Türk Lirası (TL) neden Dolar ve Euro kurları karşısında hızlı bir şekilde değer kaybediyor? Ekonomistler değerlendirdi…
TL neden Dolar ve Euro karşısında değer kaybediyor?
Yalçın Karatepe:
Birgün yazarı Yalçın Karatepe, şöyle açıkladı:
Son iki aydır 6.85 civarında seyreden dolar yeniden hareketlendi ve bu yazının yazıldığı saatlerde 7.30’a dayanmıştı. Kurlar ekranlarda 7.30 görünüyor ama bu “bankalar arası piyasada” oluşan rakamlar. Siz almak istediğinizde bunun yaklaşık 5 kuruş fazlasını talep ediyorlar. Alırken bir de %1 oranında “kambiyo vergisi” ödediğinizi de dikkate alınca aslında gerçek maliyet 7,45’e yaklaşıyor.
Peki, ne oldu da yatay seyreden kur birden başını yukarı kaldırdı? Yine “dış güçler bir operasyon çekiyor” mu? Sonda söyleyeceğimi burada söyleyeyim; operasyon falan yok!
Napolyon’un hikâyesini bilirsiniz. Savaşı kaybettiğini öğrenince komutanlara sorar, “Söyleyin bakalım neden kaybettik?” Korkan generaller birkaç nedeni var derler ve saymaya başlarlar; “Bir, barut bitti!” Napolyon, “Tamam gerisini saymanıza gerek yok.”
Dolar kurunu sabit tutmak için Merkez Bankası elindeki barutun hepsini kullandı. Barut bitti. Barut kullanımı da gündüz havai fişek atmaya benzedi. Vatandaşları mutlu etmek için yapıldı ama asıl mutlu olan yabancılar oldu. Çünkü kurlar düşük seviyede tutulurken, borsadaki ve tahvil fiyatlarındaki artışı da fırsat bilenler varlıklarını satıp, düşük seviyelerden dolar alıp gittiler. Asıl “dış güçlere” fırsat sunan iktidarın kendisi oldu.
Vatandaşların TL’ye güvenleri kalmadığı için eline para geçen ya döviz alıyor ya da altın. Kurumlar pek çok gerekçe ile artan miktarda döviz talep ediyorlar. Özel sektörün net dış borç miktarı 50 milyar dolara yakın azaldı. Yani şirketler döviz borçlarını azaltıyorlar. Bu talebi karşılayacak şekilde döviz arzı artmadığı için kurlar da yükseliyor. Yakın zaman kadar kamu bankaları üzerinden yaptıkları dolar satışlarının da sonuna gelindi sanırım, çünkü satacak dolar kalmadı.
Merkez Bankasının rezervlerinin durumu ortada. Nereden bulup satacaklar? Dolar basamayacağımıza göre arzı artırma imkânımız yok. Ancak döviz kazandırıcı faaliyetler ile döviz girişi olabilir ama o da yok. İhracat ilk yedi ayda geçen senenin %15 altında, ithalat çok daha yavaş azalıyor. Dış ticaret açığı büyüyor. Yabancı yatırımcılar kendilerine “sunulan” fırsatı kullanıp ülkeyi terk ediyor.
Özlem Derici Şengül:
Sozcu’ye konuşan Spinn Danışmanlık Kurucu Ortağı ve ekonomist Özlem Derici Şengül, geçen hafta artan tansiyonun bu hafta daha da arttığını ve tekrar bir kur şoku yaşandığını söyledi.
TL’deki son değer kaybı dalgasında güncel olarak 3 faktörün öne çıktığını belirten Şengül, Merkez Bankası rezervlerine dair endişeler, Türkiye’nin de içinde bulunduğu gelişen ülkelerden para çıkışı ve yurt içinde artan döviz talebinin kuru yükselttiğini dile getirdi.
Rezervdeki erimeye rağmen kurda durulma olmamasının, döviz talebinin arzından daha yüksek olduğu anlamına geldiğine işaret eden Şengül, yabancı yatırımcıların da hisse ve tahvil piyasasından çıkmaya devam ettiğini kaydetti.
“Özel sektörün borç ödemeleri, döviz arzını azaltıyor”
Özel sektörün döviz açık pozisyonu olduğunu ve bu tür dönemlerde kur daha da artabilir endişesiyle borcun geri ödeme vadesi gelmese de erkenden döviz biriktirme eğilimine girdiklerini belirten Şengül, bu talebin de kuru daha yukarı ittiğini belirtti.
Güncel nedenlerin dışında temel nedenlere de işaret eden Şengül, salgın döneminde turizmin durması ve ihracatın azalmasının ülkeye döviz girişini engellediğini, özel sektörün iki yıldır dış borç azaltma eğiliminin de döviz arzını azalttığını, bunları da kuru yükselttiğini söyledi.
Döviz borçlusu ülkede ulusal paranızı bollaştırırsanız paranızın fiyatını (faizini) ucuzlaştırsanız bir de sabit kurdan tanzim satış yaparak kuru tutmaya çalışırsanız; böyle 4 ayda 40 milyar dolar rezervi eritirsiniz, bir işe de yaramaz. Kuru tutamadığınızla kalırsınız. #Ekon101
— Uğur Gürses 🌞 (@ugurses) August 6, 2020