Tarım uzmanı Yıldırım: Önlem alınmazsa birkaç ay içinde kıtlık olabilir!

Tarım uzmanı Ali Ekber Yıldırım: Önlem alınmazsa birkaç ay içinde kıtlık baş gösterebilir. Kırsalda üretim durursa, şehirde sorun büyür. Süt ve süt ürünleri tehlikede! Raflarda ürün bulamayabiliriz! Tarım ve hayvancılığı destekleyen, üretimin sürdürülebilirliğini sağlayacak bir önlem ne yazık ki açıklanmadı.

Tarım uzmanı Ali Ekber Yıldırım: Önlem alınmazsa birkaç ay içinde kıtlık olabilir!

Tarım uzmanı Ali Ekber Yıldırım: Önlem alınmazsa birkaç ay içinde kıtlık olabilir!

DW Türkçe’nin sorularını yanıtlayan tarım uzmanı ve Dünya Gazetesi yazarı Ali Ekber Yıldırım’a göre, hükümet bir an önce tarım ve hayvancılığa özel destekleri devreye sokmazsa, birkaç ay içinde kıtlık baş gösterebilir.


“Tarım ve hayvancılığa destek açıklanmadı”

Corona salgını ile birlikte tarım ve gıdanın öneminin bir kez daha anlaşıldığını dile getiren Ali Ekber Yıldırım, son yıllarda giderek artan miktarda gıda ithalatı yapan Türkiye açısından ise kendi kendine yetmenin kritik hale geldiğini söylüyor.

Ancak corona salgınına yönelik olarak açıklanan önlemler içerisinde tarım ve hayvancılığa neredeyse hiç yer verilmediğine dikkat çeken Yıldırım, “Tarım ve hayvancılığı destekleyen, üretimin sürdürülebilirliğini sağlayacak bir önlem ne yazık ki açıklanmadı. Fakat tarımsal üretimin de hayvancılığın da devam etmesi gerekiyor” diyor.

Bugün vatandaşların marketlere gidip istediği ürünü bulmasının, tarımsal üretimin devamı ile mümkün olduğunu kaydeden Ali Ekber Yıldırım; “Yarın üretimden vazgeçilirse, raflarda ürün bulamayabiliriz. Bu dönemde gıda sorunu, açlık sorunu yaşamamak için, kıtlık görmemek için tarımsal üretimin mutlaka devam etmesi gerekiyor” diye konuşuyor.

“Kırsalda üretim durursa, şehirde sorun büyür”

Yıldırım’a göre, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın en kısa zamanda bilimsel bir komite oluşturması ve ilçe bazında, köy köy üretimin nasıl sürdürüleceğini planlaması gerekiyor. Şehirlerde 65 yaş ve üzeri için çıkarılan sokağa çıkma yasağının kırsalda yaşayan aileler için uygulanmasının doğru olmadığını dile getiren Yıldırım, “Kırsalda eğer vatandaş dışarı çıkmazsa, tarlasına, ahırına gitmezse tarımsal üretim yapılamaz ve şehirler için ciddi bir gıda sorunu ortaya çıkabilir” diyor.

Salgın boyunca tarımsal üretim ve hayvancılığın sürdürülebilmesinin sadece köyde yaşayanların sorunu olmadığının altını çizen Yıldırım, “Kırsalda üretim durursa, bu en çok şehirlerde yaşayanların sorunu olacak” diye konuşuyor.


“Mevsimlik işçiler için önlem alınmalı”

İçinden geçtiğimiz dönemin Türkiye’de sebze ekiminin ve dikimin yapıldığı dönem olduğuna işaret eden Yıldırım, gıda üretiminin devamı için mevsimlik işçi hareketlerinin önemine de dikkat çekiyor. Yıldırım, “Üreticinin tarlaya girmesi, ürünü toprakla buluşturması gerekiyor. Bunun için de mevsimlik işçilerin çalıştırılması zorunlu. Mevsimlik işçilerin taşınmasından tutun da sağlık ve barınma sorunlarının çözülmesi gerekiyor” şeklinde konuşuyor.

Yıldırım’a göre, hükümet bu dönemde boş olan köy okullarını mevsimlik işçilerin barınması için kullanmalı ve işçilerin sağlıklarını çok yakından takibe almalı.

“Raflarda ürün bulamayabiliriz”

Zaman kaybedilmeden tarımsal üretimin devamının garanti altına alınması için ayrı bir önlem paketine ihtiyaç olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Aksi takdirde markete gittiğinizde raflarda ürün bulamayacaksınız. Bu bir ay sonra olur, iki ay sonra olur… Ama üretim olmazsa raflar boş kalır ve bu sefer açlıkla karşı karşıya kalabiliriz” uyarısında bulunuyor.

“Süt ve süt ürünleri tehlikede”

Yıldırım’ın bu dönemde özellikle dikkat çektiği gıda ürünü ise süt.

Salgına rağmen üreticilerin günde en az iki kez ineğini sağmak zorunda olduğuna işaret eden Yıldırım, şunları söylüyor:

“Fabrikaları kapatabilirsiniz, AVM’leri kapatabilirsiniz ama ineğin memesini kapatamazsınız. Üretici mutlaka sağdığı sütü ya kooperatife ya alıcıya teslim ederek soğuk zincire katmak zorunda. Dolayısıyla kırsalda özellikle 65 yaş üzerindekiler için sütünü satabilecek ortamın sağlanması gerekiyor.


Eğer bu başarılamazsa, marketlerde süt ile birlikte sütten imal edilen peynir, tereyağ, yoğurt, ayran gibi ürünleri göremeyeceğiz. Türkiye tarımsal üretimin devamını sağlayabilirse yalnızca kendisi için değil, ihtiyacı olan diğer ülkeler için bile üretim yapabilir.” Kaynak: DW Türkçe

ECDC’den korkutan açıklama: Corona salgını yaz aylarında bitmeyecek!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.