İlahiyatçı Cemil Kılıç MHP’ye yüklendi: Atatürk’e dil pabuç gibi, tek bir tepki yok!

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın Ayasofya’da okuduğu hutbeye tepkiler dinmiyor. İlahiyatçı Cemil Kılıç da eleştirilerini sürdürürken “Ayasofya da dahil İstanbul’daki tüm camiler 4 yıl 10 ay 23 gün İngiliz işgali altında kaldı. İngiliz’e söz yok ama işgali bitiren Atatürk’e dil pabuç gibi” ifadelerini kullandı. Kılıç isim vermeden MHP’ye “Tek bir tepki yok. İbretle izliyoruz” sözleriyle yüklendi.

cemil kılıç

İlahiyatçı Cemil Kılıç isim vermeden MHP’ye yüklendi: Atatürk’e dil pabuç gibi, tek bir tepki yok!

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Ayasofya’da okuduğu cuma hutbesinde, “Fatih Sultan Mehmet Ayasofya’yı cami olması için vakfetti. Bizim inancımızda vakıf malı dokunulmazdır, dokunanı yakar! Vakfedenin şartını çiğneyen lanete uğrar” ifadelerini kullanmıştı.


Ali Erbaş’ın bu sözleri Atatürk’ü hedef aldığı şeklinde yorumlandı ve büyük tepki çekti.

İlahiyatçı Cemil Kılıç da Erbaş’a tepkilerini Twitter üzerinden sürdürdü:

• Ayasofya da dahil İstanbul’daki tüm camiler 4 yıl 10 ay 23 gün İngiliz işgali altında kaldı.

• İngiliz’e söz yok ama işgali bitiren Atatürk’e dil pabuç gibi.

İsim vermedi ama

İsim vermeden MHP’yi işaret eden Kılıç şu ifadeleri kullandı:

• Tarihin en büyük Türk milliyetçisi olan Atatürk’e lanet okunuyor.

• Ama milliyetçi olduğunu söyleyen partiden tek bir tepki yok. İbretle izliyoruz.

Susanın kanı kurusun!

Kılıç’ın hutbenin ardından ilk tepkileri de şu şekildeydi:

• Unutma! Bugün minberden isim vermeden Kadir Mısıroğlu’na rahmet, Atatürk’e de lanet okundu. Bugün Atatürk’ün kurduğu devletin bir memuru Atatürk’e lanet okudu. Susanın kanı kurusun.


• Atatürk’e değil, basiretsizlik ve ihaneti nedeniyle İstanbul’un yıllarca işgal altında kalmasına sebep olan, Ayasofya ile birlikte İstanbul’daki tüm camilerin anahtarını işgal kuvvetlerine teslim eden Vahdettin’e lanet okuyun.

• Utanmazlar! Türkiye’nin sosyal demokrasiye ve çok güçlü bir sosyal devlet anlayışına gereksinimi var.

Ne olmuştu?

Danıştay 10. Dairesi’nin camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etmesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Diyanet’e devredilen Ayasofya’da ilk namaz geçen cuma günü kılınmıştı.

Ayasofya’nın müzeye dönüştürüldüğü Bakanlar Kurulu kararında Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve dönemin bakanlarının imzası da bulunuyordu.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, 24 Temmuz’da ibadete açılan Ayasofya’da ilk cuma hutbesini okudu. Hutbede Erbaş’ın kullandığı “Bizim inancımızda vakıf malı dokunulmazdır, dokunanı yakar. Vakfedenin şartı vazgeçilmezdir, çiğneyen lanete uğrar” sözleri siyasetçilerin yanı sıra ilahiyatçıların ve tarihçilerin de tepkisini çekti.

İşte tepkilerden bazıları:

Sinan Meydan: İsim vermeden lanet okudunuz

Tarihçi yazar Sinan Meydan ise Erbaş’ın sözlerine, “Atatürk, İstanbul’u ve Ayasofya’yı işgalden kurtardı, Ayasofya’yı tamir ettirdi, korudu. Atatürk’ün önderliğindeki Kurtuluş Savaşı kaybedilmiş olsa İstanbul’a vizeyle girecek Ayasofya’nın tepesindeki çanı seyredecektiniz. Bıraktım Atatürk’e dua etmenizi isim vermeden lanet okudunuz” diye tepki gösterdi.

İYİ Parti Milletvekili Ümit Dikbayır: Atatürk’e bir duayı çok gördün ya…

Erbaş’ın sözlerine siyasetçilerden de tepki geldi. İYİ Parti Kurucular Kurulu üyesi ve 27. Dönem Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, “Bugün Cuma Hutbesinde Emevi halifelerini bile anarken İstanbul’u İngilizlerin elinden kurtaran,vatan topraklarına katan ve senin bugün Başkanlığını yaptığın Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kuran ATATÜRK’e bir duayı çok gördün ya seni ALLAH’a havale ediyorum” dedi.

CHP’li Gürsel Tekin: Hiçbir memur Atatürk’e hakaret edemez!

CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin tepkisini “Türkiye’nin hiçbir memuru Atatürk’e hakaret edemez. Hele Atatürk ve Kurtuluş Savaşı kahramanları sayesinde işgalden kurtarılan Ayasofya’da bunu yapmak sadece ahlak değil akıl bozukluğudur. Tarih de millet de bunu affetmez” ifadeleriyle dile getirdi.

Fikri Sağlar: Hesaplaşmaya çeviren zihniyet…

Eski Kültür Bakanı ve Devlet Bakanı, CHP’li eski milletvekili Dr. Fikri Sağlar ise, “Ayasofya’nın ibadete açılışını, Lozan Barış Antlaşması’nın yıldönümünde gerçekleştirerek, laik Cumhuriyetle ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’le hesaplaşmaya çeviren zihniyet, Atatürk’e lanet okuma cüretinde bulunuyor. Diyanetin başındaki Ali Erbaş’ı şiddetle kınıyorum” mesajını paylaştı.

Abdullah Ağar: Atatürk’e açık ya da kapalıdan beddua edenin başına Atatürk kadar taş düşsün


Erbaş’ın sözlerini yorumlayan güvenlik uzmanı Abdullah Ağar, “Bu vatanı gavurdan/kefereden/sömürgeciden/işgalciden/din simsarından kurtaran, millete önderlik, orduya başkomutanlık eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e açık ya da kapalıdan beddua edenin başına Atatürk kadar taş düşsün” ifadelerini kullandı.

Uğur Dündar: Aldığı nefesi bile Atatürk’e borçlu olan Ali Erbaş, Atatatürk’ün düşmandan kurtardığı İstanbul #Ayasofya’da ona lânet okudu!..

Yılmaz Özdil: Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim

Merdan Yanardağ: Atatürk’e lanet, Cumhuriyet düşmanlarına rahmet okuyan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş görevden alınmalıdır

İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan: Gün gelir bunun siyasi ve hukuki sonuçları olur

Mustafa Kemal’dir Fatih’in asıl mirasçısı, sizler değil!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.