Gentile Bellini’nin Fatih Sultan Mehmet tablosu yuvasına döndü

İBB’nin İstanbul’a kazandırdığı 540 yıllık Fatih Sultan Mehmet tablosu İstanbul’a döndü. Tabloyu özel kutusundan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu çıkardı. Tablonun, halk ile İstanbul’un İngiliz işgalinden kurtulduğu 6 Ekim günü buluşacağını açıklayan İmamoğlu, “İstanbulluların vatanıyla özgür bir şekilde buluştuğu Mustafa Kemal Atatürk’ün İstanbul’un tekrar millete ait olmasını sağladığı 6 Ekim’de burada, kıymetli İstanbullu hemşehrilerimizle buluşturacağız” dedi.

Fatih Sultan Mehmet

Gentile Bellini’nin Fatih Sultan Mehmet tablosu yuvasına döndü

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun talimatı ile Londra’da düzenlenen bir müzayededen yaklaşık 8 milyon liraya satın alınan Gentile Bellini’nin atölyesinden çıkan Fatih Sultan Mehmet’in orijinal tablosu İstanbul’a geri döndü.


Fatih’in günümüze gelebilmiş üç orijinal portesinden biri olan tablo, İBB Saraçhane Başkanlık binasında özel olarak hazırlanan salonda İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından kamuoyuna tanıtıldı. İmamoğlu “Ben de çok heyecanlıyım” diyerek eldivenlerini takıp Londra’dan gelen tabloyu özel kutusundan çıkardı.

“Yükü çok ağır”

Tablo bir süre sergileneceği özel salondaki yerine asılırken bir konuşma yapan İmamoğlu, “Büyük Sultan, Fatih Sultan Mehmet’in bekli de Rönesans döneminin ilk defa kamu koleksiyonuna katılışını hep beraber izliyoruz. Her ne kadar hafif bir tablo olsa da açıkçası şu anda yükü çok ağır. Böylesi kıymetli bir tabloyu Türkiye’mize kazandırılmasına vesile olduğum için onur ve gurur duyuyorum” dedi.

“İstanbul’un işgalden kurtulduğu gün açılacak”

Tablonun, 6 Ekim’de Saraçhane’deki belediye sarayında halkla buluşacağını duyuran İmamoğlu, şöyle konuştu: “Tekrar İstanbul’un, İstanbulluların vatanıyla özgür bir şekilde buluştuğu Mustafa Kemal Atatürk’ün İstanbul’un tekrar millete ait olmasını sağladığı 6 Ekim’de burada, kıymetli İstanbullu hemşerilerimizle buluşturacağız. Çok onurluyuz, çok mutluyuz, çok gururluyuz”

“3 devrimci”

Ekrem İmamoğlu konuşmasına şöyle devam etti:

“Çok önemli bir devrimci, Fatih Sultan Mehmet. Yüzyılın başında çok önemli bir devrimci, Mustafa Kemal Atatürk. Benim ruhumda bir başka devrimci vardır, Hazreti Muhammed Mustafa. Milli manevi bütün unsurlarımızla, bütün devrimci unsurları taşıdığımız ve bu dünyaya kültürel izleri bu şekilde aktarmayı başarabilmemizin altını da çizmiş olalım ama hassasiyetle koruyarak… Bu topraklarda bulunan bütün kültürlerin hassasiyetlerini koruyarak ve tarihin içindeki bu tür izleri de ülkemize armağan ederek.”

“Henüz Mona Lisa çizilmemişti”

Tablonun öyküsünü anlatan İmamoğlu “1479’da Fatih Sultan Mehmet Osmanlı-Venedik mücadelesinden ötürü bir barış antlaşması yapıyor ve Bellini’yi buraya davet ediyor sözleşme gereği. Bu sözleşme ile beraber burada sanat çalışmaları için şart koyuyor ve İstanbul’a geliyor.

Tam o dönemde Fatih Sultan Mehmet’in portrelerini yapıyor. İstanbul’un öneminin altına imza atan o aydınlanma ruhunu en üst seviyeye taşıyan Fatih Sultan Mehmet muazzam bir iz bırakıyor bu tavırlarıyla. Henüz daha Leonardo Da Vinci, Mona Lisa’yı çizmemişti. Daha 30 yaşındaydı. Henüz Michealangelo, İstanbul’daki köprüyü hayal etmemişti. Ya da Selimiye’nin, Süleymaniye’nin  yapılmasına 80 yıl vardı. Dolayısıyla müthiş bir dönemi hep beraber görüyoruz ve yaşıyoruz” diye konuştu.

Devlet büyükleri ve saltanat fertleri davet edilecek

İmamoğlu konuşmasının ardından soruları yanıtladı. İmamoğlu devlet büyüklerine, Cumhurbaşkanı’na yönelik tabloyu göstermek için bir davette bulunup bulunmadığı sorusuna “Hem devlet büyüklerine dönük bir takım çalışmamız olacağı gibi vatandaşımızı da ayırt etmeden saltanatın bugün yaşayan fertleri üzerinden de bir davetimiz olacak. Onlarla da bu hassasiyeti paylaşacağız. Bazı aile fertleriyle görüştük. Herkese özel anlarımız olacak. Çocuklarımıza da özel anlarımız olacak. Bu tür davetlerimizi, bu sergilenme süresince sizlerle paylaşacağız” dedi.

“Henüz öyle bir telefon almadım”

“Tebrik etmek için arayan üstü düzey bir yetkili oldu mu” sorusuna da İmamoğlu “Niçin sorduğunuzu bildiğim için, kimi ya da kimleri kastettiğinizi bildiğim için; henüz öyle bir telefon almadım. Ama milletimizin muazzam kutlayışını aldım. Milletin bu kutlaması, sanıyorum onların da gönüllerinden beni kutladığına işarettir diye düşünüyorum” yanıtını verdi.

“Tarihçiler araştıracak”

Tablonun kalıcı olarak nerede sergileneceğine ilişkin soruyu da “Burada belli bir süre sergilenecek. Sonrasında, halkla nasıl buluşturulacağına henüz karar vermedik. Bu konuda çalışmalarımız sürüyor. En doğru kararı, inşallah hep beraber veririz” yanıtını verdi.


Tabloda Fatih Sultan Mehmet’in karşısındaki kişinin kim olduğuna ve orijinalliğine ilişkin tartışmaların hatırlatılması üzerine de ulusal ve uluslararası düzeyde tarihçilerden araştırma talep edeceklerini belirterek “Başka tarihçilerin farklı yorumları oldu. Ama büyük ağırlıkla Cem Sultan olduğuna dair tarifler var. Ama bu, benim uzmanlık alanım değil. Ulusal ve uluslararası düzeyde birçok tarihçi, burada olacaklar, umuyorum çok kıymetli verilerle bizi buluşturacaklar” dedi.

Özel bir koleksiyonda bulunan Fatih Sultan Mehmet’in orijinal portresi, Londra’daki Christie’s Müzayede Evi tarafından 25 Haziran günü açık arttırmaya çıkarılmıştı. Orijinal tablo, düzenlenen müzayedede İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun talimatıyla 7 milyon 923 bin liraya satın alındı.

Fatih Sultan Mehmet’in kendi döneminde yapılıp günümüze gelebilmiş üç orijinal portesinden biri olan tablo için İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanı Mahir Polat beraberindeki heyet ile 8 Ağustos’ta Londra’ya gitti. Venedikli ressam Bellini’nin atölyesinden çıkan yapıt, teslim alınmadan önce Polat ve beraberindeki uzmanlar tarafından incelendi. İBB heyeti, 12 Ağustos’ta Türkiye’ye döndü.

Fatih’in portresi de müzayede evi tarafından 20 Ağustos’ta uzman kargo firmasına teslim edilerek İstanbul’a doğru yola çıktı. Ünlü tablo, 20 Ağustos gecesi İstanbul’a ulaştı ve 21 Ağustos günü gümrük işlemlerine başlandı. 26 Ağustos’ta gümrük işlemleri tamamlanan tablo, aynı gün İBB’ye teslim edildi. 2 gün özel koşullarda dinlendirilen tablo 28 Ağustos itibari ile İmamoğlu tarafından sergileneceği yere konuldu.

Teyit.org: Tablo sahte değil

Sosyal medyada paylaşılan bazı gönderilerde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından satın alınan Fatih Sultan Mehmet tablosunun, Bellini tarafından yapıldığı kesin olmadığından sahte olduğu iddia edildi.

Ancak iddia doğru değil. Tablo Bellini atölyesinde yapılmış ve bu tabloyu orijinal yapmaya yetiyor.

Teyit.org, Mimar Sinan Üniversitesi’nden Doç. Dr. Nilüfer Öndin‘e ulaştı. Öndin, eserin Bellini atölyesinden çıkmış olması, ancak bizzat Bellini tarafından resmedildiğine dair kesin bir yargıda bulunulmamasının eseri sahte yapmadığını söylüyor.

İddiaların gündeme gelmesinin sebebi, Murat Bardakçı‘nın Habertürk’te kaleme aldığı yazı olabilir. Ancak Bardakçı satın alınan tablonun sahte olduğunu ifade etmiyor. Tablonun zamanın koşulları gereği, bellini’ye ait olduğunu yüzde 100 tespit etmenin mümkün olamayabileceğini söylüyor

Aslında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da, tablonun satın alındığını açıkladığı tweetinde tablo için, “ressam Gentile Bellini’nin atölyesinden” ifadesini kullanıyor. Peki tablonun Bellini’nin atölyesinde başka biri tarafından yapılmış olması, tabloyu sahte kılar mı?

Christie’s dünyanın en büyük müzayede evlerinden

İstanbul Büyükşehir Belediyesi tabloyu Christie’s’den satın aldı. Christie’s, 1766’da kurulmuş olan ünlü bir sanat simsarlığı firması. Bünyesinde çok sayıda sanat tarihi uzmanı çalışıyor. Christie’s ise bu tabloyu, 1807 yılında Christian von Mechel’den satın almış. Bünyesinde bu kadar uzman çalışan Christie’s’in “sahte” bir tablo satması pek olası gözükmüyor.


Christie’s’de yer alan bilgiye göre, eserin Bellini’nin atölyesinden çıktığı kesin. Tablo, Fatih’in kendisiyle başka bir figürün birlikte yer aldığı tek bilinen portresi olmasıyla ilgi çekiyor. Ancak Fatih’in yanındaki kişinin kim olduğu kesin olarak tespit edilemiyor.

Anadolu Tarihi: 26 Ağustos 1071 – 26 Ağustos 1922


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.