği olduğunu vurgulayan Nöroloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Yıldız Kaya, “Demansın bir hastalık olarak düşünülmemesi ve kişinin unutkanlığının yaşlılığa bağlanması, demanslı hastaların doktora başvurmasını geciktiriyor” uyarısında bulunuyor.

4. Demans sadece ileri yaşta görülür: YANLIŞ!

DOĞRUSU: Yaşla birlikte görülme sıklığı artsa da demans, yaşlılığın değil, bir hastalığın sonucu olarak ortaya çıkıyor. Bu nedenle genç yaşlarda da demansa rastlanabiliyor. Dr. Öğretim Üyesi Yıldız Kaya “Bu hastalıklara erken başlangıçlı demans/Alzheimer adı verilir. Genetik faktörlerin belirleyici olduğu erken başlangıçlı demans, kalıtımsal özellikler içerir. Ailede erken başlangıçlı demans tanısı almış kişi varsa genetik risk artar” diye konuşuyor.

5. Alzheimer genetik değildir: YANLIŞ!

DOĞRUSU: Geç başlangıçlı Alzheimer hastalığında genetiğin katkısı nadir olup daha çok travmalar, radyasyona maruz kalma, enfeksiyon ajanları, ağır metallere maruziyet, yapay katkılı besinler gibi çevresel faktörlerle diğer hastalıklar risk oluşturuyor. Ancak ailede Alzheimer tanısı alan kişi sayısı arttıkça veya tanı alma yaşı gençleştikçe genetik risk de artıyor.

6. Demans, olacaksa olur: YANLIŞ!

DOĞRUSU: Demansı tamamen önlemek mümkün olmasa da geciktirmek mümkün. Başarılı ve kaliteli bir yaşlanma için; çinko, potasyum, B grubu vitaminleri, selenyum, E vitamini, C vitamini, beta karoten gibi antioksidan alımının ve doğru beslenmenin önemli olduğunu vurgulayan Nöroloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Yıldız Kaya, şunları söylüyor:

“Okuma, bulmaca çözme ve kelime oyunu oynama gibi zihinsel aktiviteler, fiziksel hareketlilik ve sosyal etkileşim, demans başlangıcını geciktirebilir ve semptomlarını azaltabilir. Sigaranın bırakılması, yüksek tansiyon, kolesterol yüksekliği gibi damarsal risk faktörlerinin kontrol edilmesi de önemli. Unutkanlığa neden olabilecek diğer tıbbi hastalıkların kontrolü ve uyku bozukluklarının tedavisi, birçok hastalığın önlenmesi ve hayat kalitesini yükseltmek için de aklımızda tutmamız gereken noktalar arasında.”

7. Demans tedavi edilemez: YANLIŞ!


DOĞRUSU: Demans hastalıkları arasında bulunan birçok rahatsızlık ve Alzheimer’ın tedavisi henüz bulunamadı; var olan tedaviler ise bu hastalıkların sürecini yavaşlatmaya yönelik. Ancak birtakım hormon fonksiyonlardaki bozukluklar, bazı vitamin eksiklikleri, beyin damar hastalıkları veya beyin kanamaları ile beyindeki su miktarının artmasına bağlı olarak oluşan demanslar tedavi edilebiliyor. Bu grup demanslarda erken tanı çok önemli zira tedaviye bir an önce başlanması demans tablosunun kalıcı olmasını önlüyor.

Alzheimer beyinde 25 yıl öncesinde başlıyor!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.