Ayçiçek yağı fiyatlarına yüzde 20 zam geliyor! Fiyatı durmuyor!

Ayçiçek yağı başta olmak üzere bitkisel yağ fiyatlarında yüzde 20’lik bir artış yaşanması bekleniyor. Ayçiçek yağında halihazırda son 3 ayda yüzde 40, Şubat ayından beri yüzde 140 artış yaşanmıştı. Sektör yetkilileri kuraklık nedeniyle yüzde 25 civarında üretim düşüşü yaşandığını, ham yağın ton fiyatının 700 dolardan 1325 dolar seviyesine geldiğine dikkat çekiyor.

Ayçiçek yağı fiyatlarına yüzde 20'lik zam geliyor!

Ayçiçek yağı fiyatı son 3 ayda yüzde 40, Şubat ayından beri yüzde 140 arttı. 5 litrelik yağın fiyatı 80 liraya yaklaşmış durumda. Bu fiyat artışının arkasında küçük çiftçiliği tasfiye ederek ülkeyi küresel şirketlerin pazarına dönüştüren tarım politikaları ile halkın ayçiçek yağından başka yağ tüketemeyecek durumda olması yatıyor.

Sektör yüzde 20’lik fiyat artışı bekliyor!

Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği (BYSD) Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, ayçiçek yağındaki fiyat artışının sektörden kaynaklanmadığını belirterek “Yağı, Rusya ve Ukrayna’dan ithal etmek zorundayız. Onların istediği de ton başına 1325 dolar” dedi. Hammaddedeki son maliyet artışlarının henüz raf fiyatlarına yansımadığını ifade eden Büyükhelvacıgil, maliyet artışına bağlı olarak yüzde 20’lik bir fiyat artışı daha beklediğini söyledi.


Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği (BYSD) Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, sektöre yönelik 2020 yılı değerlendirmesi ve 2021’deki öngörülerine ilişkin düzenlediği basın toplantısında, yeni tip corona virüs (Covid-19) salgını sürecinde tarımda yerli üretimin artması, kendine yeterlilik ve iklim değişikliği konularının öne çıktığına dikkati çekti.

Türkiye’nin en çok ithal ettiği ürünler arasında yağlı tohumların yer aldığını belirten Büyükhelvacıgil, bu ürünlerde üretimin artırılması gerektiğini söyledi.

“Üretim düşüşü ürkütücü”

Büyükhelvacıgil, ayçiçek rekoltesinde düşüş yaşandığına ve 2,5-3 milyon ton ihtiyaç bulunmasına rağmen 2019’da 1 milyon 330 bin ton üretim yapıldığına işaret ederek şöyle devam etti:

“Bu ürünün eksikliği problem olmaya devam ediyor. Geçen yıl çekirdek fiyatları ton başına 5 bin 400 liraya kadar geldi, ham yağın fiyatı da ton başına 10 bin lira sınırını aştı.

Bu sadece bizim ülkemizdeki eksiklikten değil, Rusya ve Ukrayna gibi üreticilerde de kuraklık sebebiyle yüzde 20-25 civarında üretim düşüşü yaşandı. Ham yağın ton fiyatı 700 dolar civarındayken bugün itibarıyla 1325 dolar seviyesine geldi. Bunlar ürkütücü. Doların da karşılıksız basılmasıyla emtia fiyatlarına müthiş yönelme oldu.

Rusya ve Ukrayna’nın dışarıya mal vermemesi ve orada fiyatların yükselmesi de bizi burada etkiledi. Dünyada emtia fiyatlarının yükselmesi, tamamen sektörün dışında yaşanan süreçle tüketiciye yansımış oldu.


Bitkisel yağda yüzde 20’lik zam yolda!

Uzun yıllar bu ülkede 5 litre yağ fiyatı 25 lirayı geçmedi, bugün geldiğimiz noktada 75 liraya kadar geldik. Bugün ham yağın 10 bin lirası olması da rafa yansımadı. O da bir müddet sonra rafa yansıyabilir. Dolayısıyla bir yüzde 20’ye varan artış daha olabilir diye öngörüyorum ama bu bizden kaynaklanmıyor. Çünkü biz yağı ithal etmek zorundayız. Önemli olan malı bulabiliyor olmamız. Ürün yoksa fiyatını bile konuşmanızın anlamı olmaz zaten.”

“Ayçiçek yağı fiyatlarının yüksekliği sektörden kaynaklanmıyor!”

Havaların iyi gitmesiyle ihtiyaç duyulan asgari 2 milyon ton çekirdeğin üretilebileceğini ve bu alanda eksiklik yaşanmayacağını vurgulayan Büyükhelvacıgil, şu ifadeleri kullandı:

“Yağ fiyatlarının yüksekliği bizim yüzümüzden olan bir şey değil. Sektör bunu yapmış değil. Yağı, Rusya ve Ukrayna’dan ithal etmek zorundayız. Onların istediği de ton başına 1325 dolar. Yıllarca bu tarihlerde bu yağın fiyatı 750 dolar civarıydı, bugünün ürünün yokluğu ve salgın etkisiyle ‘benim fiyatım 1325 dolar’ dedi. O da bugün verdiği fiyatlar, yarın ne olacağını bilmiyorum. Benim öngörüm artabileceği yönünde.”

Büyükhelvacıgil, “Yağ piyasasında yer alan yabancı sermayeli bir firma nedeniyle ayçiçek yağında gümrük vergisinin düşürüldüğü” yönündeki iddialara ilişkin, “Ülkemizde serbest piyasa kuralları uygulanıyor, bir kişiye ya da şirkete göre kural uygulayan yapıda değiliz. Kesinlikle o görüşe katılmıyorum. Bizim devletimiz herkese eşit mesafede, bütün birimleri dinleyerek, ortak akılla karar alıyor. Asla öyle bir şey söz konusu değil” değerlendirmesini yaptı.

Geri kazanım atık payı kilo başına 10,9 kuruş oldu

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın atık yağ nedeniyle sektörden talep ettiği geri kazanım atık payına ilişkin düzenleme yapılmasını isteyen Büyükhelvacıgil, “Bitkisel yağda kilogram başına 10 kuruş talep ediliyor, bu pay bu yıl 10,9 kuruşa çıktı. Sadece kızartmaya kullanılan yağ, birkaç kızartmadan sonra atılıyor. Her gün evlerde kızartma yapılmıyor. 10,9 kuruşu sektörün tüm üretimi üzerinden almayın.

Yağın ancak yüzde 15’ler civarında miktarı kızartma için kullanılıyor. Biz de bu kısmı için bu payın alınmasını talep ediyoruz. Kanunla onu düzeltmeye çalışıyorlar. Zeytinyağında zaten hiç atık yağ kalmıyor. Oradan da alınmamalı diye düşünüyoruz. Bu payın, sektöre maliyeti yıllık 100 milyon lira ediyor, bu da az bir para değil” ifadelerini kullandı.


Ayçiçek yağı fiyatı neden artıyor? İşte 3 önemli sebep

Tereyağı fiyatları yüzde 55 arttı: İrlanda tereyağına muhtaç kaldık!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.