IMF’den Türkiye için yüzde 5 küçülme, yüzde 17,2 işsizlik tahmini!

Uluslararası Para Fonu (IMF), corona salgını nedeniyle küresel ekonomide yüzde 3 küçülme tahmininde bulundu. Türkiye ekonomisinin büyüme tahminini de aşağı yönlü revize ederek eksi yüzde 5 seviyesine çekti. Türkiye’deki işsizlik oranı için beklenti ise bu yıl yüzde 17,2 seviyesinde.

IMF Türkiye için yüzde 5 küçülme, yüzde 17,2 işsizlik tahmini

IMF’den Türkiye için yüzde 5 küçülme, yüzde 17,2 işsizlik tahmini!

“Şok, çok büyük. Tıpkı bir savaşta veya siyasi krizde olduğu gibi, şokun ne kadar süreceği ve yoğunluğu konusunda belirsizlik var” diyen IMF baş ekonomisti Gita Gopinath, ekonomide 1929’daki Büyük Buhran’dan bu yana yaşanacak en sert küçülmenin gerçekleşeceğini; krizin, 2008 finansal krizinden daha derin etkilerinin olacağını söyledi.


Gita Gopinath, raporun ön sözünde yaptığı değerlendirmede, 3 ay önce yayınlanan Dünya Ekonomik Görünüm raporunun yayımlanmasından bu yana dünyanın “dramatik bir biçimde değiştiğini” belirtirken, mevcut salgının daha önce karşılaşmadıkları türden bir kriz olduğunu ifade etti. Raporda buna üç gerekçe sunuldu:

1- Şok, çok büyük. Büyük ihtimalle bu sağlık acil durumuna ve ona karşı alınan önlemlere bağlı üretim kaybı, küresel finansal krize sebep olan kayıpları gölgede bırakıyor.

2- Tıpkı bir savaşta veya siyasi krizde olduğu gibi, şokunu ne kadar süreceği ve yoğunluğu konusunda belirsizlik var.

3- Mevcut durumda ekonomi politikalarının çok farklı bir rolü var. Normal krizlerde, ekonomi politika yapıcıları toplam talebi uyararak ekonomik aktiviteyi hızlıca teşvik etmeye çalışır. Bu sefer kriz büyük oranda ihtiyaç duyulan önlemlerin sonucu.

IMF, önümüzdeki günlerde küresel ekonomiyi korkunç bir senaryonun beklediğinin sinyallerini verdi. Dünya Ekonomik Görünüm raporunda, “Büyük ihtimalle bu sene ekonomi Büyük Buhran’dan bu yana yaşadığı en büyük resesyonu yaşayacak. 2008 finansal krizini de geçecek” ifadeleri yer aldı.

Türkiye için yüzde 5 küçülme, yüzde 17,2 işsizlik tahmini

IMF, Türkiye için bu yıl yüzde 3 olan büyüme beklentisi yüzde 5 küçülme olarak revize ederken, Türkiye ekonomisinin 2021’de yüzde 5 büyümeye döneceğini tahmin ediyor. Türkiye’deki işsizlik oranı için beklenti ise bu yıl yüzde 17,2, gelecek yıl yüzde 15,6 seviyesinde belirlendi. Bir önceki raporda bu yıl için beklenti yüzde 13,8 seviyesinde bulunuyordu.

Euro bölgesinin 2020 yılında yüzde 7,5 küçüleceği tahmin edilirken, işsizliğin yüzde 10,4’e yükseleceği ifade edildi. Avrupa’da en fazla küçülecek ekonomilerin San Marino (yüzde 12,22) ve Yunanistan (yüzde 10) olacağı kaydedilirken, Avrupa’da salgından en fazla etkilenen ülkeler İtalya’nın yüzde 9,1, İspanya’nın ise yüzde 8 küçüleceği belirtildi. İşsizliğin bu ülkelerde de yükseleceği aktarılırken, belirsizliğin ekonomik görünüm için hâlâ büyük bir risk olduğuna vurgu yapıldı.

ABD ekonomisinde sert küçülme

Pek çok kredi derecelendirme kuruluşuna göre ABD ekonomisi için daha iyimser bir tahminde bulunan IMF, ABD ekonomisinin 2020 yılındaki büyüme tahminini yüzde 2’den yüzde 5,9 küçülme olarak revize etti.

Gelişmekte olan piyasaların ve kalkınmakta olan ekonomilerin ise 2020 yılında sadece yüzde 1 daralacaklarını tahmin eden IMF, Çin ekonomisi için yüzde 6 olan büyüme tahminini yüzde 1,2’ye, Hindistan için yüzde 5,8 olan büyüme beklentisini ise yüzde 1,9’a düşürdü.


Belirsizlik vurgusu yapıldı; salgının seyri ve finansal piyasalardaki durum gözleniyor

Raporda küresel ekonomik büyümenin 2019 yılında yüzde 2,9 olduğu belirtilirken, 2020 için yüzde 3’lük bir küçülme öngörüldü. Ekonomilerin Koronavirüs pandemisinin etkisinden kurtulmasının ardından 2021’de küresel büyümenin yüzde 5,8’e yükselmesi bekleniyor.

Pandeminin ekonomik etkilerinin ne kadar derin olacağının ise salgının yayılması ve süresi, finansal koşullar ile petrol fiyatlarındaki duruma bağlı olacağı belirtildi.

“‘Büyük Karantina, küçülmeye sebep olacak”

IMF’nin raporunda “Büyük Karantina” (The Great Lockdown) olarak isimlendirilen mevcut krizin ciddi bir küresel ekonomik küçülmeye sebep olmasının beklendiği bildirildi. 2021’de küresel büyümenin daha önceki tahminlerin üzerine çıkacağı ve kısmi iyileşme olabileceği öngörüldü. Raporda, gayri safi yurt içi hasılanın (GSYİH) virüs öncesi trendin altında kalacağı da belirtildi.

Raporda krizi çevreleyen “belirsizlik” sık sık vurgulandı. Örneğin, krizin uzun sürmesi ve buna bağlı önlemlerin uzatılması durumunda yükselen ve gelişmekte olan piyasaların krizden çok daha ağır şekilde etkileneceği öngörüldü. Bu ülkelerde uzun süreli bir krizin şirketlerin kapanmasına ve çok yüksek işsizlik oranlarına sebep olabileceği belirtildi.

“Sokağa çıkma yasakları, daha ağır bir ekonomik küçülmeyi engelleyebilir”

Krizle mücadelenin önlem ve stabilizasyon ile iyileşme olarak iki aşamadan oluşacağını ifade eden IMF, ekonomik durgunluğu daha uzun sürmemesi için gerekli süre boyunca önlem alınması gerektiğini belirtti. Raporda, “Karantinalar, sokağa çıkma yasakları ve sosyal mesafe virüsün yayılmasını yavaşlatmak için çok önemli. Bunlar aynı zamanda sağlık sisteminin hizmetlerine karşı artan talebi karşılayabilmesi için zaman sağlayacak ve bir tedavi/aşı geliştirmeye çalışan araştırmacılara zaman kazandıracak. Önlemler daha ağır ve uzun süreli aktivite durgunluğundan kaçınılmasını sağlayabilir ve ekonomik iyileşmeye zemin hazırlayabilir” denildi.

IMF, ekonomik aktivitenin durdurulduğu sürece yasa yapıcıların insanların temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesini ve iş yerlerinin salgından sonra faaliyete devam edebilmesini sağlaması gerektiğini ifade etti.

Raporda, ülkelere uluslararası iş birliği çağrısında da bulunuldu; Ülkeler arasında uzmanlık ve ekipman paylaşımı yapılmasının yanı sıra bir aşı veya tedavi bulunduğunda varlıklı ülkelerin de yoksul ülkelerin de buna anında erişimi olması gerektiği ifade edildi.

Salgınların önlenmesi için 5 tavsiye

Baş Ekonomist Gita Gopinath tarafından kaleme alınan önsözde, yeni bir salgının önlenmesi için şu öneriler yapıldı:

  • Küresel kamu sağlığı altyapısının geliştirilmesi
  • Alışagelmişin dışındaki enfeksiyonlar konusunda ülkeler arası daha fazla ve daha otomatik bilgi alışverişi yapılması
  • Testlerin daha yaygın ve erken sahaya sürülmesi
  • Küresel olarak daha fazla kişisel korunma ekipmanının stoklanması
  • Temel gereçlerin ticareti için protokoller oluşturulması, yasakların değil

Temel gıda maddeleri, portakal suyu ve kahve fiyatları yükseldi

ABD-Çin ticaret anlaşmasının ardından ocak ayına kadar önemli ölçüde yükselen gıda fiyatlarının, Covid-19’un ortaya çıkasıyla tersine döndüğü aktarıldı. Tarımsal hammadde fiyatlarında -pamuk, yün malzemeleri- düşüş görüldüğü, buğday, pirinç, portakal suyu ve kahve gbi gıda ürünlerinin fiyatlarında ise artış görüldüğü kaydedildi.


IMF raporunda, ciddi düşüş tahminlerinden sonra bile, ekonomik görünümdeki risklerin olumsuz yönde olduğu aktarılırken, “Pandemi, taban çizgisinde olduğu varsayılırsa daha kalıcı olabilir. Ayrıca, sağlık krizinin, ekonomik faaliyetler ve finansal piyasalar üzerinde etkileri daha güçlü ve uzun sürebilir. Bu da merkez bankalarının finansal sistemi destekleme sınırlarını test ederek şokun mali yükünü daha da artırabilir. Tabii ki, bir tedavi veya aşı beklenenden daha erken bulunursa, sosyal izolasyon önlemleri kaldırılabilir ve ekonomik düzelme beklenenden daha hızlı gerçekleşebilir” denildi.

IMF: Corona salgını, Büyük Buhran’dan bu yana en sert ekonomik küçülmeye sebep olacak


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.