Kılıçdaroğlu: ‘Her elde kağıt değişsin’ denince yanlış anlaşılmış; her elde değil, her oyunda!

Kemal Kılıçdaroğlu: ‘Her elde kağıt değişsin’ denince yanlış anlaşılmış. Her elde değil. Her oyunda! Hatta bazıları ‘Kılıçdaroğlu kağıt oyunu bilmiyor’ dedi. Varsa bunu söyleyenler karşıma çıkabilirler.

kılıçdaroğlu

Kılıçdaroğlu: ‘Her elde kağıt değişsin’ denince yanlış anlaşılmış; her elde değil, her oyunda!

Haber Global’de gazeteci Candaş Tolga Işık’ın programında açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, “Erken seçim talebiniz var mı?” sorusunu yanıtladı.


“Zaten yönetemiyorlar. Normalde onların şartlar daha da ağırlaşmasın diye erken seçime gitmesi gerekiyor” diyen Kılıçdaroğlu, “Adama 1168 TL veriyorsunuz. 30 gün geçineceksiniz! 4 kişilik bir aile düşünün, çocuğun okula gittiğini düşün. Günde 39 TL para ile. Bu adam nasıl geçinecek? Bunlarda vicdan var mı? Vicdan dediğimiz kavram bunlarda var mı? 39 TL’ye mahkum ediyorlar. 1 kişi, 2 kişi değil, 2 milyon kişi 39 TL’ye mahkum ediyorsunuz siz” ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu, kahvehanelerle ilgili sözlerine açıklık getirdi

• Ben kahvecilerin sözcüsü olarak bunu dile getirdim (Her oyunda yeni deste açılsın). Sosyal medyada beni eleştirenler her elde kağıt değişsin denince yanlış anlaşılmış. Her elde değil. Her oyunda… Hatta bazıları ‘Kemal Kılıçdaroğlu kağıt oyunu bilmiyor’ dedi. Varsa bunu söyleyenler karşıma çıkabilirler.”

Ne olmuştu?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 22 Eylül’de koronavirüste alınan tedbirleri eleştirirken ilginç açıklamalarda bulunmuştu. Kahvehanelerde kağıt oynanmamasını eleştiren Kılıçdaroğlu, sunduğu çözümle sosyal medyada gündem olmuştu.

Kılıçdaroğlu‘nun sözleri şöyleydi:

— Hangi önlemlerin alınması gerektiğine bakar, uzmanlara sorar. Kahveler açık, güzel. Ama kağıt oynamak yasak. Vatandaş kahveye niye gitsin o zaman? Oysa önlem alabilirsiniz. Dersiniz ki: Her oyunda yeni, sıfır kağıt açacaksınız. Bitti, bu kadar basit. Ama bu düşünülmüyor. Akıllarına bile gelmiyor.

Bunun üzerine AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarıyla ilgili sosyal medyadan yaptığı açıklamada, “Sen çok yaşa Kemal Kılıçdaroğlu. Muhalefetin başından eksik olmayasın” ifadelerini kullanmıştı.

Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

• Zaten yönetemiyorlar. Normalde onların şartlar daha da ağırlaşmasın diye erken seçime gitmesi gerekiyor.

• Adama 1168 TL veriyorsunuz. 30 gün geçineceksiniz! 4 kişilik bir aile düşünün, çocuğun okula gittiğini düşün. Günde 39 TL para ile. Bu adam nasıl geçinecek? Bunlarda vicdan var mı? Vicdan dediğimiz kavram bunlarda var mı? 39 TL’ye mahkum ediyorlar. 1 kişi, 2 kişi değil, 2 milyon kişi 39 TL’ye mahkum ediyorsunuz siz.

• Bu adam nasıl geçinecek Allah aşkına? Kira ödeyecek, çocuğuna defter kalem alacak. Milyonlarca çocuğun bilgisayarı yok. Bunlar demiyorlar mıydı? Türkiye uçuyor, Türkiye büyüyor…

• Saray’a, yandaşa, havuz medyasının yandaşlarına her türlü imkan var. Berbere, manava, kapıcıya niye yok. Apartman görevlisi değil mi bu adam? ‘Git her türlü alışverişini mi yap?’ diyorsunuz. Riskse en büyük riski o üstleniyor…”


“Azerbaycan’ın her koşulda yanındayız”

• Azerbaycan’ın toprakları işgal altında. Ermenistan işgal ettiği topraklarla ilgili hakimiyet kurmak istiyor haksız bir şekilde. Böyle bir ortamda hangi devlet olursa olsun Azerbaycan’a destek vermesi lazım. Azerbaycan’ın her koşulda yanındayız.

• Biz milli kurtuluş savaşını veren bir ülkenin insanları olarak Filistin ve Azerbaycan halkının yanlarında olacağız. Kendi ülkelerinin haklarını savunuyorlar. Azerbaycan’ın haklı olduğunu bugün Ermenistan’ın yanında olanlar bile biliyor.

“Saray’da oturan vatandaşın ne yaşadığını bilemez”

• Ne olursa olsun bu ülkede 700 bin üzerinde kahvehane var. 1,5 – 2 milyon kişi gelirlerini buradan sağlıyor. Siz bu insanların dükkânlarını kapattınız. Pandemi var diye. Sonra açıldı. Dükkânı kapatırken iktidar şu soruyu sordu mu? Dükkânını kapat kiranı 3 ay ben ödeyeceğim. Anayasada açık bir madde var devlet esnaf ve sanatkârların yanındadır. Siz anayasayı çiğniyorsunuz. Ben kahvehanecilerin sesi oldum. Bütün garibanların sözcülüğünü yaparım. Gidin kırtasiyecilere sorun ne durumdalar? Saray’da oturanlar bunları bilemez. Ben bu süreç içerisinde şoförler, kahvehaneciler, servisçiler, apartman görevlileri ile konuştum. Bunların bir sorunu var mı diye düşündüler mi?

• Borç alan emir alır diyorlar ya. Bütün emirleri oradan alıyorlar. Berberler için şöyle; dükkânları kapandı uzun süre. Bunlar nasıl geçindi? Bunların kirasını ödeyelim diyen oldu mu? 3 – 6 ay kira almayalım dediler mi? Taksiciler. Bir taksici 3 aileyi geçindirir normal koşullarda. 24 saat çalışır sıra ile görev yaparlar. 3 ay, 6 ay çalışamadılar. Dediler mi? Senin kredin ne oldu, ne yapıyorsun? Vatandaşa dükkânını kapat diyorsun.

“5’li çetenin garanti ücretten aldığı para 7 milyar”

• Bu 5’li çetenin garanti ücretten aldığı para ne kadar biliyor musunuz? 7 milyar TL! 7 milyar TL’ye yaklaşan parayı alma, ben bunu vatandaşa dağıtacağım de. Berbere, taksiciye fedakârlık yap diyorsun! O beylere gelince hayır diyorsun.

“Kime hizmet ediyor bu devlet?”

• 18 yıldır bu ülke ekonomik buhranla karşı karşıya. Bu ülkenin milli parası Türk Lirası mı, dolar mı euro mu? Devlet borçlanırken dolar üzerinden borçlanıyor. Neden? Kime hizmet ediyor bu devlet. Para var, bütçeyi doğru düzgün yaparsanız yapılır.

• Son günlerde dolar tırmandı değil mi? Hazineye yaklaşık 1 aylık maliyeti 86 milyar TL. Peki bu hazine açığı nereden giderecek? Bu borç yükünün altına ülkeyi kim soktu? Fatura yine garibana çıkıyor.

“Muhittin Böcek’in sağlık durumu”

• Sayın Muhittin Böcek’in durumuyla ilgilenen hekimler hatta daha doğrusu üniversite açıklama yapıyor. Biz de dolayısıyla o açıklamaları dinliyoruz. Umarım kendisi kısa süre içerisinde sağlığına kavuşur, görevinin başına döner.

“AKP ve MHP’nin oylarında ciddi düşüş var”

• Gelen güvendiğimiz birden fazla kuruluşun anketi var. Anketler içinde AKP ve MHP’nin oylarında ciddi bir düşüş var. Kararsızlarda ciddi bir yükseliş var. Bizim oylarda da artış var ama… Doğruları söylemek gerekirse çok yüksek bir artış yok. Vatandaş şu anda gözlüyor.

• Kim doğru söylüyor, kimin programı nedir? Ülkeyi bu bataklıktan, bu bunalımdan kim çıkartır. Ülke bunalım süreci yaşıyor, bir ekonomik bunalım var. Bu bunalımdan ülke nasıl kurtulur? Nasıl aydınlığa kavuşur diye. Önümüzdeki süreçlerde çok güzel projelerimiz olacak. Türkiye nasıl ayağa kaldırılır?

• Ve Türkiye nasıl büyür? Türkiye bu sorunları nasıl aşar? Bunların hepsini yapacağız. Türkiye dünya ile barışık hale nasıl gelir? Türkiye kendi çıkarlarını hem komşularıyla hem dünya da nasıl savunabilir? Türkiye demokrasisini nasıl geliştirebilir? Eğer bir ülkeyi 3. sınıf bir demokrasiye mahkum ediyorsanız, o ülkenin kalkınma şansı yoktur.

• Bir ülkeyi demokrasiden kesip atıyorsanız, tek adam rejimi içine sokuyorsanız, o ülkenin büyüme şansı yoktur. Bir avuç insan büyür, milyonlar kazanabilir. Bir avuç insana, 13 uçak, 15 uçak, 25 uçak alabilirsiniz.


• O bir kişi kendi vatandaşlarını kendi tebaası, köleleri olarak görüyor. Demokrasiyi içine sindiremez, eleştiriyi içine sindiremez. Oysa demokrasinin olmadığı yerde büyüme olmaz, insanlar kendi ülkelerinde huzurla  yaşayamaz.

Kılıçdaroğlu’ndan “Abdullah Gül aday gösterilecek mi?” sorusuna yanıt


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.