Erdoğan AB ziyaretinden basın toplantısı yapmadan ayrıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Brüksel’e bir günlük ziyaret gerçekleştirdi. İlk olarak NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile bir araya gelen Erdoğan, ardından AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile görüştü. Erdoğan, Michel ve Leyen ile planlanan ortak basın toplantısına katılmadı.

Erdoğan AB ziyaretinden basın toplantısı yapmadan ayrıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün günübirlik ziyaret için gittiği Belçika’nın başkenti Brüksel’de Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel ve AB Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen ile görüştü. AB Konseyi binasındaki görüşme basına kapalı gerçekleşti. Görüşmeye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da katıldı.

Deutsche Welle’nin (DW) haberine göre; Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşme sonrası planlanan ortak basın toplantısına katılmadı.


Alman yayın kuruluşu DW, Erdoğan ve beraberindeki yetkililerin üstlerinde paltolarıyla salondan ayrıldıkları yazdı. Euronews ise 1.5 saat sonra toplantının ardından Erdoğan’ın Avrupa Konseyi binasından ayrıldığını aktardı.

France 24 yayın kuruluşu da gergin geçtiğini aktardığı görüşmenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın basın toplantısına katılmak yerine, doğrudan havalimanına gittiğini belirtti.

Toplantının hemen ardından Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, gazetecilerin karşısına geçti. Basın toplantısına Cumhurbaşkanı Erdoğan veya Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun katılmaması dikkat çekti.

6 milyar Euro hatırlatması

Michel, “Bizler AB ile Türkiye arasında imzalanan sığınmacı anlaşmasını görüştük. Anlaşmazlıkları gidermeye ve durumu açıklığa kavuşturmaya çalışıyoruz. Yanlış anlaşılmalar var. Bunun yanı sıra Avrupa Birliği’nin Türkiye’deki mülteciler için 6 milyar Euro taahhütte bulunduğunu hatırlatmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

erdoğan avrupa birliği brüksel ziyareti

Michel, mutabakatın uygulanışı konusunda iki tarafın ortak bir tutum geliştirmesini sağlamak üzerine AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun görevlendirildiğini söyledi.

“Türkiye’nin yardıma ihtiyacı var”

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ise, “Göçmenlerin ve Yunanistan’ın yanı sıra Türkiye’nin de yardıma ihtiyacı var. Diyaloğumuz güzel geçti. Hem AB’nin hem Türkiye’nin çıkarlarını karşılayacak şekilde ilerleme sağlamaya çalışacağız” şeklinde konuştu.

Türkiye ile ileriye dönük bir yol çizilmesi gerektiğini belirten von der Leyen, Türkiye ile AB arasındaki 18 Mart göçmen mutabakatının geçerliliğini koruduğunu ancak bazı görüş ayrılıklarının giderilmesi için tüm mutabakatın gözden geçirileceğini duyurdu. Leyen, görüşme öncesinde “Türkiye’nin sığınmacı ve göçmenleri Yunan sınırından çekmesi gerektiğini” söyledi.

Times: AB’den para isteyecek

Times gazetesi, Erdoğan’ın Brüksel gezisini ve Avrupa Birliği (AB) yetkilileriyle mülteci krizinin çözümü için görüşmelerini değerlendirdi. Analizde, Erdoğan’ın, sığınmacı ve göçmenlerin Yunanistan sınırına akın etmelerini durdurmak için AB’den yüz milyonlarca Euro talep edeceğini iddia etti.

Fransız Journal du Dimanche dergisi de Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Erdoğan ile Paris’te bu hafta bir araya gelmeyi umduğu iddiasını sayfalarına taşıdı.

“NATO, Türkiye ile ittifak dayanışmasını net bir şekilde göstermesi gereken kritik dönemin içindedir”

erdoğan stoltenberg belçika brüksel nato

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ile gerçekleştirdikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, Türkiye’nin DEAŞ ile mücadele eden tek ülke olduğunu ve 3,6 milyon Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yaptığını vurgulayarak; “Türkiye’nin büyük özveriyle ve tek başına yürüttüğü bu mücadeleye müttefiklerimizin tamamının somut desteğini bekliyoruz. NATO, ittifak dayanışmasını net bir şekilde göstermesi gereken kritik bir dönemin içindedir” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Türkiye’nin Avrupa Birliği Daimi Temsilciliği’ndeki görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, 27 Şubat’ta İdlib’de Türk askerlerine yönelik menfur bir saldırı gerçekleştirildiğini anımsatarak, saldırın akabinde 28 Şubat günü Washington Anlaşması’nın 4. maddesi çerçevesinde NATO Konseyi’ni olağanüstü toplantıya davet ederek, müttefiklerle bilgi paylaşarak, danışmalarda bulunduklarını hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ile bugün yaptıkları görüşmede öncelikle Suriye’deki durumu ele aldıklarını ve Konsey Toplantısı’nda NATO’dan ve müttefiklerden talep edilen ilave desteğin bir an önce sağlanmasının önemini vurguladığını ifade etti.

“Hiçbir Avrupa ülkesinin Suriye’deki drama kayıtsız kalma lüksü yoktur”

“Türkiye’nin Suriye sınırı, aynı zamanda NATO’nun güneydoğu sınırıdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye kaynaklı krizin güvenlik ve insani boyutlarıyla bölgeyi ve hatta Avrupa’nın tamamını tehdit eder durumda olduğuna dikkat çekerek, “Hiçbir Avrupa ülkesinin Suriye’deki çatışmalara ve insani drama kayıtsız kalma lüksü yoktur. Suriye meselesinde çabalarımızı her zamankinden daha fazla artırmalıyız” uyarısında bulundu.

Türkiye’nin tam dokuz yıldır Suriye kaynaklı tehdit ve tehlikelerle mücadele ettiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “DEAŞ ile göğüs göğse çarpışan ve bu uğurda şehitler veren tek NATO ülkesiyiz. Ayrıca 3,6 milyon Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yapıyoruz. Türkiye’nin büyük özveriyle ve tek başına yürüttüğü bu mücadeleye müttefiklerimizin tamamının somut desteğini bekliyoruz. NATO, ittifak dayanışmasını net bir şekilde göstermesi gereken kritik bir dönemin içindedir” dedi.

Türkiye’nin NATO’dan taleplerinin önemli bir kısmının, 2012 ve 2015 yıllarında alanın kararlar temelinde, Türkiye’nin savunulmasını desteklemeye yönelik tedbirlerin uygulanmasına ilişkin olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’in de bu konuda ittifak içindeki çalışmaların sürdüğünü ve süreci bizzat takip ettiğini söylediğini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’e düzensiz göç konusundaki değerlendirmelerini de aktardığını belirterek, bu hususları bugün bir araya geleceği Avrupa Birliği yetkilileri ile görüşeceğini de kaydetti.

“Türkiye NATO’ya, NATO da Türkiye’nin gücüne güç katıyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir müttefik ve komşu ülkenin düzensiz göç dalgasının müsebbibi olarak Türkiye’yi işaret etmesi akıl ve izan dışıdır. Bu ülkenin mevcut durumu ve Avrupa Birliği’ni de kullanarak kendine haksız kazanımlar elde etmeye çalışmasına izin vermeyeceğimizi Sayın Genel Sekreter’e de özellikle ifade ettim” ifadelerini kullandı.

Görüşmede; Afganistan’daki barış süreciyle bu ülkedeki NATO mevcudiyetinin geleceği hakkında da görüş alış verişinde bulunduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin gelişmelerden bağımsız olarak Afganistanlı kardeşlerinin yanında olmayı sürdüreceğinin altını çizdi.

“Türkiye NATO’ya, NATO da Türkiye’nin gücüne güç katıyor” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Tabi burada esas olan NATO’nun ülkemizin savunmasına ve terörle mücadelesine katma değer sağlamasıdır. Ayrıca, müttefiklerimizin ülkemizle dayanışmalarını ayrım gözetmeden ve siyasi koşullar ileri sürmeden sergilemeleridir. Talep ettiğimiz desteğin daha fazla gecikmeksizin karşılanması bu bakımdan çok önemlidir. Önümüzdeki süreçte gereken adımların atılacağına inanıyor, Sayın Genel Sekreter’e teşekkür ediyorum.”

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg: Türkiye, Suriye’de çok ağır bir yükü yüklemiş durumda

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg de Türkiye’nin önemli ve değerli bir müttefik olduğuna vurgu yaparak, “Türkiye, Suriye’deki durumdan en fazla etkilenen ülke, hiçbir başka ülke, hiçbir başka ittifak ülkesi bu durumdan bu kadar etkilenmedi ve bu ölçekte göçle karşılaşmadı. Bizlerin de çok farklı şekillerde desteklerimiz söz konusu, Türkiye’nin korunması çerçevesinde hava savunma sistemi ve bununla birlikte hem hava hem de deniz kuvvetlerinin korunmasını sağlamaktayız.  Bununla birlikte 5 milyar dolar askeri yardımla, imkânlar çerçevesindeki miktar karşılığında ifade ediyorum, bu şekilde destek olmaktayız. Bizler Türkiye’nin güvenliğine katkı sunmaktayız” diye konuştu.

Suriye’de Esed rejiminin ve Rusya’nın yapmış olduğu saldırıların ciddi bir insani sorun ve Türkiye’ye yönelik ciddi bir göç akımı oluşturduğunu ifade eden NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, şu değerlendirmelerde bulundu: “Türkiye çok ağır bir yükü yüklenmiş durumda ve uzun dönemli de bu sürece çare arayan ülkelerin başında gelmektedir. Bu açıdan baktığımızda, Türkiye-Yunanistan sınırında da önemli bir durumla karşı karşıyayız ve ortak bir zorluk karşısında ortak çözümler ortaya konulmalı. Bu açıdan Avrupa Birliği’yle Türkiye arasındaki diyalogu memnuniyetle karşılamaktayım ve umuyorum ki bu iş birliği, diyalog önemli sonuçlar verecektir.”

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, görüşmede NATO-Rusya ilişkileri ve Türkiye’nin S-400 alımı ile Afganistan konusunun da gündeme geldiğini söyleyerek, “Türkiye ile NATO çerçevesinde birçok konuyu iş birliği içerisinde ele almalıyız” ifadesini kullandı.


Kaynak: T.C. Cumhurbaşkanlığı

Soylu: Yunanistan sınırına 1000 Özel Harekat polisi gönderdik


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.