Okulların kapalı kalma süresi uzar mı? Bilim Kurulu üyesinden açıklama!

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, virüsün yayılımını durdurmak için planlanan önlemlerin basamak basamak hayata geçirildiğini; bu çerçevede okulların kapalı kalma süresinin uzayabileceğini belirtti.

Okulların kapalı kalma süresi uzar mı? Bilim Kurulu üyesinden açıklama! tatil

Okulların kapalı kalma süresi uzar mı? Bilim Kurulu üyesinden açıklama!

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, okulların kapalı kalma süresinin, durumun seyrine göre değişebileceğini ifade ederek, “Bugün için net bir şey söylemek mümkün değil. Önümüzdeki günlerde ülkemizdeki durumun nasıl seyredeceğine, ülkemizde görebileceğimiz vakaların, içeriden yayılan vakalar mı, yoksa dışarıdan gelen vakalar mı olacağına bağlı olarak bu süre uzayabilir; ama kısalmasını beklemiyorum ben” ifadesini kullandı.


Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, “Ülkemizde daha vaka görülecektir. Bugün sayı 47, belki bu 57, 67 de olabilir. Ama dikkat ettiğimiz müddetçe bizim eğrimiz çok küçük kalacak. Önümüzdeki 1,5-2 aylık periyodu da bu şekilde atlatabilirsek, o zaman Türkiye bu salgını en başarılı yenen ülkelerden biri haline gelecek” açıklamasında bulundu.

Prof. Dr. Kara, virüsün yayılımını durdurmak için planlanan önlemlerin basamak basamak hayata geçirildiğini aktardı.

Şu andaki vakalara bakıldığında ya yurt dışından direkt ya da yurt dışından gelenlerle ilişkili olduğunu kaydeden Prof. Dr. Kara şöyle konuştu:

• Hala ülke içerisinde dolaşımın olmadığını bildiğimiz için ekstra bir önlem almaya bugün gerek yok. Ama yarın baktık ki farklı bir vakamız var, farklı bir şekilde seyrediyor, o zaman bu önlemler direkt olarak lokantaların kapatılması, alışveriş merkezlerinin tamamen kapatılması, marketlerin belirli saatlerde çok az sayıda veya belirli sayıda kişinin içeride bulunmasını sağlayacak şekilde açık kalmasının organize edilmesini sağlayacak şekilde olabilir.

“Okulların kapalı kalması, yayılmanın önlenmesinde büyük etken”

Prof. Dr. Kara, virüsün yayılımının hava sıcaklığı, nem oranı, insanların iç içe kalmaları gibi pek çok faktöre bağlı olduğunu bildirdi.

Prof. Dr. Kara, okulların kapalı kalmasının yayılmanın önlenmesinde büyük etken olduğunu ifade ederek şöyle konuştu;

• Enfeksiyon görülmeye başladıktan sonra okulları kapatırsanız enfeksiyondaki azalma en iyi ihtimalle yüzde 15’te kalıyor. Yani 100 vaka görecekseniz 85 görüyorsunuz. Ama enfeksiyon daha görülmeden okulları kapatabilirseniz, bu etki minimum yüzde 45 oluyor. Yani 100 vaka yerine en fazla 55 görüyorsunuz, hatta 40’a kadar düşüyor. Bu nedenle Türkiye, önlemleri diğer ülkelere göre çok erken, çok radikal şekilde alıyor. Bunun temel amacı, ülkemizdeki vaka görülmesini mümkün olduğunca ötelemek.


“Okulların kapalı kalma süresi uzayabilir”

Prof. Dr. Kara, okulların kapalı kalma süresinin, durumun seyrine göre değişebileceğini ifade ederek, “Bugün için net bir şey söylemek mümkün değil. Önümüzdeki günlerde ülkemizdeki durumun nasıl seyredeceğine, ülkemizde görebileceğimiz vakaların, içeriden yayılan vakalar mı, yoksa dışarıdan gelen vakalar mı olacağına bağlı olarak bu süre uzayabilir; ama kısalmasını beklemiyorum ben” ifadesini kullandı.

“Önümüzdeki 1,5 – 2 ay çok önemli!”

Vaka sayısında ani artış olmaması için devletin üzerine düşeni yaptığını vurgulayan Prof. Dr. Kara, bundan sonraki süreçte halkın da çok dikkat etmesi gerektiğine dikkat çekerek şöyle konuştu:

• Kendi aramızdaki sosyal mesafeyi, toplu yaşam alanlarında, bulunduğumuz yerlerde, başka insanların bulunduğu yerlerde 1 metrelik mesafeyi korumamız lazım. Mümkün olduğu kadar evden çıkmamamız lazım.

• Özellikle yurt dışından geldiysek 14 gün evde kalmamız, en az kişiyle temas etmemiz, dışarıya da mümkün olduğu kadar çıkmamamız gerekiyor. Çıkacaksak da maske takarak çıkmamamız lazım. Bunları becerebilirsek, bizim ülkemizdeki vaka sayısı çok daha yükselmeden devam edebiliriz.

• Ülkemizde daha vaka görülecektir. Bugün sayı 47, belki bu 57, 67 de olabilir. Ama bu özelliklere dikkat ettiğimiz müddetçe bizim eğrimiz çok küçük kalacak. Önümüzdeki 1,5-2 aylık periyotu da bu şekilde atlatabilirsek, o zaman Türkiye bu salgını en başarılı yenen ülkelerden biri haline gelecek. Ama bu kurallara uymazsak vaka sayımızdaki artış çok yüksek olabilir, buna lütfen dikkat edelim.

“Aşı geliştirme olanağına sahibiz”

Aşı çalışmalarına ilişkin de bilgi veren Prof. Dr. Kara, şöyle devam etti:

• İlk etapta virüs izole edildikten sonra, bunu Çin çok erken yaptı. Virüsün tüm genetik bilgisini çıkardı. Ve bundan sonra da doğal yaşamdaki üç boyutlu şeklini ortaya koydu. Böyle olunca da bizim ona karşı vücudun savunma elamanlarının ürettiği antikoru görme, geliştirme şansımız oldu. Bu yönden aşıyı geliştirme olanaklarına sahip miyiz, evet.

• Dünyada da İsrail’in, ABD’nin, Almanya’nın ve Çin’in geliştirdiği aşılar olduğunu biliyoruz. Bu aşıyı geliştirmiş olmamız, oluşacak antikorlar bizi koruyacaktır anlamına gelmiyor. Öncelikle bunun koruyup korumayacağının testlerinin yapılması lazım.


• İkinci basamakta bu uygulandığında güvenli mi, değil mi onun mutlaka değerlendirilmesi gerekiyor. Üçüncü basamakta da bu güvenlik, sağlıklı gençlerde olabilir; ama acaba yaşlılarda nasıl, çocuklarda nasıl ayrıca onun test edilmesi lazım.

Erdoğan 18 Mart Çarşamba günü açıklama yapacak


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.