Güneş kremleri gerçekten sağlıklı mı? Tüm bilinmeyenler!

Uzun süredir güneş kremleri ile ilgili birbirinden farklı görüşler, kafa karışıklığına neden oluyor. Yıllık 7.3 milyar dolarlık bir ekonomik büyüklüğü olan ve yılda yaklaşık yüzde 7 büyüyen “güneş koruyucu ve iyileştirici ürünler” piyasası ciddi bir reklam ve haber pompalayarak yakında “evde otururken bile güneş koruyucu kullanmamızı” önerecek. Bu kadar karlı bir pazar varken bizim de bazı bilgileri bilimsel veriler ışığında incelememiz gerekiyor.

güneş kremleri

Güneş kremleri gerçekten sağlıklı mı? Tüm bilinmeyenler!

İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Tayfun Hancılar, güneş kremleriyle alakalı bilinmeyenleri açıkladı.


Güneş kremleri kullanınca vücutta D vitamini sentezlenmiyor!

Öncelikle belirtmek gerekir ki, “güneş” ne bizim ne de çocuklarımızın düşmanı değildir!

“Güneş giren eve doktor girmez” sözü ile büyümüş nesiller olmamıza rağmen, maalesef son dönemde güneşte kalmak o denli zararlı, koruyucu krem ve spreyler tamamen masum olarak kabul edilmeye başlanmıştır. Oysa üzerinde hiç durulmayan ya da özellikle konuşulmayan bir konu var; yüksek koruyucu faktör içeren güneş kremlerini kullandığımız zaman vücut, D vitaminini yeterince sentezleyemiyor.

D vitamini eksikliği kanser riskini arttırıyor!

Oysa çok iyi biliyoruz ki; birçok çalışmada kanda D vitamini seviyesi yüksek olanlarda, düşük olanlara kıyasla kalın bağırsak kanseri riski anlamlı derecede düşük bulunmuştur. D vitamini eksikliği; depresyon, yaygın vücut ağrıları ve kalp hastalıklarına yol açmaktadır.

Özellikle esmer tenlilerde, yeterli D vitamini sentezlenmesi için daha uzun güneşte kalmak gerektiği düşünülürse, güneşlenme esnasında sürekli güneş koruyucu kullanmak; D vitamini sentezini azaltarak kanser riskini arttırabilir.

Güneş kremi kullanmadan nasıl güneşlenebiliriz?

Güneş kremlerini doğru kullanırsak bize dost, yanlış kullanırsak düşman olur. Yaz aylarında saat 09.00-11.00 arasında ya da 16.00’dan sonra açık tenli kişiler; ilk iki gün 10 dakika, daha sonraki günler 20 dakika, esmer tenliler; ilk iki gün 20 dakika, daha sonraki günler 30 dakika hiç güneş koruyucu kullanmadan güneşlenebilirler. Bu süre vücudun D vitamini sentezlemesi için yeterli bir süredir. Bu sürelere dikkat edilirse; cilt kanseri riski düşük olduğu gibi D vitaminin kansere karşı koruyucu özellikleri dolayısıyla, tam tersine çok faydalıdır.

Uzun süre güneşte kalmak riskli!

Ancak biliniyor ki; meslekleri gereği uzun yıllar güneş altında kalanlarda bazal hücreli ya da epidermoid hücreli kanser sıktır ve bu kanserler vücudun güneşi çok gören baş boyun ve uzuvlarında sık, diğer bölgelerde seyrektir. Özellikle çocuklarda 5 kereden fazla ciddi güneş yanığı oluşması, malign melanom riskini arttırmaktadır.

Güneşlenmeye bağlı ciddi cilt yanıkları olması erişkinde de malign melanom riskini arttırmaktadır. Ama normal güneşlenmenin, melanom riski üzerine etkisi görülmemiştir. Demek ki; yukarıdaki sürelere uygun güneşlenme tarzında kanser riski yoktur, hatta D vitamini sentezlenmesi nedeni ile kansere karşı bir tür önlemdir. Ancak güneşte çok uzun süre kalmak risklidir.

Güneş kremleri neden sakıncalı?

Güneş kremlerinin kansere yol açtığına dair bilimsel bir kanıt yoktur. Ancak; “Oksibenzon” (oxybenzone) içeren kremler, alerjik reaksiyonlar yaratabilir. Oksibenzon aynı zamanda, endokrin hormonunu bozan ve hücrelere zarar veren bir kimyasaldır. Özellikle çocuklarda, çok dikkat etmek gerekir.


Bazı güneş kremi üreticileri, derinin yaşlanmasını durdurduğu düşünüldüğü için formülerinde A vitamini (retinil palmitat) kullanıyor. Fakat FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) araştırmasına (1) göre; bu vitamin güneş ışığına maruz kalınca deri bozulmalarını ve tümör oluşumlarını hızlandırıyor.

Sprey şeklindeki güneş koruyucular havada toksik partiküller bırakıyor ve bu da solunum yoluyla vücuda girerek risk yaratabiliyor.

JAMA dergisinde (2) yayınlanan bir araştırmada, “avobenzon”, “oksibenzon”, “ecamsule” ve “oktokrilen” maddeleri incelendi. 24 katılımcı, bir hafta boyunca bu maddeleri içeren güneş kremlerini kullandı. Günde dört kez vücutlarının yüzde 75’ine krem süren bu kişilerden, belli aralıklarla kan örnekleri alındı. Bu kişilerin tümünün kanında, yüksek oranda kimyasal çıktı. Özellikle oksibenzon seviyesinin, diğer kimyasallarınkinden 50-100 kat daha yüksek olduğu görüldü.

Aslında titanyum dioksit ve çinko oksit içeren kremler, deriden vücuda karışmıyor fakat sürüldükten sonra beyaz bir tabaka bırakması nedeni ile birçok kişi kullanmak istemiyor.

Bu önerilere dikkat!

Elimizde şu anda kanıt olmasa dahi; uzun dönem kullanımda nasıl bir etki ile karşılaşacağımızı bilmeden, güneş koruyucu kremlerini özellikle çocuklarda bu kadar yoğun kullanmak sakıncalı olabilir. Ancak güneşte uzun süre kalmanın riskleri de belli. Önerimiz; yukarı da belirtilen saatlerde, güvenlikle güneşlenilebilir.

Diğer saatlerde mümkünse; güneşe çıkmamak veya kalın koyu tente altında(açık renk tenteler, yüzde 50 geçirgen olabiliyor) ya da ağaç gölgesin de oturmak şeklindedir. Böyle bir ortam yoksa, geniş şapka ve vücudu örten giysiler kullanmak uygun olur. Böylece güneş koruyucu krem kullanmadan tatil yapılabilir.

Ancak yine de güneşte uzun süre oturmak istiyorsanız; bu durumda güneş koruyucu krem kullanmak, güneş yanığı riskini almamak adına daha uygun bir davranış olur. Bir de güneşten korunmanızı gerektiren cilt hastalığınız varsa, zorunlu olarak güneş kremi kullanılabilir.

Kaynak:

• Janet Woodcock, Theresa M. Michele. US Food & Drug Administration (FDA). Shedding New Light on Sunscreen Absorption. (May 6, 2019). Available online: https://www.fda.gov/news-events/fda-voices/shedding-new-light-sunscreen-absorption


• Murali K. Matta, PhD1; Jeffry Florian, PhD1; Robbert Zusterzeel, MD, PhD, MPH1; et al. Effect of Sunscreen Application on Plasma Concentration of Sunscreen Active Ingredients. JAMA. 2020;323(3):256-267. doi:10.1001/jama.2019.20747 (January 21, 2020). Available online: https://doi.org/10.1001/jama.2019.20747

Güneş koruyucu krem nasıl olmalı? Yazın cilt bakımı için püf noktalar


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.