Corona virüsü konusunda dikkate alınması gereken hurafeler

Özellikle sosyal medyadan corona virüsü hastalığına iyi geldiği söylenen bir takım hurafeler ve yanlış bilgiler bulunuyor. İşte onlardan bazıları…

Corona virüsü konusunda dikkate almamanız gereken hurafeler

Corona virüsü konusunda dikkate almamanız gereken hurafeler…

Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve Covid-19 adı verilen hastalığa yol açan corona virüsü, Antarktika hariç tüm kıtalara ve 118 ülkeye yayıldı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da Ankara’da günün ilk saatlerinde, Türkiye’deki ilk corona virüsü vakasının görüldüğünü, virüs şüphesi olan bir kişinin test sonucunun pozitif çıktığını açıkladı. 11 Mart Çarşamba dünya çapında corona virüsü görülenlerin sayısı 118 bini, virüs sonucu hayatını kaybedenlerin sayısı 4 bin 200’ü aştı.


Corona virüsünün ve neden olduğu Covid-19 hastalığının hala bilinen bir tedavisi veya aşısı yok. Ama buna rağmen yararsız, kısmen zararsız hatta kimisi açıkça tehlikeli bazı tavsiyeler internet üzerinden büyük bir hızla yayılıyor.

Corona virüsü konusunda hurafeler:

BBC Reality Check ekibi, en yaygın hurafelerden bazılarını mercek altına aldı:

1- Sarımsak

Özellikle Facebook üzerinden sarımsak yemenin virüse yakalanmayı engelleyeceğine dair birçok paylaşım görülüyor.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre (WHO) sarımsak “genel olarak mikroplara karşı etkili olabilen bazı özellikler taşıyan sağlıklı bir gıda” fakat sarımsak yemenin insanları corona virüsü’ten koruduğuna dair hiçbir kanıt yok.

Bazı durumlarda tavsiye edilen şeyler tek tek zararlı değil ama bunları yaparken tavsiye edilen bilimsel bazı korunma yöntemlerini de takip ediyor olmak gerekiyor.

Bazen ise en zararsız görünen tavsiyeler bile fazla ciddiye alınırsa zararlı olabiliyor. Örneğin Çin’de yayımlanan Morning Post gazetesinin haberine göre 1,5 kilo sarımsağı çiğ çiğ yediği için boğazı ciddi derecede tahrip olan bir kadın hastaneye kaldırılmış.

Genel olarak meyve ve sebze yemenin ve su içmenin sağlıklı olduğunu biliyoruz. Ama belli bir gıdanın bu virüse karşı koruyucu olduğuna dair bir kanıt bulunmuş değil.

2- Mucizevî mineraller

Binlerce takipçisi olan bir YouTube’cu Jordan Sather, kısaltması MMS olan mucizevî bir mineral hapının corona virüsü’ü silip süpüreceğini iddia ediyor.

Hapın içeriğinde Klorin Dioksid yani bir beyazlatıcı kimyasal madde var.

Sather ve bir grup insan bu bileşimin reklamını yapmaya corona virüsü daha ortaya çıkmadan başlamışlardı. Sather Ocak ayında “Klorin Dioksid (MMA) sadece kanser hücrelerini öldürmekle kalmıyor corona virüsü’ü de silip atabiliyor” diye bir tweet attı.

Geçen yıl Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) Sather ve diğerlerinin reklamını yaptığı MMS’i kullanmanın tehlikeleri hakkında bir uyarı yayınladı. Aynı uyarı başka ülkelerin sağlık makamları tarafından da yapıldı.

Amerikan sağlık yetkilileri uyarıda “Bu ürünü zararlı olmadığı ya da herhangi bir hastalığın tedavisine fayda sağladığı konusunda hiç bir araştırma görülmedi” diyor.

Yetkililer ayrıca bu ilacı alanlarda baygınlık, kusma, ishal ve vücudun aşırı susuz kalması gibi etkiler görüldüğünü de uyarıya eklemiş.

3- Evde elleri dezenfekte etmek için üretilen maddeler

birçok eczane ve markette artık elleri dezenfekte etmekte kullanılan jeller tükenirken, hastalığa yakalanmayı engellemenin bilinen en etkili yolu hala elleri sık sık yıkamak.

Dezenfektan jellerin tükendiği haberleriyle birlikte “Evde kendi jelinizi yapın” başlıklı tarifler de sosyal medyada hızla yayılmaya başladı.

Fakat çok etkili olduğu iddia edilen bu tariflerin çoğu uzmanlara göre, yüzey temizlemeye uygun ama insan cildi için iyi değil.

Alkol bazlı el jelleri genellikle yüzde 60-70 alkol içermesine karşılık cilde zarar vermesini engelleyecek nemlendiricilerle karıştırılıyor.

Londra Hijyen ve Tropik Hastalıklar Fakültesi’nden Profesör Sally Bloomfield, votkanın bile alkol oranının sadece yüzde 40 olduğunu hatırlatarak evde etkili bir dezenfektan el jeli yapılabileceğine inanmadığını söylüyor.


Yüzeyleri temizlemek ve virüsten arındırmak için ise normal olarak ev temizliği için satılan dezenfektanlar yeterli.

4- İçilebilir gümüş

Koloidal ya da bir sıvı içinde çok ince çözültülmüş gümüş zerrecikleri ABD’de evangelist televizyon şovmeni Jim Bakker’in programında tavsiye edildi.

Programa konuk olan biri sıvının corona virüsü’ün belli çeşitlerini 12 saat içinde öldürdüğünü iddia etti fakat Covid-19 üzerinde denenmediğini de itiraf etti.

Bunun corona virüsüe karşı etkili bir çare olabileceği iddiası Facebook’da da yaygın bir şekilde paylaşıldı ve özellikle geleneksel tıbba eleştirel bakan gruplar arasında çok itibar gördü.

Koloidal gümüşü tavsiye edenler bu sıvının çok çeşitli sağlık sorunlarına iyi geldiğini, antiseptik olduğunu ve bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ileri sürüyorlar. Fakat Amerikan sağlık yetkilileri, bu sıvının herhangi bir sağlık sorununa iyi geldiği konusunda hiç bir kanıt olmadığını söylüyor.

Daha da önemlisi gümüş, insan vücudunda demir veya çinkodan farklı olarak herhangi bir işlevi olmayan bir metal ve böbreklerde hasar, ciltte mavileşme ve nöbet geçirme gibi ciddi etkileri olabiliyor.

5- Her 15 dakikada bir su içmek

Facebook’da birçok hesap tarafından paylaşılan bir iletide bir “Japon doktora” atıfla, 15 dakikada bir su içmenin ağızdan giren her türlü virüsü yıkayıp atacağı iddiası ortaya atılıyor.

Bu iletinin Arapça versiyonu 250 binden fazla kişi tarafından paylaşılmış.

Londra Hijyen ve Tropik Hastalıklar Fakültesi’nden Profesör Sally Bloomfield, bunun faydalı bir yöntem olduğuna dair kesinlikle hiçbir kanıt bulunmadığını söylüyor.

Hava yoluyla yayılan virüsler vücuda nefes aldığınızda soluğunuzla giriyor. Bunlardan bazıları da ağız yoluyla girebilir ama sürekli su içmenin bunlardan kurtulmaya yaramasına imkan yok.

Ama elbette yeterli su içmek ve vücudun sıvısını eksik bırakmamak genel olarak sağlık için olumlu bir alışkanlık.

6- Sıcak yemek ve dondurma yememek

Virüsü öldüreceği iddia edilen benzer birçok yöntem öneriliyor. Bunlar arasında sıcak su içmekten, sıcak suyla yıkanmaya, saç kurutma makinesi kullanmaya kadar birçok farklı tavsiye var.

Birçok ülkede birden çok paylaşılan ve sahte bir şekilde Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu’na (UNICEF) atfedilen bir sosyal medya iletisinde sık sık sıcak su içmenin, güneşe çıkmanın virüsü öldüreceği ve dondurma yemekten kaçınmak gerektiği kaydediliyor.

UNICEF’ten Charlotte Gornitzka “Son zamanlarda UNICEF’in yayımladığı iddia edilerek paylaşılan bir internet mesajında dondurma ve soğuk yiyeceklerden kaçınmanın hastalığı önlemede etkili olabileceği iddia ediliyor. Tabi ki tamamen yanlış bir bilgi” diyor.

Grip virüsünün yaz aylarında dış mekanlarda uzun süre yaşayamadığını biliyoruz fakat bunun corona virüsü için geçerli olup olmadığı henüz belli değil.

Vücudunuzu ısıtmaya çalışmanın ya da güneşte durmanın virüse karşı etkili bir yöntem olması uzmanlarca mümkün görülmüyor.

Profesör Bloomfield, virüs bir kere bedeninize girdiğinde onu yok edemeyeceğinizi, vücudunuzun virüsle savaşmasından başka yol bulunmadığını söylüyor.

Çarşafları ve havluları 60 derece sıcak suda yıkamak iyi bir fikir olabilir çünkü bu kumaştaki virüsü öldürebilir. Ama aynı şey cildiniz için geçerli değil.


Kaynak: BBC Reality Check

Sıcak hava corona virüsü etkisini azaltacak mı? DSÖ açıkladı!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.