Yeni yapılan bir araştırma, 10 dakika telefonla konuşmanın ve görüşülecek konulara karar vermenin daha az yalnız hissetmeye yettiğini ortaya koydu.
Hakemli tıp dergisi JAMA Psychiatry’de yayımlanan araştırmadaki 240 katılımcının yarısı gönüllülerle bir ay boyunca telefon görüşmesi yaparken diğer grup hiçbir çağrı almadı. Gönüllülerle konuşan katılımcıların ortalama yüzde 20 daha az yalnız hissettiği tespit edildi.
Araştırmanın başyazarı, Texas University’de nüfus sağlığı doçenti Maninder “Mini” Kahlon, gönüllülerin aktif dinleme ve konular hakkında soru sormayı içeren empatik iletişim becerileri hakkında kısa bir eğitim aldığını söyledi.
Telefon görüşmelerinde konuşulacak konularıysa katılımcılar seçti. Kahlon bu konuda şöyle konuştu:
Bazen olay sadece kontrole sahip olduğunu hissetmektir. Bazı kişilerin hayatlarının diğer yönlerinde kontrolleri olmayabilir. Fakat konuşmayı kontrol edebilir.
Katılımcılarla gönüllüler araştırmanın ilk haftası beş gün görüşürken sonraki haftalarda katılımcılar iki ya da 5 çağrı arasında bir seçim yaptı. Kahlon, görüşmelerin ilk hafta 10 dakikadan biraz fazla olduğunu ancak bir ay süren araştırmanın geri kalanında 10 dakika sürdüğünü söyledi.
CNN International’ın haberine göre, katılımcılar gönüllülerle günlük hayatları gibi çeşitli konularda konuştu ve onların hayatları hakkında sorular sordu.
Hem telefonla konuşan katılımcılara hem de konuşmayan katılımcılara, araştırma başlamadan önce bilimsel testler uygulanmış ve yalnızlık, anksiyete ve depresyon hissettikleri tespit edilmişti. Kahlon, anksiyete ve depresyonun da telefon görüşmelerinden etkilenebileceği için ölçüldüğünü vurguladı.
Kaynak: Kahlon MK, Aksan N, Aubrey R, et al. Effect of Layperson-Delivered, Empathy-Focused Program of Telephone Calls on Loneliness, Depression, and Anxiety Among Adults During the COVID-19 Pandemic: A Randomized Clinical Trial. JAMA Psychiatry. Published online February 23, 2021. doi:10.1001/jamapsychiatry.2021.0113 https://jamanetwork.com/journals/jamapsychiatry/fullarticle/2776786