Bilim Kurulu üyesi: Bu gidişle okulların açılması zor!

Bilim Kurulu üyeleri normalleşmenin ardından yaşanan koronavirüs salgınında vaka artışı yaşanırken okulların bu yıl açılma ihtimalini değerlendirerek “Bu gidişle Ağustos’ta okul zor” dedi.

Bilim kurulu okulların açılması

Bilim Kurulu üyesi: Bu gidişle okulların açılması zor!

Koronavirüsle mücadele sürecinde Haziran sonrası hayata geçirilen normalleşme adımlarının ardından bin 500’ü geçen vaka sayıları son günlerde bin 300-400 bandında kaldı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, önceki günkü verileri duyurduğu sosyal medya paylaşımında vatandaşları uyardı. Koca’nın paylaştığı verilere göre test sayısı 3 milyon 331 bin 158, vaka sayısı 198 bin 613, vefat sayısı 5 bin 115, yoğun bakım hasta sayısı bin 18, solunum cihazına bağlı hasta sayısı 375 ve iyileşen hasta sayısı ise 171 bin 809 oldu.


Koca, paylaşımında “Vaka sayımız dünkünden 18, bugün iyileşenlerdense 160 fazla. Yatırılarak tedavi edilenlerle yeni taburcu edilen hastaların sayısı dengede. Yoğun bakımdaki artış olağan düzeyde. Vaka sayılarını azaltmada yeterince kararlı, tedbirlerde dikkatli değiliz. Yaz, rehavete neden olmamalı” uyarısında bulundu. Koca dün de ‘işi sıkı tutmaya devam edelim’ mesajı verdi. Koca, salgına karşı alınması gereken tedbirlere dikkat çekerek “Koronavirüs tedbirlerinden bugün kaç netin var? İşi sıkı tutmaya devam edelim” ifadelerini kullandı.

‘GENÇLER ÇOK RİSKLİ’

Öte yandan, Karar Gazetesi’nde yer alan habere göre, Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Seçil Özkan da Sağlık Bakanlığı’nın başlattığı antikor yani toplumda kaç kişinin hastalığa yakalandığını ortaya koyan çalışmaya dair bilgileri aktardı. “Türkiye’deki nüfusta antikor gelişmesi yani hastalığı geçirmiş ve bağışıklık kazanma durumu binde 8. Biz demek ki 11 Mart’tan beri önlemlerimizi iyi almışız. Bireyleri ve toplumu korumuşuz, hastalığı geçirmemişler” diyen Özkan, yaşlı nüfusun koruma ve kontrol önlemlerine uyulduğunu belirtti.

Özkan, yoğun bakım hasta sayılarında artış yaşanmasına rağmen genele göre bir düşüşün olduğunu ve ölümlerin de bu nedenle azaldığını düşündüğünü söyleyerek, “Bu kontrol ve koruma yöntemleriyle ilişkilidir. Gençler çok riskli. Gençler hastalığı hafif geçirdiklerini düşünüyorlar ancak, bağışıklık sistemlerini ve hastalığı nasıl geçireceklerini bilmiyorlar. Bunun kimse için garantisi yok. Eğer semptom göstermeden hastalığı geçiyorsak, başkalarını bulaştırma ihtimali o kadar yüksektir. Bu yüzden gençlerin daha özen göstermesi, çocuklara ve yetişkinlere örnek olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.


Özkan, 153 bin kişiye uygulanacağı açıklanan tarama testlerinde şu ana kadar 118 bin kişiye ulaşıldığını ifade ederek, şunları söyledi:

“Tamamı yakında biter. Kabaca sonuçların çok değişmeyeceğini düşünüyorum. Türkiye’deki nüfusta antikor gelişmesi yani hastalığı geçirmiş ve bağışıklık kazanma durumu binde 8’dir. Bin kişiden 8 kişi. Artık bireylerin yapması gereken yöntemle sosyal hayatımıza başladık. O yüzden hastalıkla karşılaşacağız. Yani binde 8 kişi hastalığı geçirmiş, gerisi duyarlı, yani hastalanabilir. Onun için dikkatli olmak lazım. Bağışıklık olarak binde 8 rakamı düşük. ‘Bu hastalık bitti, artık toplumda görülmez, insanlar bağışık’ dediğimiz durumda rakamlar yüzde 60 civarındadır. Kontrol önlemlerine devam etmemiz gerekiyor. Eğer önlemleri alarak sosyal hayatı yaşarsak, hastalığı hafif geçirmelerle biraz daha bağışıklığımız artabilir ya da aşı çıkana kadar biz bu süreyi kendimizi ve çevremizi koruyarak geçirebiliriz.”

‘VAKALAR BÖYLE GİDERSE OKULLARIN AÇILMASINDA SORUN YAŞAYABİLİRİZ’

Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, vaka tablosuna göre okulların bu yıl açılma ihtimalini değerlendirdi. “Bu tablo böyle devam ederse okulların açılmasıyla ilgili özellikle üniversitelerde sıkıntı yaşayabiliriz” diyen Yavuz, temmuz ve ağustos ayında açıklanacak vaka sayılarının bu konuyu belirleyici olduğunu söyledi. Habertürk’e konuşan Yavuz, şu ifadeleri kullandı:

“Bu tablo binli rakamlarla devam ederse özellikle üniversitelerin açılmasında sıkıntı yaşanabileceğini düşünüyorum. Bu gerçekten çok dinamik bir salgın. Önümüzde ki yılların ön görüsünde bulunmak, elde ki verilerle tahmin etmek pek mümkün değil açıkçası. Bizler Temmuz ve Ağustos ayını nasıl geçirdiğimize bakarak, Ekim’de neler yapabileceğimize karar vereceğiz. Hazırlıklı olmak gerekiyor. Vaka sayıları sıfırlansa bile ikinci bir dalganın her an olabilir endişesi var. Bu yüzden, dinamik bir salgında eylül ya da ekim ayında okullar açılır ya da açılmaz diye şu an için bir şey diyemeyiz.”


Milli Eğitim Bakanlığı’na göre devlet okullarında yüz yüze telafi, tamamlama ve uyum eğitimi 31 Ağustos’ta başlayacak ve üç hafta sürecek. Bu uygulama özel okullarda ise 15 Ağustos itibariyle hayata geçirilecek.

Minibüsten 37 yolcu çıktı, şoför “zorla bindiler” dedi!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.