Görsellerin travma sonrası stres bozukluğuna etkileri

Travma sonrası stres bozukluğu bireylerde önemli bir kaza, çatışma, stres maruziyeti, saldırı ya da örselenme sonrasında gelişebilmektedir. Bu sorunu yaşayan bireyler gündelik uyaranlara karşı daha hassas ya da aşırı duyarlı hale gelmektedirler, aşırı uyarılabilirlikleri nedeniyle rahatlayamamakta ya da dinlenememektedirler.

travma sonrası stres

Görsellerin travma sonrası stres bozukluğuna etkileri

Prof. Dr. Hakan Yaman

Travma sonrası bu bozukluğun birçok organ sistemine etkisi olmaktadır. Galler Bölgesi’nde Cardiff Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada travmatik uyaranların gözbebekleri (pupil) üzerine olan etkileri araştırılmıştır.


Daha önceki çalışmalarda uyaranlara bağlı tepkinin tehdite mi yoksa uyarana bağlı mı olduğu net ayırt edilememiştir. Bu çalışmada ise pupillometre ölçümü ile otonom sinir sisteminin parasempatik ve sempatik etkileri değerlendirilebilmiştir.

Çalışmaya katılan katılımcılardan travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) olanların görsel uyaran sonrası göz bebeği daralması (parasempatik işlevin bir göstergesidir), zayıf olurken, gözbebeklerinin genişlemesi (sempatik işlevin göstergesi) daha fazla olmuştur.

TSSB’si olan bireyler tehdide dayalı ya da pozitif görsellere artmış tepki göstermişlerdir.


Özetle travma sonrası stres bozukluğu olan bireylerde parasempatik etkinin (gözbebeklerinin küçülmesi) azalmış ve sempatik etkinin (göz bebeklerinin genişlemesi) artmış olduğu gösterilmiştir.

TSSB’nin parasempatik duyarsızlık ile sempatik aşırı duyarlılığı ile gitmesi kronik aşırı uyarılmışlığa neden olmaktadır. Artmış duygusal meşguliyet, gelen dış uyarılar ile başa çıkmayı zorlaştırmaktadır. Aşırı uyarılmışlığın kısa erimli olumlu etkileri olmakla birlikte (tehlikeden sakınma ve hızlı tepki gösterme), uzun erimde sağlığa olumsuz etkileri olmakta, hatta yaşamda kalımı olumsuz etkilemektedir.

Bu araştırmada elde edilen sonuçları travma sonrası stres bozukluğunda kullanmak olasıdır. Travmaya ilişkin görseller yanı sıra duygusal uyarı oluşturan bir görselin (örn. heyecanlı bir maç sahnesi) benzeri etkiler yaratması nedeniyle, terapide pozitif görseller kullanılabilir.

Böylece daha önce yaşanan acıları hatırlatacak görüntülerin yerine daha kabul edilebilir ve kötü çağrışım yapmayan görsellerin kullanılması olasıdır. Ancak araştırmacılar, bu bulguların yine de terapi seanslarında sınanmalarını önermektedirler.


Kaynaklar:

  1. Mckinnon AI, Gray NS, Snowden RJ, Enhanced Emotional
    Response to Both Negative and Positive Images in Post-Traumatic Stress Disorder: Evidence
    from pupillometry, Biological Psychology (2020), doi: https://doi.org/10.1016/j.biopsycho.2020.107922.
  2. How Traumatic Experiences Can Leave Their Mark on a Person’s Eyes. Erişim: https://neurosciencenews-com.cdn.ampproject.org/c/s/neurosciencenews.com/eye-trauma-mark-16659/amp/ . Erişim tarihi: 22.07.2020.

Çocuk için en yıkıcı travma aile içi şiddet!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.