Erdoğan: Topyekûn bir eğitim öğretim reformu yapmamız gerekiyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 18 yılda eğitim, kültürde arzu ettiğimiz ilerlemeyi sağlayamadık, bu konuda kendimi biraz mahzun hissediyorum. Topyekûn bir eğitim öğretim reformu yapmamız gerekiyor.

erdoğan eğitim reformu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son 18 yılda eğitim, kültür alanında arzu edilen ilerlemenin sağlanamadığını belirterek, “Topyekûn bir eğitim öğretim reformu yapmamız gerekiyor” açıklamasını yaptı. (video aşağıda)

Erdoğan, İbn Haldun Üniversitesi Külliyesi açılış töreninde konuştu.


“TÜRGEV eğitim öğretim alanında ülkemize en önemli marka olmuştur”

Erdoğan, “İbn Haldun Üniversitemizin ilk etabı tamamlanarak hizmet vermeye başlayan külliyesinin şehrimize, ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Bu güzel günde heyecanımıza ortak olan Azerbaycanlı dostumuz ve Katarlı kardeşlerime vekaleten şükranlarımı sunuyorum. TÜRGEV okul öncesinden üniversiteye kadar eğitim öğretim alanında ülkemize en önemli marka olmuş böyle bir duruma gelmiştir. Bu hizmetlerin ifasına destek olan herkesin ortaya çıkan manevi hasıladan istifade edeceğine inanıyorum.” dedi.

Erdoğan, “İbn Haldun Külliyesi, hem gerisindeki felsefi birikim, hem mimarisi, hem donanımıyla gerçekten iftihar verici bir eserdir. Öğrencilerimizin derslerinde ve ders dışı faaliyetlerinde ihtiyaç duyacağı tüm faaliyetleri barındıran bu külliye, Mimar Sinan’dan alınan ilhamla yapılmıştır. Lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin bu güzel atmosferde ülkemizde sosyal bilimler alanında yeni kapılar açacağına inanıyorum. Faaliyete başlamasının üzerinden çok kısa süre geçmesine rağmen üniversitemiz bu misyona layık olduğu işaretlerini veriyor.” düşüncesini dile getirdi.

Erdoğan, “Üniversitemizin ismini aldığı İbn Haldun dünyada sosyoloji ilminin kurucusu olarak kabul edilir. Kendisi bunu ümran ilmi olarak tarif eder. Tunus, Cezayir, Mısır gibi coğrafyalarda ilimle, yöneticilikle geçen İbn Haldun bu tecrübelerini Mukaddime’yle insanlığın istifadesine sunmuştur. Esasen bu çerçeve İbn Haldun Üniversitesi’nin üzerine inşa edildiği değerleri de özetliyor.” diye konuştu.

“Fikri bir buhranın içinde çırpınıyoruz”

Erdoğan, “Yaşadığımız her hadise geçmişi anlamadan geleceği kavramanın mümkün olmadığını hatırlatıyor. Mesele siyasi ve ekonomik taraflarını bir kenara bırakıp, sadece ilmi yönüyle bakacak olursak Batı dünyası ilhamını bizim köklerimizden almıştır. Biz kendi köklerimizi unutarak veya dışlayarak onun türevlerini esas alarak iki asırdır kendimize yol ve yön bulmaya çalışıyoruz. Fikri bir buhranın içinde çırpınıyoruz. Siyasi ve ekonomik bağımsızlığın temelinde fikri bağımsızlık yatar.Osmanlı’dan cumhuriyete ülkemizin yaşadığı bu tartışmaların temelinde geleceğimizi nerede arayacağımız yatmıştır.” ifadesini kullandı.

Erdoğan konuşmasında şunları kaydetti: 

“Kendimizi kontrolsüz bir batılılaşma fırtınası içinde bulduk”

“Ülke ve millet olarak kendimizi kontrolsüz bir batılılaşma fırtınası içinde bulduk. Aklı hür, fikri hür, vicdanı hür nesiller yetiştirilmek üzere çıkılan yolun Batı taklitçiliğine dönüşmüş olması cumhuriyetimizin en büyük kaybıdır.

Her dönemde elbette bu fikri sancıyı yaşayan, arayışı sürdürmeye çalışan dava insanları çıkmıştır. Ama bunların sesi ve üretimi devlet gücünü de arkasına alan kayıtsız şartsız Batıcılığı savunan zihniyetin faşist dayatmaları karşısında yetersiz kalmıştır.

Türkiye’nin siyasi, ekonomik, askeri olarak yeniden kendine güvenini kazandığı şu son dönem, bu tür tartışmaların daha adil şartlarda yürümesine de imkan vermiştir. Türkiye bu fikri tartışma zenginliğini hayırlı bir inkişafla neticelendirecektir.


“18 yılda eğitim, kültürde arzu ettiğimiz ilerlemeyi sağlayamadığımızı düşünüyorum”

Hükûmet olmakla muktedir olmak, muktedir olmakla iktidar olmak arasındaki farkı iyi biliyorsunuz. Gerçek iktidarın fikri iktidar olduğunu iyi biliyoruz. Tek tek bireylerden başlayarak, toplumun tamamına uzanan fikri iktidar yolu zor ve zahmetli bir süreçtir. Kendimi bu konuda mahzun hissediyorum. 18 yılda her alanda tarihi eserlere ve hizmetlere imza attığımızı eğitim, kültürde arzu ettiğimiz ilerlemeyi sağlayamadığımızı düşünüyorum.

“Medyamız bizim sesimizi ve nefesimizi yansıtmıyor”

Genç bir nüfusa sahibiz ama medeniyet tasavvurumuzu layıkıyla hayata geçiremiyoruz. Medyamız en modern alt yapıya sahip ama bizim sesimizi ve nefesimizi yansıtmıyor. İlimde, sanatta, kültürde benzer sıkıntılarla karşı karşıyayız. Dünyaya kendimizi anlatamıyoruz. Bunun için de fikri iktidarımızı da hâlâ tesis edemediğimiz kanaatindeyim. Hiç kimsenin bu arayıştan rahatsız olmaması gerekir. Bir şekilde önüne konan çerçeveye körü körüne inanan ve fanatikliğini yapanın kendisine de ülkesine de hayrı olmaz.

“Bize lazım olan ilhamını gelenekten alan yenilikçilik”

Taklitçilik mevcudun ardından girmek demektir. Bize lazım olan ilhamını gelenekten alan yenilikçiliktir. İletişim mecralarının böylesine geliştiği günümüzde başka türlü hareket etmenin mümkün olmadığını biliyoruz. Günlük hayatımızda otomobili bırakıp atı ulaşım aracı olarak görme gibi şey yok.

“Her alanda olduğu gibi fikri alanda da üretici olma peşindeyiz”

Bizim derdimiz arayışımız başka. Dünyadaki hâkim fikri anlayışın ve fiili düzenin ardından giderek kendimize çok daha iyi bir medeniyet inşa edemeyeceğimize inanıyorum. Tek vazgeçilmezimiz inancımızın naslarıdır. Onun dışındaki her şeyi yeniden yorumlamak, üretmek mümkündür. Ne insanlığın milletimizin ve inancımızın binlerce yıllık birikimine sırtımızı döneceğiz, ne de modern dünya imkanlarını reddedeceğiz. İnsanoğlu kimi zaman iyi yönde, kimi zaman kötü yönde kendisini yenileyen bir varlıktır. Biz her alanda olduğu gibi fikri alanda da üretici olma peşindeyiz. Geleceğe bırakacağımız en kıymetli mirasın fikri bakımdan üretken nitelikle insan olduğu inancıyla bu doğrultuda var gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz.

“Türkiye pek çok sapkın ideoloji ve akımın zehrine de maruz kalmış bir ülke”

Türkiye kuru kuruya Batıcılık saplantısı yanında, pek çok sapkın ideoloji ve akımın zehrine de maruz kalmış bir ülkedir. Fikri iktidarımızı bize ait olmayan bir medeniyete kaptırmamızın nedeni, bu sapkın akımların önlerinin bilinçli şekilde açılmasıdır.

“Yapmamız gereken kendi medeniyet birimimize uygun nesiller yetiştirmek”

Amorf bir nesil yetiştirme gayreti oldukça pahalıya mal olmuştur. Döktüğümüz nice gözyaşların, acıların gerisinde kuşaklar boyunca maruz kaldığımız fikri irtica vardır. Yapmamız gereken kendi medeniyet birimimize uygun nesiller yetiştirmektir.

Türkiye’nin 2053 vizyonunun ana fikrini bu vizyon oluşturmalıdır. Ülkemizin geçmişten bugüne eğitim öğretim sistemi çocuklarımıza maddi bilgi yükleme üzerine kuruludur. Eğitim kısmı ihmal edilmiştir. Medyanın etkisiyle aile dahil geleneksel eğitim öğretim yapılarının gücü azalırken iyisi konulamamıştır. Zihinler popüler kültür ve sapkına akımların hezeyanlarla doldurulmuştur.

“Topyekûn bir eğitim öğretim reformu yapmamız gerekiyor”

Önceliğimiz aileden başlayarak çocuklarımızı hakkıyla yetiştirmek şarttır. Bu topyekun eğitim-öğretim reformu gerektirir.  Tek ihtiyacımız olan değerlerini iyi bilen, kültürüne, tarihine sahip çıkan insanlar yetiştirmektir. Diğer hususlar için endişe etmeye gerek yoktur. Onlara sahip olabilmeleri için yeterli eğitim-öğretim hayatı vardır.”


Erdoğan: Müminin görevi varlıkta şımarmamak, yoklukta sabretmektir!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.