FIFA, 17 Aralık’ta 2020 yılının en iyilerini ödüllendirmeye hazırlanıyor. FIFA.com, 1991 yılında En İyi Oyuncu Ödülü’nün kazanan Alman Ulusal Takımı’nın kaptanı Lothar Matthaus ile röportaj yaptı. Ünlü yıldız, kendi adayları ve alman futbolu hakkındaki görüşlerini iletiyor.
Mattheus: Ödülü hak eden tek oyuncu, Lewandowski!
Katı disiplin, güçlü vücut yapısı, dayanıklılık, doyumsuz kazanma isteği, kolektif oyun ve robotvari sistematik anlayış, tükenmez enerji, sağlam teknik altyapı… Alman ekolü dediğimiz futbol anlayışının başlıca özellikleridir bunlar. Lothar Matthaus, alman futbolu için çok şey ifade eder. O, alman özelliklerinin tamamını kendinde birleştirirdi. Ait olduğu ekolün özelliklerine ek olarak kendine has çok parlak yetenekleri de vardı.
Doğuştan liderdi. Oyunu çok iyi yönlendirir, takımının orta sahada egemen olmasını sağlardı. Dünyanın en iyi uzaktan şut atan oyuncusuydu, çok iyi bir penaltıcıydı ama aynı zamanda asist yüzdesi en yüksek oyunculardan biriydi. Kolektif oyunda son derece başarılıydı, orta sahada çok etkili pres yapardı, enerjisi hiç bitmeyecek kadar yüksekti.
Mattheus: ‘Ödülü hakeden tek oyuncu, Lewandowski!’
FIFA, 17 Aralık’ta ‘Yılın En İyileri’ ödüllerini vermeye hazırlanırken 1991 yılında Yılın En İyi Oyuncusu Ödülü’nü kazanmış olan ünlü yıldız Lothar Mattheus ile favoriler ve alman futbolu hakkında röportaj yaptı. Bu keyifli sohbeti aşağıda okuyabilirsiniz.
‘En İyi Oyuncu’ için finale kalanlar yakında açıklanacak. Bu ödül için favorileriniz kimler?
Lothar Matthaus: Benim tek adayım Robert Lewandowski olabilir. Bu yıl önceki yıllardan çok daha parlak. Tüm şampiyonlukları kazandı, çok sayıda skor belirleyici gol attı ve gol krallığı sıralamalarının başında yer aldı. Bu ödülü kazanmak için gereken herşeye sahip. Ne Almanya’da ne de Avrupa’da kimse ona erişemiyor. O olmasa oynadığı takımların işi mucizeye kalmıştı. Artık O’nu eskisinden daha iyi kılan niteliklere sahip. Takım için çalışıyor, sahanın ön hattında liderlik ediyor ve aynı zamanda defansif olarak geriye destek veriyor. Gerçek bir ‘Kazanan’ oldu. Asla şimdi olduğu kadar iyi olmadı. Profesyonel bir şekilde yaşar, kendini titizlikle hazırlar ve asla sakatlanmaz. Bu yüzden neredeyse her maçta en üst düzeyde oynayabiliyor.
Çalıştırıcılar için adayınız kim?
Lothar Matthaus: Şu anda Alman çalıştırıcıların saygınlığı çok yüksek. Her zaman böyle değildir. Bazı seçkin çalıştırıcılarımız olduğunu gördünüz. Joachim Löw, altı yıl önce Dünya Kupası’nı kazandı. Alman futbolu artık beş veya altı yıl öncesine göre daha çok saygı görüyor. Alman çalıştırıcıların bu kadar başarılı olmasına sevindim. Bayern Münih’te Hansi Flick, Liverpool’da Jürgen Klopp ve Paris’te Thomas Tuchel başarılı oldu. Ama bu durumda, daha çok Bayern München’den yanayım.
Konuyu Bayern gözlüğüyle gördüğümden değil, Flick’in olanaksızı olabilir kılmasından. İlk sezonunda zor bir durumun hemen üstesinden geldi. Sakinlik ve başarı duygusu getirdi, genç oyuncuların takım ile bütünleşmesini sağladı. Ödül yalnızca kazandığınız ünvanlarla değil, aynı zamanda takımla başa çıkma şeklinizle de ilgilidir. Bayern’in hem yurt içinde hem de Avrupa’da sergilediği üstün, çok gollü ve yeni rekorlar dolu hücum oyun tarzı gerçekten çok etkileyici. Diğer çalıştırıcıların başarılarından hiçbir şey eksiltmeden, biri biraz daha başarılıydı. Ve bu Flick’ti.
Kaleciler arasında Manuel Neuer, bu yılki Flick ve Lewandowski gibi, kazanılabilecek herşeyi kazananlar arasında sayılmalı mı?
Lothar Matthaus: Bence Neuer, Lewandowski’den sonra, ödülü en çok hakeden oyuncudur. Manuel fevkalade oynadı. Kesinlikle dünyanın en iyi kalecisi olarak taçlandırılmayı hak ediyor.
Sizce podyumda Lewandowski ve Neuer’e kimler katılmalı?
Lothar Matthaus: Ronaldo veya Messi, derdim. Ronaldo, Juventus ile gümüş ayakkabı kazanmıştı. Halen İtalya’da gol atıyor ve Portekiz’in en çok gol atan oyuncusu. Bununla birlikte, bu yıl önceki yıllarda olduğu kadar baskın değildi. Oyun stili açısından daha çok bir Messi hayranıyım ve Messi de gol atmayı sürdürdü. Her ikisi de hala birinci sınıf oyuncular. Mohamed Salah da aday olmalı, Premier Lig’i kazandı. Neymar ve Mbappe de Paris Saint-Germain’de şampiyon oldular, ancak Fransız ligini o kadar güçlü görmüyorum.
1991’de Dünya Yılın Oyuncusu olarak taç giyme töreninizden ne gibi anılar ve duygulara sahipsiniz?
Lothar Matthaus: O ödülü tekrar düşündüğümde hâlâ büyük bir gururla doluyum. Bu, tüm zamanların en iyi futbolcularından oluşan çok seçkin bir gruba ait olduğum anlamına geliyor. Şimdiye kadar futbol oynamış en büyük ve en iyi oyuncuların olduğu bir gruptayım. Bu yüzden aldığım için çok mutlu ve minnettarım.
Benim için harika bir yıldı ve ödül yalnızca şahsen benim için bir takdir değildi; övgü tüm Almanya takımına aittir. Ancak bireysel bir ödül alabilmek çok güzel. 1990 Dünya Kupası civarındaki dönem, aslında tüm kariyerimin en iyi zamanıydı. En iyi oyuncular İtalya’da karşı karşıya geldi, orada oynayan birçok küresel yıldız vardı. Bu rekabetle ve her hafta sonu bu zorluklarla yüzleşmek, bir birey olarak insanı daha da güçlendiriyor.
Erling Haaland, Borussia Dortmund’da Lewandowski’nin izinden gidiyor ve 20 yaşında bir dizi rekoru kırdı. Lewandowski’den daha mı iyi?
Lothar Matthaus: Onu 20 yaşındaki bir Lewandowski ile karşılaştırırsam… Evet, Haaland daha ileride. Lewandowski o yaşlardayken Dortmund’a gitmek için Polonya ikinci ligini terk etmek üzereydi. Haaland ise şu anda Şampiyonlar Ligi’nde oynuyor ve Lewandowski ile birlikte gol kralı sıralamasının en üstünde yer alıyor. 10 maçta 12 gol attı. O bir fenomen. Bu kadar genç bir yaşta herşeye sahip olmayı başardı. O zaten bir lider. Hızlı, sağlam ve doğru koşular yapıyor, tutkusu var. Birinci sınıf bir forvet oyuncusunun ihtiyacı olan her şeye sahip. Böyle devam ederse ve sakatlıklardan kaçınabilirse, Avrupa’nın en iyi oyuncuları arasında olacak. Bir noktada Ronaldo veya Lewandowski’nin izinden gidecek. 20 yaşında olmasına karşın başkalarının sahip olmadığı birçok özelliğe sahip.
Sonuç olarak Almanya milli takımı hakkında konuşalım. Onlar ve özellikle Joachim Löw, İspanya’ya 6-0 yenildikten sonra eleştirilere maruz kaldılar…
Lothar Matthaus: Onun için önemli olan kendisiyle barışık hissetmesidir. Takımla artık bağlantı kuramadığınızı ve atmosferin size karşı olduğunu fark ederseniz, bu takımı olumsuz etkiler. Kendisinin aynı yetki ve rahatlık duygusunu taşımadığı izlenimindeyim. Çabuk sinirleniyor ve çabuk saldırıyor. Eskiden olduğu gibi dostça yanıtlar vermiyor. Bunu anlayabiliyorum. Zira, başarının tadını çıkarmak her zaman daha kolaydır.
İşler yolunda gitmediğinde biraz geri çekilirsiniz. Şimdi, bu iş için hâlâ doğru adam olup olmadığını kendine sorması gerekiyor. Sonuçta yaptığı her şey kötü değil. Son 16 maçta 2 yenilgi aldı. İspanya ve Fransa’nın sonuçları Almanya’dan daha iyi değil. Ancak genel izlenim eskisinden farklı.
Thomas Muller, Jerome Boateng ve Mats Hummels’a artık ulusal takıma çağrılmayacakları söylendi, ancak dönüş çağrıları gittikçe daha yüksek sesle söylenmekte. Sizce geri dönüş yapabilirler mi?
Lothar Matthaus: Geri dönebilmeleri için iyi oynamalılar. Löw’ün bu konuda hata yaptığına inanıyorum. Oyuncuların 2018 Dünya Kupası’nda düş kırıklığı yarattığını ve daha sonra formdan düştüklerini söyleyebilirdi. Ama kapıyı onlara kapatmamalıydı, bu biraz aceleci oldu. Diğer oyunculara ve gençlere fırsat tanıyacağını söyleyebilirdi.
2017 FIFA Konfederasyon Kupası’nı kazanan oyunculardaki potansiyeli gördü. Ama bu oyuncuların biraz rehberliğe gereksinimi var. Başarılı olmak için deneyimli oyuncular gereklidir. İspanya’ya karşı oynanan maçta, işler zorlaştığında Toni Kroos veya İlkay Gündoğan’ın takıma önderlik edemeyeceği görüldü.
FIFA’nın Lothar Matthaus ile yaptığı röportaj burada sona eriyor. Covid-19’dan korunma önlemlerine uymayı sürdürelim. Hepinize sağlıklı günler dilerim.
Kaynak: FIFA.com THE BEST FIFA FOOTBALL AWARDS™ “Matthaus: It can only be Lewandowski” (3 Dec 2020) https://www.fifa.com/the-best-fifa-football-awards/news/matthaus-it-can-only-be-lewandowski
