Bahçeli: Görev düşsün, silahımı kuşanır cepheye koşarım

Devlet Bahçeli: Kendi payıma konuşuyorum, görev düşsün silahımı kuşanır cepheye gider, mevziye girerim. Allah nasip eder şehit olur, gazi olurum. Kanımın son damlasına kadar vuruşur, son takatime kadar mücadele ederim.

Bahçeli: Görev düşsün, silahımı kuşanır cepheye koşarım
Bahçeli: Görev düşsün, silahımı kuşanır cepheye koşarım

Bahçeli: Görev düşsün, silahımı kuşanır cepheye koşarım.

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmasından öne çıkanlar:


• İdlib’de 27 Şubat 2020’de yaşanan şehitler milletimizi derinden yaralanmıştır. Esad ve alçak destekçileri kanımızı dökmüştür. Kim hangi saldırıyı yaparsa yapsın Türk milletinde akacak kan da bitmez ayağa kalkacak kahraman da eksilmez.

Bu alçak saldırının içinde Suriye İran vardır

• Bu alçak saldırının içinde Suriye İran vardır. Hepsi birden cinayet devriyesine çıkmışlardır. Türk askerinin kanı bu husumet cephesi tarafından dökülmüştür. Niyazım o dur ki şehadetleri mübarek olsun. Zalimlerin kanı kurusun. TSK’ya yapılan her saldırıyı nefretle lanetliyorum.

• Türk milleti şehitlerine minnettardır ve onlar ölmemiştir, Allah yolunda öldürülenlere ölüler diyemeyiz. Allah tektir ordusu Tür oğlu Türk ‘tür. Türk milletine meydan okuyan yiğit evlatlarımıza silah çeken kim varsa dökülen kanlarda boğulmaya sonuna kadar mahkumdur. Erkeğinden kadınına aziz milletimizin her mensubu merttir, sabırlıdır, imanlıdır, yüreği vatan sevgisiyle yoğrulmuştur. Hiçbir zorba Türkiye ‘ye kanlı dişlerini geçiremez.

Görev düşsün, silahımı alıp cepheye koşarım

• Bu kadar asil evlatları bünyesinden çıkaran Türk milletine kurşun işler mi, ezan diner mi, bayrak iner mi? Kudurmuş Esad hayranları bu kutlu vatan bölünebilir mi? Şehitlik mertebesi ulaşılacak en yüksek mertebedir. Asırlardır şehitlerimizin anaları, babaları, elleri, çocukları onların ardından gözyaşı dökerken, ağızlarından tek cümle dökülmüştür ‘Vatan sağolsun’. Kendi payıma konuşuyorum, görev düşsün koşa koşa cepheye gider, mevziye girerim. Allah nasip eder şehit olur, gazi olurum. Kanımın son damlasına kadar vuruşur, son takatime kadar mücadele ederim.

Herkesi uyarıyorum ki Anadolu’yu teslim ederiz

• Tarih bize diyor ki mücavir topraklarda komşu ülkelerde öne alınmamış krizler, iç kargaşalar bir virüs gibi yapılıp eninde sonunda ülkemize bulaşacaktır. Türk savunma alanı oluşturuyoruz. Bu savunmayı yapamazsak tereddüt edersek herkesi uyarıyorum ki Anadolu’yu teslim ederiz.

Sputnik’e sert tepki

• Bir Rus haber sitesinde çalınan şehir Hatay’ başlığıyla haber yapılmış, sinsi ve yüzsüz arzular hedefler deşifre edilmiştir. Bugün aynı zamanda Hatay’ın ilk ve son cumhurbaşkanı Tayfur Sökmen’in de vefat yıl dönümüdür. Hatay 10 yıllardır Rusya haritalarında açıkça gösterilmiştir.Şimdi çalınan şehir Hatay diye haberler yapılmaktadır. Bu utanmazlıktır, Hatay Türk milletinin kardeşlik köprüsü, vazgeçilemez zümrüt örtüsüdür. Kim Hatay’a göz dikiyorsa o gözü oyarız, kim el uzatıyorsa o eli kökünden keseriz.

• Sayın Kılıçdaroğlu ve İP sizin bunlara dair bir fikriniz var mıdır? Varsa kimlerin hizmetindesiniz? Hadi yok diyelim o zaman ne işiniz var Türkiye’de ne arıyorsunuz siyasette. Misak-ı milli coğrafyada bir kuşun kanadı kırılsa, bir masumun göz pınarlarından yaş süzülse Türk milleti dert edinir bedelini de peşinen ödetir. Çevremizdekilere dikiz aynasından bakmayız bakamayız. Bana değmeyen yılan bin yaşasın diyemeyiz, o yılanı yuvasında boğarız.

• Sayın Kılıçdaroğlu şimdi anlıyor musun niye İdlib’de Libya’dayız. Bize değil Aziz Atatürk’e kulak verin. Bizi duymuyorsan bari Atatürk’ü duy. Muhterem hatırasına riayet et.


• Bugün İdlib’de Rusya ikili oynamaktadır. Bu kapsamda olmak üzere 5 Mart 2020’de Cumhurbaşkanımızla Putin’in yapacağı planlı görüşme kritiktir. Soçi mutabakatını ihlal eden taraflar arafatta değil açıktadır.

• Kremlin Sözcüsü Rusya dışındaki tüm ülkelerin uluslararası hukuka aykırı olarak Suriye’de bulunduğunu ifade etmiştir. Bize göre halt etmiştir. Putin Rusya’nın kimseyle savaşa hazırlanmadığını, kimsenin de aklına savaş gelmemesi için elinden geldiğini yaptığını söyleme gereğini hissetmiştir. Putin ne derse desin kahramanlarımızın kasıtlı olarak bölgede hedef alındığı barizdir. Saldırıya uğrayan Türk askeri konvoyu ile ilgili önceden Rus yetkili makamlarına bilgi verilmesine rağmen Moskova yönetimi inkâr etmiştir.

• Bu menfur saldırının evrensel değer ve mirasa aykırılı ortadadır. 27 Şubat’ta rejim uçaklarının arasında bal gibi buz gibi Rus uçakları da vardı ve ölüm saçmışlardı. Kimi kandırıyorlar, neyi anlatıyorlar? Putin’in varmak istediği yer neresidir? Rusya’nın sıcak denizlere inme planı tarihi bir hedeftir. Şimdi de Suriye ve Libya üzerinden Afrika’ya açılma hedefi gizlemeyecek kadar berraktır.

• ABD Başkanı Trump’ın bundan habersiz olması, Putin’in amacını Cumhurbaşkanına sorması akıl tutulmasıdır. Trump ile Putin’in Helsinki’de buluşup Türkiye ve bölge ülkelerinin hangi başlıklarda anlaşıp görüş birliğine vardıkları hâlâ sırdır. Esad’ın son kullanım tarihi dolduğunda ilk önce fişini Putin çekecektir.

• Eğer biz gitmezsek bir gün mutlaka onlar gelecekler. Bununla yetinmeyip vatana ve millete kast edecektir. Biliniz ki kan ve bal kokusu bir ayıyı çılgına çevirecektir. Hodri meydan, ayı gelirse gelsin göreceği sadece ve sadece bozkurt ruhunun dirilişidir.

Küstah bir uydurmadır

• Rusya Dışişleri Bakanı Türk askerlerinin olmaması gereken bir yerde olduklarını açıklamıştır. Bu tek yanlı suçlamalar bayağı bir yalandır, küstah bir uydurmadır. Tepeden tırnağa hezeyandır.

• Rusya’nın asla kabul etmeyeceğimiz şekilde değişen şartlara göre sınır belirleme çabası bize göre dayatmadır masayı dinamitlemedir. Bu kapsamda MHP ‘nin İdlib ‘de gerginliğiyle ilgili görüşleri şöyledir.:

• Rusya zorba politikalarını gözden geçirmeli, Astana ve Soçi ilkelerine bağlı kalmalıdır. Türkiye’nin 35 km derinliğinde güvenli bölge oluşturmasına destek vermelidir. Esad unsurları gözlem noktalarımızın gerisine derhal ve ön şartsız geri çekilmelidir. M4 ve M5 karayolunun kontrolü müştereken sağlanmalıdır.

• Sığınmacılarla ilgili alınacak tedbirlere her ülke destek vermelidir. Sınır kapılarımız açılıncaya kadar, yollara düşen sığınmacılara özgürlük ezberini tekrarlayan Avrupa ülkelerinin çirkin müdahaleleri acıklı bir tablodur.


• AB insani dramlar karşısında sınıfta kalmıştır. Uyarıyorum Türkiye ‘nin şakası falan yoktur. İdlib meselesi bir vatan muhafazasına sabitlenmiştir. Rusya ve Suriye Türkiye ‘nin daha fazla sabrını zorlamamalıdır.

CHP: 34 askerimizin şehit edilmesinin arkasında Rusya varken neden Putin’in ayağına gidiliyor?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.